Aranılan kelime ile eşleşen ayetler

وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُقْسِمُ الْمُجْرِمُونَ مَا لَبِثُوا غَيْرَ سَاعَةٍ كَذَلِكَ كَانُوا يُؤْفَكُونَ

 Rûm / 55-

 Diyanet Vakfi = Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı.

فَلَا أُقْسِمُ بِمَوَاقِعِ النُّجُومِ

 Vâkı’a / 75-

 Diyanet Vakfi = Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki,

فَلَا أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ

 Me’âric / 40-

 Diyanet Vakfi = (40-41) Şu halde (işin gerçeği) öyle (umdukları gibi) değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.

لَا أُقْسِمُ بِيَوْمِ الْقِيَامَةِ

 Kıyâme / 1-

 Diyanet Vakfi = Kıyamet gününe yemin ederim.

وَلَا أُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ

 Kıyâme / 2-

 Diyanet Vakfi = Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz).

فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ

 Tekvîr / 15-

 Diyanet Vakfi = (15-16) Hayır! Akıp giden, bir kaybolup bir etrafı aydınlatan yıldızlara andolsun,

فَلَا أُقْسِمُ بِالشَّفَقِ

 İnşikâk / 16-

 Diyanet Vakfi = (16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.

لَا أُقْسِمُ بِهَذَا الْبَلَدِ

 Beled / 1-

 Diyanet Vakfi = (1-4) Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.