Önceki Ayet Sonraki Ayet  
16. Sûre Nahl/117

 مَتَاعٌ قَلِيلٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

  Metâun kalîlun ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Kelime Karşılaştırma
metâun : meta (geçim kaynağı)
kalîlun : az
ve lehum : ve onlar için vardır
azâbun elîmun : elîm (acı) azap
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (Dünyada elde ettikleri) az bir yararlanmadır. Hâlbuki (ahirette) onlara acıklı bir azap vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Elde ettikleri pek az bir geçimden ibârettir ve onlara elemli bir azap var.

 Abdullah Parlıyan = Onların bu dünyadaki hali: Az bir geçim ve avunmaktan ibarettir. Onlar için, can yakıcı bir azap vardır.

 Adem Uğur = (Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

 Ahmed Hulusi = Az bir faydalanma (yüzünden)!. . Onlara (gelecekte) acı bir azap vardır.

 Ahmet Tekin = Onlara dünyada azıcık bir zevk ü sefa, âhirette de can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.

 Ahmet Varol = (Onlara dünyada verilen) az bir geçimliktir. Onlar için (ahirette ise) acıklı azap vardır.

 Ali Bulaç = (Bu dünyada olup biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acı bir azab vardır.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acıklı bir azab...

 Ali Ünal = (Böyle yapmakla gözlerini diktikleri ve bütün bulacakları) zaten pek az olan dünya geçimliğidir; oysa Âhiret’te kendilerini çok acı bir azap beklemektedir.

 Bayraktar Bayraklı = Kazandıkları pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

 Bekir Sadak = Az bir gecim ama ardindan can yakici bir azap onlaradir.

 Celal Yıldırım = Az bir yararlanma ve geçim ve kendileri için elem verici bir azâb..

 Cemal Külünkoğlu = (Uydurulan yalanlarla elde edilen dünyalık menfaatler) az ve geçici bir avuntudan ibarettir. (Ahirette ise) onlara acıklı bir azap vardır.

 Diyanet İşleri (eski) = Az bir geçim ama ardından can yakıcı bir azap onlaradır.

 Diyanet Vakfi = (Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

 Edip Yüksel = Kısa süren bu zevkten sonra onlar için acı bir azap vardır.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Az bir istifade ve haklarında elîm bir azâb vardır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu az bir faydalanmadır ve onlara acı bir azap vardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar için dünyada pek az bir menfaat var, ahirette ise çok acıklı bir azab vardır.

 Gültekin Onan = (Bu dünyada olup biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acı bir azab vardır.

 Harun Yıldırım = (Kazandıkları) pek az bir menfaattir. Halbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

 Hasan Basri Çantay = (Bu, ancak geçici ve) az bir menfeatden ibâretdir. Halbuki onlara (âhıretde) pek acıklı bir azâb vardır.

 Hayrat Neşriyat = (Dünyada) az bir faydalanma ve (buna mukabil âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır.

 İbni Kesir = Az bir geçim ve ardından onlara elim bir azab vardır.

 Kadri Çelik = (Kazandıkları) Pek az bir menfaattir. Hâlbuki onlar için elem verici bir azap vardır.

 Muhammed Esed = (Onlarınki bu dünyada) kısa bir avuntudan ibarettir; (öte dünyada ise) kendilerini can yakıcı bir azap beklemektedir!

 Mustafa İslamoğlu = (Bu dünyada) oyalayıcı kısa bir haz (duysalar da), (ahirette) onları can yakıcı bir ceza bekler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (Bu) Biraz menfaatten ibarettir ve onlara pek acıklı bir azap vardır.

 Ömer Öngüt = Az bir geçimlik ve ardından onlara can yakıcı bir azap vardır.

 Şaban Piriş = Az bir menfaat ve onlara acı bir azap!

 Sadık Türkmen = Bu, birazcık geçinmedir/menfaatlenmedir ve sonra onlar için acıklı bir azap vardır.

 Seyyid Kutub = Kısa süreli bir dünya mutluluğu tadarlar, ama acıklı bir azap onları beklemektedir.

 Suat Yıldırım = Onların bütün bulacakları, dünyanın azıcık bir zevkidir. Onlara gayet acı bir azap vardır.

 Süleyman Ateş = Azıcık yaşama(nın ardından), onlara acı bir azâb gelecektir.

 Tefhim-ul Kuran = (Bu dünyada olup biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acıklı bir azab vardır.

 Ümit Şimşek = Bulacakları az bir menfaattir; sonra onlar için acı bir azap vardır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Az bir nimetlenme ardından, acıklı bir azap var onlara.

 İskender Ali Mihr = Ve onlar için elîm azap ve (dünya üzerinde) az bir meta vardır.

 İlyas Yorulmaz = (Bu şekilde yalanlarla) Bir müddet yaşayıp giderler ama onlar için acıklı bir azap vardır.