Önceki Ayet Sonraki Ayet  
11. Sûre Hûd/122

 وَانتَظِرُوا إِنَّا مُنتَظِرُونَ

  Ventazırû, innâ muntazırûn(muntazırûne).

Kelime Karşılaştırma
ve intazırû : ve gözleyin, bekleyin
in-nâ : muhakkak ki biz
muntazırûne : bekleyenler, gözleyenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Bekleyin, biz de bekleyeceğiz.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bekleyin, şüphe yok ki biz de beklemedeyiz.

 Abdullah Parlıyan = Ve olacak olanı bekleyin bakalım; doğrusu, biz de bekleyeceğiz.”

 Adem Uğur = Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz!

 Ahmed Hulusi = "(Sonucunu görmek için) bekleyin bakalım! Biz de bekliyoruz!"

 Ahmet Tekin = 'Davranışlarınızın âkıbetini bekleyin, biz de ilâhî tecellinin gerçekleşeceği günü bekleyeceğiz' de.

 Ahmet Varol = Bekleyin. Biz de beklemekteyiz.'

 Ali Bulaç = Ve gözleyip durun; gerçekten biz de gözleyip duruyoruz."

 Ali Fikri Yavuz = Gözetleyin akıbetinizi, biz de bunu gözetleyiciyiz.”

 Ali Ünal = “O halde bekleyin bakalım netice nasıl tezahür edecek; nitekim biz de beklemekteyiz.”

 Bayraktar Bayraklı = “Bekleyiniz! Biz de beklemekteyiz.”

 Bekir Sadak = (121-12) 2 Inanmayanlara: «Durumunuzun gerektirdigini yapin, dogrusu biz de yapiyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz» de.

 Celal Yıldırım = Bekleyip durun, biz de bekliyoruz.

 Cemal Külünkoğlu = “Bekleyin, biz de bekliyoruz.”

 Diyanet İşleri (eski) = (121-122) İnanmayanlara: 'Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu biz de yapıyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz' de.

 Diyanet Vakfi = Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz!

 Edip Yüksel = 'Sonra bekleyin, biz de beklemekteyiz.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve gözetin herhalde biz gözetiyoruz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bekleyin! Her halde biz de bekliyoruz.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Siz bekleyin görün, biz de bekleyip göreceğiz.

 Gültekin Onan = "Ve gözleyip durun; gerçekten biz de gözleyip duruyoruz."

 Harun Yıldırım = “Ve gözleyip durun; gerçekten biz de gözleyip duruyoruz.”

 Hasan Basri Çantay = «Siz gözetleyin, biz de her halde gözetleyiciyiz».

 Hayrat Neşriyat = 'Ve (siz bizim âkıbetimizi) bekleyin; doğrusu biz de (sizin âkıbetinizi)bekleyenleriz.'

 İbni Kesir = Bekleyin, biz de bekleyeceğiz.

 Kadri Çelik = Bekleyin! Şüphesiz biz de bekleyicileriz.

 Muhammed Esed = Ve (olacak olanı) bekleyin bakalım; doğrusu, biz de bekleyeceğiz!"

 Mustafa İslamoğlu = ve bekleyiniz, iyi bilin ki biz zaten beklemekteyiz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Ve siz gözetiniz, şüphesiz ki biz de gözetenleriz.»

 Ömer Öngüt = Bekleyin! Şüphesiz ki biz de beklemekteyiz.

 Şaban Piriş = Bekleyin, biz de bekliyoruz.

 Sadık Türkmen = Bekleyip gözetleyin. Şüphesiz biz de bekleyip gözetliyoruz!”

 Seyyid Kutub = Bekleyiniz bakalım, biz de bekliyoruz.

 Suat Yıldırım = (121-122) İman etmeyenlere de de ki: "Siz yerinizde sayarak elinizden geleni yapın, ama biz de çalışacağız, gerekeni yapacağız. Siz bizim için felaket gözleyin bakalım, biz de eski ümmetlerin başına gelen felaketlerin size gelmesini gözleyip bekliyoruz.

 Süleyman Ateş = "Bekleyin, biz de bekliyoruz!"

 Tefhim-ul Kuran = Ve gözleyip durun; gerçekten biz de gözleyip durmaktayız.»

 Ümit Şimşek = Bekleyin; biz de bekliyoruz.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Bekleyin, biz de bekliyoruz!"

 İskender Ali Mihr = Ve bekleyin! Muhakkak ki biz de bekleyenleriz.

 İlyas Yorulmaz = “Bekleyip görün, bende bekleyenlerdenim” de.