Önceki Ayet Sonraki Ayet  
86. Sûre Târık/15

 إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا

  İnnehum yekîdûne keydâ(keyden).

Kelime Karşılaştırma
inne-hum : muhakkak ki onlar
yekîdûne : tuzak kuruyorlar
keyden : hile yaparak
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar,

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki onlar, bir düzendir, kurup duruyorlar.

 Abdullah Parlıyan = Gerçekten o inkârcılar Kur'ân'ı çürütmek ve nurunu söndürmek için O peygambere alabildiğine tuzaklar kurarlar.

 Adem Uğur = Onlar bir tuzak kurarlar,

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki onlar bir hile kuruyorlar.

 Ahmet Tekin = Haberin olsun, inanmayanlar İslâm’a Kur’ân’a ve sünnete karşı gizli mücadele planları hazırlıyorlar.

 Ahmet Varol = Doğrusu onlar bir tuzak kuruyorlar.

 Ali Bulaç = Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar;

 Ali Fikri Yavuz = Doğrusu (Kur’an’ın nurunu söndürmek için, Mekke’li) o müşrikler hep hile kuruyorlar.

 Ali Ünal = (O’nu reddedenler,) planlar yapmak, tuzaklar kurmakla meşguller;

 Bayraktar Bayraklı = (11-17) Andolsun o dönüşlü göğe, o yarılıp çatlayan yeryüzüne. Şüphesiz Kur'ân, hak ile bâtılı ayıran bir sözdür. O asla bir şaka değildir. Kafirler hep hile/tuzak kuruyorlar. Ben de hilelerine karşılık veririm. Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı![747]

 Bekir Sadak = Gercekten onlar duzen kuruyorlar.

 Celal Yıldırım = Onlar elbette bir tuzak kuruyorlar ;

 Cemal Külünkoğlu = (15-16) Şüphesiz (Kur'an'ın nurunu söndürmek için) o müşrikler hep tuzak kuruyorlar. Ben de (onların yaptıklarına karşı) bir tuzak kuruyorum.

 Diyanet İşleri (eski) = Gerçekten onlar düzen kuruyorlar.

 Diyanet Vakfi = (11-17) Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe, (nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. O, asla bir şaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir tuzak kurarım. Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek).

 Edip Yüksel = Onlar bir plan kuruyor.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Haberin olsun ki onlar hep hiyle kuruyorlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Haberin olsun ki, onlar hep hile kuruyorlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar.

 Gültekin Onan = Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar;

 Harun Yıldırım = Doğrusu onlar bir plan düzenleyip kuruyorlar.

 Hasan Basri Çantay = Hakıykat, onlar alabildiklerine hileler düzerler.

 Hayrat Neşriyat = (15-16) Gerçekten onlar, (Kur’ân’ı ibtâl etmek için) bir hîle olarak tuzak kuruyorlar.(Ben de) bir hîle ile (kurdukları) tuzak(larını ibtâl) ederim!

 İbni Kesir = Gerçekten onlar düzen kuruyorlar,

 Kadri Çelik = Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar.

 Muhammed Esed = Elbette on(u kabule yanaşmayan)lar, birçok düzmece kanıt ararlar (ilahi kelamı çürütmek için);

 Mustafa İslamoğlu = Ne var ki onlar tuzak üstüne tuzak kuruyorlar;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Muhakkak ki, onlar bir hile ile hilede bulunurlar.

 Ömer Öngüt = Onlar (onu iptal etmek için) bir tuzak kuruyorlar.

 Şaban Piriş = Onlar ise tuzak kurup duruyorlar.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz onlar, hileli bir tuzak kuruyorlar.

 Seyyid Kutub = Onlar bir tuzak kuruyorlar.

 Suat Yıldırım = O kâfirler, vargüçleriyle hile kurarlar.

 Süleyman Ateş = Onlar (onu iptal etmek için) bir tuzak kuruyorlar.

 Tefhim-ul Kuran = Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar;

 Ümit Şimşek = Onlar tuzak kurup duruyorlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlar ha bire tuzak kuruyorlar/oyun çeviriyorlar.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar, hile yaparak tuzak kuruyorlar.

 İlyas Yorulmaz = Onlar hile ve tuzak hazırlıyorlar.