Önceki Ayet Sonraki Ayet  
38. Sûre Sâd/10

 أَمْ لَهُم مُّلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا فَلْيَرْتَقُوا فِي الْأَسْبَابِ

  Em lehum mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ, felyertekû fîl esbâb(esbâbi).

Kelime Karşılaştırma
em : yoksa, veya, ya da
lehum : onlara, onlar için, onların
mulku : mülk, idare
es semâvâti : semalar, gökler
ve el ardı : ve arz, yer
ve mâ : ve o şey
beyne-humâ : ikisi arasında
fe : o zaman
li yertekû : yükselsinler
: de, içinde
el esbâbi : sebepler, vasıtalar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı onların mıdır? Öyle ise sebeplere yapışarak yükselsinler (bakalım!)

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yahut da göklerin ve yeryüzünün ve ikisinin arasındakilerin saltanat ve tedbîri, onların mı? Öyleyse ağsınlar göklerin kapılarına.

 Abdullah Parlıyan = Yoksa göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan herşeyin hükümranlığı onlara mı aittir? O takdirde, sebeplere yapışıp göklere yükselsinler ve kâinâtın tüm işlerini planlasınlar.

 Adem Uğur = Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyleyse (göklerin) yollarında yükselsinler (görelim)!

 Ahmed Hulusi = Yoksa semâların, arzın ve ikisi arasındakilerin mülkü onların mı? Eğer öyle düşünüyorlarsa, sebepler oluşturup yükselsinler (bakalım ne geçecek ellerine)!

 Ahmet Tekin = Yoksa, göklerin, yerin ve ikisinin arasındaki varlıkların ve imkânların mülkü, hâkimiyeti ve tasarrufu onlara mı ait? Öyleyse, bütün imkânlarını seferber ederek yükselsinler de, hâkimiyetlerini kursunlar.

 Ahmet Varol = Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisinin arasındakilerin hükümranlığı onlara mı aittir? Öyleyse sebepler içinde (sebepleri kullanarak, göğe) yükselsinler.

 Ali Bulaç = Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü onların mı? Öyleyse, sebepler içinde (bir imkan ve güç bularak göğe) yükselsinler.

 Ali Fikri Yavuz = Yoksa onların mı, bütün o göklerle yerin ve aralarındakilerin mülkü? Öyle ise, göğe çıkacak yollara koyularak yükselsinler (de kâinatın hakimiyetini ele alsınlar).

 Ali Ünal = Veya göklerin, yerin ve bunların arasındaki her şeyin mutlak mülkiyet ve hakimiyeti onlara mı ait? Öyleyse, sebep ve vasıtalarına tutunsunlar da, göklere yükselsin (ve risalet görevinin sana verilmesine, Kur’ân’ın sana indirilmesine mani olsunlar)!

 Bayraktar Bayraklı = Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkiyeti onların mıdır? Öyleyse ne duruyorlar? Göğe yükselme yollarını arasınlar.

 Bekir Sadak = Yahut, goklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunanlarin hukumranligi onlarin elinde midir? Oyle ise sebeplere tevessul edip goge yukselsinler!

 Celal Yıldırım = Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şeylerin mülkü (saltanat ve tasarrufu) onlara mı aittir ? O takdirde sebeplere yapışıp (göklere) yükselsinler.

 Cemal Külünkoğlu = Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı, onların elinde midir? Öyleyse (akıllarına gelebilecek) her türlü vasıta ile (benzer ilahi bir makama) ulaşmayı denesinler (bakalım)!

 Diyanet İşleri (eski) = Yahut, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyle ise sebeplere tevessül edip göğe yükselsinler!

 Diyanet Vakfi = Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyleyse (göklerin) yollarında yükselsinler (görelim)!

 Edip Yüksel = Yoksa göklerin, yerin ve aralarındakilerin yönetimi onlara mı aittir? Bırak, kendi kendilerini yüceltsinler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Yoksa onların mı bütün o Göklerin, Yerin ve aralarındakilerin mülkü? Öyle ise haydi esbab içinde üstüne çıksınlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yoksa bütün o göklerin, yerin ve aralarındakilerin mülkü onların mı? Öyle ise sebepler içinde üstüne çıksınlar (bütün sebeplere başvurarak yukarı çıkma yollarını denesinler).

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yoksa bütün o göklerin, yerin ve aralarındakilerin mülkü onların mı? Öyle ise bütün imkanlarını seferber ederek yükselsinler de görelim!

 Gültekin Onan = Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü onların mı? Öyleyse, sebepler içinde (bir imkan ve güç bularak) göğe yükselsinler.

 Harun Yıldırım = Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyleyse yollarında yükselsinler!

 Hasan Basri Çantay = Yahud o göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan şeylerin mülk (-ü tasarruf) u onların mı? Öyle ise sebeblerine yapışarak göğe yükselsinler!

 Hayrat Neşriyat = Yoksa göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkiyeti onlara mı âiddir? Öyle ise sebebler(e başvurmak)la (arşa) çıksınlar (da kâinâtı idâre etsinler bakalım)!

 İbni Kesir = Yahut göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların mülkü onların mıdır? Öyleyse sebeblere tevessül etsinler de yükselsinler bakalım.

 Kadri Çelik = Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların egemenliği onların mı? Öyle ise araçlara sarılarak göğe yükselsinler (de Allah'ın istediğine vahiy indirmesine engel olsunlar)!

 Muhammed Esed = Yoksa, göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin hükümranlığı onlara mı aittir? Öyleyse (akıllarına gelebilecek) her türlü vasıta ile (benzer ilahi bir makama) ulaşmayı denesinler (bakalım)!

 Mustafa İslamoğlu = Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin mülkiyeti onlara mı ait? Haydi o zaman, tüm araçlara sarılsınlar da, (göklerin tahtına) çıkıp kurulsunlar bakalım!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Yoksa göklerin ve yerin ve aralarındakilerin mülkü onlar için midir? (Öyle ise) Sebepler içinde yükseliversinler.

 Ömer Öngüt = Yoksa göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların mülkü onların mıdır? Öyleyse sebeplere tevessül etsinler de yükselsinler.

 Şaban Piriş = Yoksa, göklerin, yerin ve arasındakilerin hakimiyeti onlara mı ait? Öyleyse sebeplerle (bir imkan ve güç bularak göğe) yükselsinler.

 Sadık Türkmen = Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü/yönetimi onların mıdır? Öyleyse sebepleri kullanarak (göğe) yükselsinler (çıksınlar).

 Seyyid Kutub = Yahut, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı, onların elinde midir? Öyle ise sebeplere sarılıp ta göğe yükselsinler (de hükümranlığı ele geçirsinler bakalım).

 Suat Yıldırım = Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasında olan varlıkların hakimiyet ve yönetimi onlara mı ait? Haydi, ellerinden geliyorsa sebep ve vasıtalarını temin etsinler de göğe çıksınlar (âlemi oradan yönetsin, vahyi de isteklerine göre indirsinler!)

 Süleyman Ateş = Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü onların mı? Öyleyse sebepler (vâsıtalar) içinde yükselsinler (vâsıtalara binip göklere çıksınlar da oradan âlemi yönetsinler, vahyi de kendi isteklerine göre indirsinler).

 Tefhim-ul Kuran = Yoksa göklerin yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülkü onların mı? Öyleyse, sebepler içinde (bir imkân ve güç bularak göğe) yükselsinler.

 Ümit Şimşek = Veya göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin malikiyeti onlarda mı? Öyleyse sebepler içinde yükselip de Arş'a çıksınlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yoksa göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların mülk ve saltanatı onların mı? Eğer öyleyse sebepler içinde yükselsinler.

 İskender Ali Mihr = Ya da göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü onlara mı ait? O zaman sebepler (yollar, vasıtalar) bulup yükselsinler.

 İlyas Yorulmaz = Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü onlara mı ait? O zaman vasıtalar bulup (Rablerine) yükselmeyi denesinler.