Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/167

 قَالُوا لَئِن لَّمْ تَنتَهِ يَا لُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَجِينَ

  Kâlû le in lem tentehi yâ lûtu le tekûnenne minel muhracîn(muhracîne).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
le : gerçekten
in : eğer
lem tentehi : sen vazgeçmezsen
yâ lûtu : ey Lut
le tekûnenne : sen mutlaka olacaksın
min el muhracîne : ihraç edilenlerden, çıkarılanlardan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ey Lût dediler, bu işten vazgeçmezsen seni mutlaka şehrimizden çıkarırız.

 Abdullah Parlıyan = “Ey Lût!” dediler. “Eğer bu sözlerinden vazgeçmezsen, bu şehirden mutlaka kovulacaksın!”

 Adem Uğur = Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!

 Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Andolsun ki ey Lût, eğer (bu söylemlerinden) vazgeçmezsen, kesinlikle (buradan) çıkarılacaksın!"

 Ahmet Tekin = Kavmi: 'Ey Lût, davandan vazgeçmezsen, kesinlikle sürgüne gönderilenlerden olacaksın' dediler.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Ey Lut! Eğer sen (bu işe) son vermezsen muhakkak ki (buradan) çıkarılanlardan olacaksın.'

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın."

 Ali Fikri Yavuz = Onlar şöyle dediler: “- Ey Lût, eğer söylediklerinden vaz geçmezsen, yemin olsun ki, muhakkak (memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın.”

 Ali Ünal = “Lût,” dediler, “bu söyleyip durduklarına bir son vermezsen, bil ki ülkeden sürgün edileceksin!”

 Bayraktar Bayraklı = Onlar şöyle dediler: “Ey Lût! Bizi kınamaya bir son vermezsen, kesinlikle sürgün edilenlerden olacaksın.”

 Bekir Sadak = «Ey Lut! Bu sozlerinden vazgecmezsen, mutlaka kovulacaksin» dediler.

 Celal Yıldırım = Onlar dediler ki; «Ey Lût! Eğer (bu tür uyarılardan) vazgeçmezsen elbette (yurdundan) çıkarılanlardan olursun.»

 Cemal Külünkoğlu = Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Ey Lut! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın' dediler.

 Diyanet Vakfi = Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!

 Edip Yüksel = Dediler, 'Bak Lut, bu tavrına son vermezsen sürülenlerden olacaksın.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Onlar): «Ey Lut, and içeriz ki (bu uyarılardan) vazgeçmezsen, kesinlikle (yurdun dışına) çıkarılanlardan olacaksın!» dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar şöyle dediler: «Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksın.»

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın."

 Harun Yıldırım = Onlar şöyle dediler: Ey Lût! vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!

 Hasan Basri Çantay = Dediler: «Ey Luut, sen (bu davadan) vaz geçmezsen, andolsun, mutlak (memleketimizden koğulub) çıkarılanlardan olacaksın».

 Hayrat Neşriyat = (Onlar:) 'Ey Lût! Eğer (bundan) hakikaten vazgeçmezsen, mutlaka(memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın!' dediler.

 İbni Kesir = Dediler ki: Ey Lut, buna son vermezsen sen, elbette çıkarılanlardan olursun.

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Ey Lut! Eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.”

 Muhammed Esed = "Ey Lut!" dediler, "Eğer (bu sözlerinden) vazgeçmezsen (bu şehirden) mutlaka kovulacaksın!"

 Mustafa İslamoğlu = "Eğer buna bir son vermezsen Ey Lut" dediler, "kesinlikle sürgün edilmiş biri olup çıkacaksın!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Ey Lût! Andolsun ki, eğer sen nihâyet vermezsen elbette çıkarılmışlardan olacaksın.»

 Ömer Öngüt = Şöyle dediler: “Ey Lut! Eğer söylediklerinden vazgeçmezsen, iyi bil ki sürülenlerden olacaksın!”

 Şaban Piriş = -Ey Lut eğer son vermezsen, elbette sürgün edileceklerden olacaksın, dediler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Ey Lût! Eğer (bu uyarılarından) vazgeçmezsen, mutlaka sürgün edilenlerden olacaksın!”

 Seyyid Kutub = Soydaşları «Ey Lut, eğer bu dediklerinden vazgeçmezsen kesinlikle seni buradan süreceğiz» dediler.

 Suat Yıldırım = "Bizi dinle Lût!" dediler, "Bu söylediklerine son vermezsen mutlaka yurt dışına sürüleceksin.

 Süleyman Ateş = Dediler: "Ey Lût, andolsun, eğer (bundan) vazgeçmezsen, mutlaka sürülenlerden olacaksın."

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Ey Lût, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.»

 Ümit Şimşek = 'Ey Lût,' dediler. 'Eğer bu işten vazgeçmezsen ülkeden sürülürsün.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Eğer bu tavrını sona erdirmezsen, ey Lût, yemin olsun bu topraktan sürülenlerden olacaksın."

 İskender Ali Mihr = “Ey Lut! Eğer gerçekten sen, (bizi uyarmaktan) vazgeçmezsen, sen mutlaka (yurdundan) ihraç edilenlerden (çıkarılanlardan, kovulanlardan) olacaksın.” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Kavmi “Ey Lut! Eğer bizim arzularımızı engellemekten vaz geçmezsen, seni (yaşadığımız yerden) çıkarırız.