Önceki Ayet Sonraki Ayet  
80. Sûre Abese/11

 كَلَّا إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ

  Kellâ innehâ tezkiratun.

Kelime Karşılaştırma
kellâ : hayır
inne-hâ : muhakkak ki o
tezkiratun : bir zikirdir, öğüttür, nasihattir
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’an) bir öğüttür.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Öyle değil, şüphe yok ki Kur'ân, ancak bir öğüttür.

 Abdullah Parlıyan = Hayır, hayır böyle yapma. O Kur'ân elbette bir öğüttür.

 Adem Uğur = Hayır! Şüphesiz bunlar bir öğüttür,

 Ahmed Hulusi = Hayır, muhakkak ki o hatırlatmadır.

 Ahmet Tekin = Sakın böyle davranma! Bu âyetler birer öğüttür, uyarıdır.

 Ahmet Varol = Hayır. Bu ancak bir öğüttür.

 Ali Bulaç = Hayır; çünkü o (Kur'an), bir öğüttür.

 Ali Fikri Yavuz = Hayır, (bir daha böyle yapma) çünkü o Kur’an bir öğüddür.

 Ali Ünal = Hayır, (yapılması gereken bu değil)! Çünkü Kur’ân, (herkes için) bir öğüttür, bir uyarıdır;

 Bayraktar Bayraklı = (11-12) Hayır! Yaptığın doğru değil, âyetlerimiz bir öğüttür, dileyen ondan öğüt alır.

 Bekir Sadak = Dikkat et; bu Kuran bir oguttur.

 Celal Yıldırım = Hayır, hayır; O (Kur'ân) elbette bir öğüttür.

 Cemal Külünkoğlu = (11-12) Hayır! (Böyle yapman doğru değil.) Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır.

 Diyanet İşleri (eski) = Dikkat et; bu Kuran bir öğüttür.

 Diyanet Vakfi = (11-16) Hayır! Şüphesiz bunlar (âyetler), değerli ve güvenilir kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde (yazılı) bir öğüttür; dileyen ondan (Kur'an'dan) öğüt alır.

 Edip Yüksel = Doğrusu, bu bir hatırlatmadır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hayır hayır zinhar, çünkü o bir tezkiredir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, hayır, sakın! Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür.

 Gültekin Onan = Hayır; çünkü o (Kuran), bir öğüttür.

 Harun Yıldırım = Hayır, hayır; gerçekte o, bir öğüttür.

 Hasan Basri Çantay = Sakın (bir daha böyle yapma Habîbim). Çünkü o (Kur'an) bir öğüddür.

 Hayrat Neşriyat = Hayır (böyle yapma)! Çünki bunlar (bu âyetler), bir nasîhattir.

 İbni Kesir = Sakın; çünkü bu, bir öğüttür.

 Kadri Çelik = Hayır! Çünkü o (Kur'an), bir hatırlatmadır.

 Muhammed Esed = Elbette, bu (mesaj)lar yalnızca birer hatırlatma ve öğütten ibarettir:

 Mustafa İslamoğlu = Elbet bu hitap bir öğüt ve uyarıdan ibarettir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Hayır. Şüphe yok ki, o bir öğüttür.

 Ömer Öngüt = Hayır! Öyle yapma. Çünkü o (Kur'an) bir öğüttür.

 Şaban Piriş = Hayır, (şunu iyi bil ki) şüphesiz bu, bir tezkire/pasaporttur.

 Sadık Türkmen = Hayir Hayir! Bu (Kur’an) bir hatırlatmadır/öğüttür!

 Seyyid Kutub = Asla olmaz böyle şey! Kur'an ayetleri birer hatırlatmadır öğüttür.

 Suat Yıldırım = Hayır! Öyle yapma! Çünkü o ayetler öğüttür, uyarıdır.

 Süleyman Ateş = Hayır (olmaz böyle şey); o (âyetler), bir hatırlatmadır.

 Tefhim-ul Kuran = Hayır; çünkü o (Kur'an), bir öğüttür.

 Ümit Şimşek = Sakın! Çünkü o bir öğüttür.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hayır, hiç de öyle değil! O, bir düşündürücüdür.

 İskender Ali Mihr = Hayır, muhakkak ki O (Kur’ân), bir Zikir’dir (Öğüt’tür).

 İlyas Yorulmaz = Hayır, o (sana vahyettiğimiz) yalnızca bir öğüttür.