Önceki Ayet Sonraki Ayet  
12. Sûre Yûsuf/103

 وَمَا أَكْثَرُ النَّاسِ وَلَوْ حَرَصْتَ بِمُؤْمِنِينَ

  Ve mâ ekserun nâsi ve lev haraste bi mu’minîn(mu’minîne).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ : ve değil, olmaz
ekseru en nâsi : insanların çoğu
ve lev : ve olsa bile
haraste : şiddetli istedin, çok istedin
bi mu’minîne : mümin olanlar, mümin olmaları
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sen ne kadar şiddetle arzu etsen de insanların çoğu inanacak değillerdir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sen ne kadar üstlerine düşersen düş, gene de insanların çoğu imana gelmez.

 Abdullah Parlıyan = Ama sen, insanların iman etmelerine ne kadar içten arzu edip çırpınsan da, insanların çoğu iman edecek değillerdir.

 Adem Uğur = Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir.

 Ahmed Hulusi = Sen (bu konuda onlara yardımcı olmak için) ne kadar hırslı olsan da, insanların çoğunluğu tahkiki imanı yaşayamaz.

 Ahmet Tekin = Sen ne kadar üstüne düşsen de, insanların çoğu iman edecek değildir.

 Ahmet Varol = Sen çok arzulasan da insanların çoğu iman etmezler.

 Ali Bulaç = Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir.

 Ali Fikri Yavuz = Sen ne kadar şiddetli arzulasan da yine insanların çoğu iman edici değillerdir.

 Ali Ünal = Şunu unutma ki, herkesin mü’min olmasını sen ne kadar hırsla arzu etsen de, insanların çoğu iman edecek değillerdir.

 Bayraktar Bayraklı = Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir.

 Bekir Sadak = (102-10) 3 Sana boylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirligi edip duzen kurduklari zaman yanlarinda degildin; sen ne kadar yurekten istersen iste, insanlarin cogu inanmazlar.

 Celal Yıldırım = Sen ne kadar içten arzu edip çırpınsan da insanların çoğu imân edecek değillerdir.

 Cemal Külünkoğlu = Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu inanmayacaklardır.

 Diyanet İşleri (eski) = (102-103) Sana böylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirliği edip düzen kurdukları zaman yanlarında değildin; sen ne kadar yürekten istersen iste, insanların çoğu inanmazlar.

 Diyanet Vakfi = Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir.

 Edip Yüksel = Ne kadar istesen de halkın çoğunluğu inanmıyacaktır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve insanların ekserisi sen ne kadar hırslansan mü'min değildirler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve insanların çoğu sen ne kadar çok arzu etsen de mümin değillerdir!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sen ne kadar şiddetle arzulasan da, insanların çoğu iman edecek değildir.

 Gültekin Onan = Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu inançlılar (olacak) değildir.

 Harun Yıldırım = Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir.

 Hasan Basri Çantay = Sen ne kadar hırs göstersen yine insanların çoğu îman ediciler değildir.

 Hayrat Neşriyat = (Sen ne kadar) hırs göstersen de, yine insanların çoğu îmân edecek kimseler değildir.

 İbni Kesir = Sen, ne kadar hırs göstersen de; yine insanların çoğu, inanmazlar.

 Kadri Çelik = Sen ne kadar hırslansan da insanların çoğu iman etmezler.

 Muhammed Esed = Yine de -bunu ne kadar yürekten istersen iste- insanların çoğu (bu vahye) inanmayacaklar.

 Mustafa İslamoğlu = Hem -sen gönülden arzuluyor olsan dahi- insanların çoğu yine de inanmayacak.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve insanların ekserisi, sen fazlaca arzu etsen de imân edici kimseler değildirler.

 Ömer Öngüt = Sen ne kadar yürekten istesen de insanların çoğu inanmazlar.

 Şaban Piriş = Sen ne kadar çok istesen de, insanların çoğu inanmazlar.

 Sadık Türkmen = Sen, ne kadar istesen de insanların birçoğu mümin olmuyor.

 Seyyid Kutub = Sen insanların iman etmesini ne kadar ısrarla istersen iste, onların çoğu iman etmeyecektir.

 Suat Yıldırım = Şunu unutma ki: Sen, büyük bir kuvvetle arzu etsen bile insanların çoğu iman etmezler.

 Süleyman Ateş = Ama sen, ne kadar istesen de, yine insanların çoğu inanacak değillerdir.

 Tefhim-ul Kuran = Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir.

 Ümit Şimşek = Fakat sen ne kadar hırs göstersen, insanların çoğu iman edecek değildir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sen hırslanasıya istesen de, insanların çoğu inanmayacaktır.

 İskender Ali Mihr = Ve sen (onların mü’min olmalarını) çok istesen bile, insanların çoğu mü’min olmazlar.

 İlyas Yorulmaz = İnsanların pek çoğu, sen ne kadar çaba gösterirsen göster, inanacak değillerdir.