Aranılan kelime ile eşleşen ayetler

لِلْفُقَرَاء الَّذِينَ أُحصِرُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ لاَ يَسْتَطِيعُونَ ضَرْبًا فِي الأَرْضِ يَحْسَبُهُمُ الْجَاهِلُ أَغْنِيَاء مِنَ التَّعَفُّفِ تَعْرِفُهُم بِسِيمَاهُمْ لاَ يَسْأَلُونَ النَّاسَ إِلْحَافًا وَمَا تُنفِقُواْ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ

 Bakara / 273-

 Diyanet Vakfi = (Yapacağınız hayırlar,) kendilerini Allah yoluna adamış, bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun. Bilmeyen kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zanneder. Sen onları simalarından tanırsın. Çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. Yaptığınız her hayrı muhakkak Allah bilir.

وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَعْمَالُهُمْ كَسَرَابٍ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ الظَّمْآنُ مَاء حَتَّى إِذَا جَاءهُ لَمْ يَجِدْهُ شَيْئًا وَوَجَدَ اللَّهَ عِندَهُ فَوَفَّاهُ حِسَابَهُ وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ

 Nûr / 39-

 Diyanet Vakfi = İnkâr edenlere gelince, onların amelleri, ıssız çöllerdeki serap gibidir ki susayan onu su zanneder; nihayet ona vardığında orada herhangi bir şey bulamamış, üstelik yanıbaşında da (inanmadığı, kendisinden sakınmadığı) Allah'ı bulmuştur; Allah ise, onun hesabını tastamam görmüştür. Allah hesabı çok çabuk görür.

أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَلَّن نَجْمَعَ عِظَامَهُ

 Kıyâme / 3-

 Diyanet Vakfi = İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır?

أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى

 Kıyâme / 36-

 Diyanet Vakfi = İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!

أَيَحْسَبُ أَن لَّن يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ

 Beled / 5-

 Diyanet Vakfi = İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?

أَيَحْسَبُ أَن لَّمْ يَرَهُ أَحَدٌ

 Beled / 7-

 Diyanet Vakfi = Kimse onu görmedi mi sanıyor?

يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ

 Hümeze / 3-

 Diyanet Vakfi = (O), malının kendisini ebedî kılacağını zanneder.