Sonraki Ayet  
98. Sûre Beyyine/1

 لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ

  Lem yekunillizîne keferû min ehlil kitâbi vel muşrikîne munfekkîne hattâ te’tiye humul beyyinetu.

Kelime Karşılaştırma
lem yekuni : değiller, olmadılar
ellezîne keferû : inkâr edenler, kâfir olanlar
min ehli el kitâbi : kitap ehlinden
ve el muşrikîne : ve müşrikler
munfekkîne : ayrılmış olanlar
hattâ : oluncaya kadar
te’tiye : gelir
hum(u) : onlara
el beyyinetu : beyyine, açık delil, mucize
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Vazgeçemezlerdi kâfirlikten kitap ehlinden kâfir olanlar ve şirk koşanlar, kendilerine apaçık kesin bir delil gelmedikçe.

 Abdullah Parlıyan = İster Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kâfirler, ister bize de kitap verildi diyenler, isterse Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıranlardan olsun kendilerine apaçık delil gelinceye kadar hiçbir kimse bulundukları hayat tarzından ayrılacak değillerdir.

 Adem Uğur = Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.

 Ahmed Hulusi = Ehl-i Kitap'tan ve müşriklerden hakikat bilgisini inkâr edenler, kendilerine o beyyine gelinceye kadar (sapkınlıklarından) ayrılacak değillerdi.

 Ahmet Tekin = Kutsal kitaplarda müjdelenen, oğulları gibi tanıdıkları âdil önder Allah’ın Rasulü Muhammed, hak delil Kur’ân ile tebliğ görevine başlayıncaya kadar, ehl-i kitaptan ve müşriklerden küfürde ısrar edenler, görevlendirilecek hak peygambere iman ederek tâbi olacakları konusunda verdikleri sözden ve kararlarından vazgeçmiş değillerdi.

 Ahmet Varol = Kitap ehlinden ve müşriklerden inkar edenler kendilerine açık bir delil gelinceye kadar (bağlı bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi.

 Ali Bulaç = Kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar, (bulundukları durumdan) kopup ayrılacak değillerdi.

 Ali Fikri Yavuz = Ehl-i kitab (Yahûdi’lerle Hristiyanlar) ve müşriklerden (putlara tapanlardan) o kafir olanlar, kendilerine açık bir hüccet gelinceye kadar (üzerinde bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi.

 Ali Ünal = Ehli Kitap’tan ve müşriklerden (Kur’ân’a ve Allah Rasûlü’ne inanmayarak) kâfir olanlar, (onlardan takip etmeleri beklenen çizgiyi) bırakıp inkâr yoluna, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra saptılar.

 Bayraktar Bayraklı = Kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar tutumlarından vaz geçecek değillerdi. [786]

 Bekir Sadak = (1-3) Kitap ehlinden ve putperestlerden olan inkarcilar, kendilerine apacik bir belge, icinde kesin ve en dogru hukumlerin bulundugu arinmis sahifeleri okuyan, Allah katindan bir peygamber gelene kadar dinlerinden vazgececek degillerdi.

 Celal Yıldırım = (1-2-3) Kitap Ehli (Yahudi ve Hıristiyanlar) ve müşrikler (Allah'a i ortak koşanlar)dan küfre sapanlar, kendilerine açık ve kesin delil; içinde en âdil, en sağlam hükümler bulunan tertemiz sahifeleri okuyan, Allah tarafından gönderilen bir peygamber gelinceye kadar (küfürden) ayrılmış olmadılar.

 Cemal Külünkoğlu = Ehli Kitap olan (Yahudi ve Hıristiyanlardan) kafir olanlarla müşrikler, kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar (üzerinde bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = (1-3) Kitap ehlinden ve ortak koşanlardan inkarcılar, kendilerine apaçık bir belge, içinde kesin ve en doğru hükümlerin bulunduğu arınmış sahifeleri okuyan, Allah katından bir Peygamber gelene kadar dinlerinden vazgeçecek değillerdi.

 Diyanet Vakfi = Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.

 Edip Yüksel = Kitap halkının inkarcıları ve putperestler, kendilerine açık delil/kanıt gelmesine rağmen yollarını terketmezler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ehli kitab ve müşriklerden o küfredenler, infilâk edecek değildi gelinciye kadar kendilerine beyyine

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kitap verilmiş olanlardan ve müşriklerden o küfredenler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar ayrılacak değillerdi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi.

 Gültekin Onan = Kitap ehlinden ve müşriklerden küfredenler kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar (bulundukları durumdan) kopup ayrılacak değillerdi.

 Harun Yıldırım = Kitap ehlinden ve müşriklerden küfürlerinde ısrar edenler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar, ayrılacak değillerdi.

 Hasan Basri Çantay = (1-2-3) Kitablardan ve müşriklerden küfredenler kendilerine apaçık bir hüccet, (ya'nî) içinde (kitabların) en doğru (hükümleri) yazılı, (baatıldan âzâde ve) temiz sahîfeleri okuyacak Allahdan bir peygamber gelinceye kadar (gûyâ intizaar edeceklerdi, dînlerinden) ayrılacak değillerdi.

 Hayrat Neşriyat = Kitab ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, kendilerine beyyine (apaçık delil)gelinceye kadar (bulundukları dinden) ayrılacak kimseler değildi.

 İbni Kesir = Kitab ehlinden ve müşriklerden küfredenler, kendilerine apaçık bir huccet gelinceye kadar vazgeçecek değillerdi.

 Kadri Çelik = Kitab ehlinden ve müşriklerden küfre sapanlar, kendilerine (özürlerini ortadan kaldıracak) apaçık bir delil gelinceye kadar, (kendi hallerine) salıverilecek değillerdir.

 Muhammed Esed = Hakikati inkara şartlanmış olanlar, -ister geçmiş vahyin mensuplarından isterse Allah'tan başkasına da ilahlık yakıştıranlardan (olsunlar)- kendilerine hakikatin açık kanıtları gelmeden (O'nun tarafından) gözden çıkarılacak değillerdir,

 Mustafa İslamoğlu = İnkarda ısrar edenler, -ister kitap ehline isterse şirki hayat tarzı edinenlere mensup olsunlar- kendilerine hakikatin açık delili gelinceye kadar dışlanacak değillerdi!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ehl-i kitaptan ve müşriklerden kâfir olanlar kendilerine apaçık bir hüccet gelinceye değin (küfürlerinden) ayrılacak değillerdir.

 Ömer Öngüt = Ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkâr edenler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürlerinden) ayrılacak değillerdi.

 Şaban Piriş = Kitap ehlinden ve müşriklerden inkar edenler, kendilerine açık belgeler gelinceye kadar ayrılanlar olmadılar.

 Sadık Türkmen = Kitap ehlinden kâfirler ile müşrikler; kendilerine o apaçık delil gelmeden önce, içinde bulundukları durumdan ayrılacak değillerdi.

 Seyyid Kutub = Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar kitap ehlinden ve müşriklerden inkarcılar küfürden ayrılacak değillerdi.

 Suat Yıldırım = Gerek Ehl-i kitaptan, gerek müşriklerden olan kâfirler, kendilerine o açık ve kesin delil gelmedikçe, inkârlarından ayrılacak değillerdi.

 Süleyman Ateş = Kitap ehlinden ve müşriklerden (hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık kanıt gelinceye dek (halleri üzere) bırakılacak değillerdi (mutlaka kendilerine açıklama gelecekti).

 Tefhim-ul Kuran = Kitap ehlinden ve müşriklerden küfre sapanlar kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar, (bulundukları durumdan) kopup ayrılacak değillerdi.

 Ümit Şimşek = Kitap Ehlinden kâfir olanlar ile müşrikler, kendilerine delil gelinceye kadar dinlerinden ayrılacak değillerdi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ehlikitap'tan küfre sapanlarla müşrikler, kendilerine beyyine/açık kanıt gelinceye kadar çözülüp ayrılacak değillerdi.

 İskender Ali Mihr = Kitap ehlinden ve müşriklerden kâfir olanlar, kendilerine beyyine (açık delil) gelinceye kadar (küfürlerinden) ayrılacak değillerdir.

 İlyas Yorulmaz = Ehli kitaptan ve Allah’a ortak koşanlardan doğruları inkar edenler, kendilerine açıklayıcı ayetler gelinceye kadar, kendi inançlarından vazgeçmediler.