Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/14

 وَلَهُمْ عَلَيَّ ذَنبٌ فَأَخَافُ أَن يَقْتُلُونِ

  Ve lehum aleyye zenbun fe ehâfu en yaktulûni.

Kelime Karşılaştırma
ve lehum : ve onlar için, onlar
aleyye : bana, benim üzerime
zenbun : suç, günah
fe : artık, böylece
ehâfu : korkuyorum
en yaktulû-ni : beni öldürmelerinden
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Bir de onlara karşı ben suçlu durumundayım. Bu yüzden onların beni öldürmelerinden korkarım.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bir de onlara karşı suçum var, korkarım, öldürürler beni.

 Abdullah Parlıyan = Hem ben, onların gözünde suçluyum. Bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum.”

 Adem Uğur = Onların bana isnad ettikleri bir suç da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum.

 Ahmed Hulusi = "Beni öldürmelerinden korkuyorum; çünkü onların haklı oldukları bir suçum var!"

 Ahmet Tekin = 'Hem onların bana isnat ettikleri bir suç var. Beni öldürmelerinden korkuyorum.'

 Ahmet Varol = Üstelik onların benim aleyhimde bir suç (davaları) var. Dolayısıyla beni öldürmelerinden korkuyorum.'

 Ali Bulaç = "Üstelik, onların bana karşı (davasını savunacakları bir cinayet) suçu(m) var; bundan dolayı beni öldürmelerinden korkuyorum."

 Ali Fikri Yavuz = Bir de (Kıptî’yi öldürdüğümden) onların üzerimde bir kısas davası var, bundan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler.”

 Ali Ünal = “Ayrıca, bana karşı bir de suçlamaları var, bu bakımdan, endişe ederim ki beni öldürürler de (vazifemi hakkıyla yapamayabilirim).

 Bayraktar Bayraklı = “Onlara karşı benim bir suçum var. Beni öldürmelerinden korkuyorum.”

 Bekir Sadak = (12-14) Musa: «Rabbim! Dogrusu beni yalanlamalarindan korkuyorum; gogsum daraliyor, dilim acilmiyor. Onun icin Harun'a da elcilik ver. Onlarin bana isnat ettikleri bir suc da vardir. Beni oldurmelerinden korkuyorum» demisti.

 Celal Yıldırım = Hem onların benim üzerimde bir (cinayet) günahı vardır; bu yüzden beni öldüreceklerinden endişeliyim» demişti.

 Cemal Külünkoğlu = (12-14) Musa, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Onların beni yalanlamalarından korkuyorum. (Bundan dolayı) içim daralır, akıcı konuşamam. Onun için, Harun'a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap)! Bir de (genç yaşımda Kıptî'nin ölümüne sebep olduğumdan dolayı) onların bana isnat ettikleri bir suç var. Bu yüzden onların beni öldürmelerinden korkuyorum.”

 Diyanet İşleri (eski) = (12-14) Musa: 'Rabbim! Doğrusu beni yalanlamalarından korkuyorum; göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Onun için Harun'a da elçilik ver. Onların bana isnat ettikleri bir suç da vardır. Beni öldürmelerinden korkuyorum' demişti.

 Diyanet Vakfi = Onların bana isnad ettikleri bir suç da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum.

 Edip Yüksel = 'Ayrıca, onların yanında suçlu biriyim. Korkarım ki beni öldürsünler.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hem onlara üzerinde bir günah var, ondan dolayı korkarım ki hemen beni öldürürler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de onlara karşı suçluyum; ondan dolayı beni öldürürler diye korkarım.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Ondan dolayı korkarım ki, hemen beni öldürürler.»

 Gültekin Onan = "Üstelik, onların bana karşı (davasını savunacakları bir cinayet) suçu(m) var bundan dolayı beni öldürmelerinden korkuyorum."

 Harun Yıldırım = Onların bana isnad ettikleri bir suç da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum.

 Hasan Basri Çantay = «Hem onların benim aleyhimde bir suç (da'vaları) da var. Bundan dolayı beni öldürmelerinden korkarım».

 Hayrat Neşriyat = 'Hem onlar için benim aleyhimde (bana isnâd ettikleri) bir suç da var (onlardan birini hatâ ile öldürmüştüm); bu yüzden beni öldürmelerinden korkarım!'

 İbni Kesir = Hem onların bana isnad ettikleri bir suç var. Korkarım ki beni öldürürler

 Kadri Çelik = “Üstelik onlar için benim üzerimde bir de suç var; bundan dolayı beni öldürmelerinden korkmaktayım.”

 Muhammed Esed = Üstelik, onların benim aleyhime ciddi bir suçlamaları da var ortada; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum".

 Mustafa İslamoğlu = Üstelik ortada onların lehine benim aleyhime olan bir suçlama da var; bundan dolayı onların beni öldürmelerinden çekiniyorum.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (14-15) «Ve hem onlar için benim üzerimde bir suç da var. Binaenaleyh beni öldüreceklerinden korkarım.» (Cenâb-ı Hak) Buyurdu ki: «Asla! İmdi ikiniz de Bizim âyetlerimizle gidiniz. Şüphe yok Biz işiticiler olduğumuz halde sizinle beraberiz.»

 Ömer Öngüt = “Onların bana isnat ettikleri bir suç da var. Beni öldürmelerinden korkarım. ”

 Şaban Piriş = Üstelik onlara karşı işlediğim bir de suçum var. Beni öldürmelerinden korkarım.

 Sadık Türkmen = Benim üzerimde, onlara karşı işlediğim bir suç var; bundan dolayı beni öldürmelerinden endişe ediyorum.”

 Seyyid Kutub = Hem onların bana isnat ettikleri bir suç var, bu gerekçe ile beni öldürürler diye korkuyorum.

 Suat Yıldırım = "Hem sonra onların benim aleyhimde bir suçlamaları da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden endişe ediyorum."

 Süleyman Ateş = "Hem benim üzerimde onlara karşı işlediğim bir günâh da var (onlardan bir adam öldürmüştüm); onların beni öldürmelerinden korkuyorum."

 Tefhim-ul Kuran = «Üstelik, onların bana karşı (davasını savunacakları bir cinayet) suçu(m) var; bundan dolayı beni öldürmelerinden de korkmaktayım.»

 Ümit Şimşek = 'Hem onların gözünde suçluyum; beni öldürmelerinden korkarım.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Hem, benim üzerimde onlar aleyhine işlenmiş bir suç var; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum."

 İskender Ali Mihr = Ve onlara göre ben, günahkârım. Bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum.

 İlyas Yorulmaz = “Onların bana yükledikleri bir suç var ve bundan dolayı beni öldürmelerinden korkuyorum” dedi.