Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/102

 لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنفُسُهُمْ خَالِدُونَ

  Lâ yesmeûne hasîsehâ, ve hum fî mâştehet enfusuhum hâlidûn(hâlidûne).

Kelime Karşılaştırma
lâ yesmeûne : işitmezler
hasîse-hâ : onun uğultusu
ve hum : ve onlar
: içinde
meştehet (mâ iştehet) : istenen (arzu edilen) şey
enfusu-hum : onların nefsleri
hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar cehennemin hışıltısını bile duymazlar. Canlarının istediği nimetler içinde ebedî olarak kalırlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Orasının en hafif bir sesini bilmez duymaz onlar ve canlarının dilediği, arzuladığı şeylerin içinde ebedîdir onlar.

 Abdullah Parlıyan = Onlar cehennemin uğultusunu da duymazlar, cennette canlarının arzu ettiği şeyler arasında, temelli yaşayıp gidecekler.

 Adem Uğur = Bunlar onun uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde ebedî kalırlar.

 Ahmed Hulusi = Onun (cehennemin) gümbürtüsünü işitmezler. . . Nefslerinin arzu ettiği her şey içinde sonsuza dek yaşarlar.

 Ahmet Tekin = Bunlar cehennemin uğultusunu duymazlar. Bunlar, canlarının çektiği, istedikleri nimetler içinde ebedî yaşarlar.

 Ahmet Varol = Onun uğultusunu duymazlar ve onlar canlarının çektiği şeyler içinde sonsuzdurlar.

 Ali Bulaç = Onun uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar.

 Ali Fikri Yavuz = Cehennemden uzaklaştırılan o cennetlikler, cehennemin hışıltısını bile duymazlar ve bunlar canlarının istediği şeyler (çeşitli nimetler) içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.

 Ali Ünal = Öyle ki, onun hışırtısını bile duymazlar; (Cennet’te) canlarının çektiği nimetler içinde sonsuzca yaşayıp gideceklerdir onlar.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar, cehennemin uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde çok uzun süreli kalırlar.

 Bekir Sadak = Cehennemin ugultusunu duymazlar. Canlarinin istedigi seyler icinde temelli kalirlar.

 Celal Yıldırım = Cehennem uğultusunu da duymazlar ve onlar canlarının çektiği nîmetler içinde ebedîdirler.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar onun (cehennemin) hışıltısını bile duymazlar. Canlarının istediği nimetler içinde (orada) ebedî olarak kalırlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Cehennemin uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.

 Diyanet Vakfi = Bunlar onun uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde ebedî kalırlar.

 Edip Yüksel = Onun uğultusunu işitmezler. Canlarının istediği şeyler içinde ebedi kalırlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = ve bunlar canlarının istediğinde muhalled kalacaklardır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onun uğultusunu bile duymazlar. Bunlar canlarının istediği şeyler içinde sonsuza dek kalacaklardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunlar onun (cehennemin) uğultusunu bile duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.

 Gültekin Onan = Onun uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar.

 Harun Yıldırım = Bunlar onun uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde ebedî kalırlar.

 Hasan Basri Çantay = Bunlar gönüllerinin dilediği (ni'metler) içinde ebedî (yaşamlarken onun (cehennemin) gizli sesini bile duymazlar.

 Hayrat Neşriyat = (O mü’minler) onun (o Cehennemin çok uzak mesâfelerden bile işitilen)uğultusunu duymazlar. Ve onlar canlarının çektiği şeyler (hesabsız ni'metler) içinde ebedî olarak kalıcıdırlar.

 İbni Kesir = Onun uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.

 Kadri Çelik = Onun (cehennemin) uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcılardır.

 Muhammed Esed = onlar (cehennemin) soluğunu (bile) işitmeyecekler ve canlarının arzu edegeldiği şeyler arasında sonsuza kadar yaşayıp gidecekler.

 Mustafa İslamoğlu = Onlar oranın uğultusunu bile duymayacaklar. Ve onlar canlarının çektiği şeyler arasında kalıcı bir hayat sürecekler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onun hışıltısını bile duymazlar ve onlar nefislerinin hoşlandığı şeyler içinde daima kalacak kimselerdir.

 Ömer Öngüt = Cehennemin uğultusunu bile duymazlar. Canlarının çektiği nimetler içinde ebedî kalacaklardır.

 Şaban Piriş = Onun uğultusunu duymazlar. Canlarının arzu ettiği şeyler içinde ebedi kalırlar.

 Sadık Türkmen = Onun uğultusunu duymazlar, canlarının istediği şey/nimetler içinde sonsuz kalacaklardır.

 Seyyid Kutub = Onlar cehennem ateşinin uğultusunu duymazlar ve ebedi olarak canlarının çektiği nimetler içinde kalırlar.

 Suat Yıldırım = Onlar cehennemin hışırtısını bile işitmeyecek, canlarının çektiği nimetler içinde ebedî kalacaklardır.

 Süleyman Ateş = Onun uğultusunu duymazlar. Ve canlarının çektiği (ni'metler) içinde ebedi kalırlar.

 Tefhim-ul Kuran = Onun uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar.

 Ümit Şimşek = Onun hışırtısını bile işitmezler. Onlar, canlarının çektiği nimetler içinde ebediyen kalacaklardır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onun uğultusunu duymazlar. Onlar, gönüllerinin istediği şeyler içinde sürekli yaşayacaklardır.

 İskender Ali Mihr = Onun (cehennemin) uğultusunu işitmezler. Ve onlar, istedikleri şeyler içinde ebedî kalacak olanlardır.

 İlyas Yorulmaz = Onlar cehennemin fokurtularını işitmezler ve canlarının çektiği, kendileri için hazırlanmış güzellikler içinde devamlı kalıcıdırlar.