Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/169

 لَكُنَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ

  Le kunnâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).

Kelime Karşılaştırma
le : elbette, mutlaka
kunnâ : biz olduk, olurduk
ibâdallâhi (ibâde allâhi) : Allah’ın kulları
el muhlasîne : muhlis olanlar, muhlisler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Elbette biz de ihlâsa eren Allah kulları olurduk.

 Abdullah Parlıyan = kesinlikle Allah'ın öz ve temiz kullarından olurduk.”

 Adem Uğur = Mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk!.

 Ahmed Hulusi = "Elbette biz de Allâh'ın ihlâsa (samimiyete, saflığa) erdirilmiş kulları olurduk. "

 Ahmet Tekin = 'Elbette biz de Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman samimi kullar olurduk.'

 Ahmet Varol = Muhakkak biz de Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları olurduk.'

 Ali Bulaç = "Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis olan kullarından olurduk."

 Ali Fikri Yavuz = Herhalde Allah’ın ihlas sahibi kullarından olurduk.”

 Ali Ünal = “Hiç kuşkusuz Allah’ın ihlâsa erdirilmiş has kulları olurduk.”

 Bayraktar Bayraklı = (167-169) Müşrikler, “Öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah'ın ihlaslı kulları olurduk!” diyorlardı.

 Bekir Sadak = (167-16) 9 Putperestler: «Oncekilerde oldugu gibi bizde de bir kitap olsaydi, Allah'in O'na icten baglanan kullari olurduk» derlerdi.

 Celal Yıldırım = (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah'ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da,

 Cemal Külünkoğlu = (167-169) Onlar (inkârcılar) ise şöyle deyip duruyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilerden bir zikir (kitap) bulunmuş olsaydı elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.”

 Diyanet İşleri (eski) = (167-169) Putperestler: 'Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk' derlerdi.

 Diyanet Vakfi = (167-169) Putperestler: Eğer öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk! diyorlardı.

 Edip Yüksel = 'Kendimizi ALLAH'a adar, sadece O'na kul olurduk.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Her halde Allahın ıhlâs ile seçilmiş kullarından olurduk

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = herhalde Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (167-169) (Müşrikler) şöyle diyorlardı: «Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk.»

 Gültekin Onan = "Gerçekten bizler de, Tanrı'nın muhlis olan kullarından olurduk."

 Harun Yıldırım = "Mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk!" .

 Hasan Basri Çantay = «Elbet biz de Allahın ihlâsa erdirilmiş kullarından olurduk».

 Hayrat Neşriyat = (167-169) Ve (o müşrikler) doğrusu diyorlardı ki: 'Eğer şübhesiz bizim yanımızda(da) öncekiler(e verilenler)den bir kitab olsaydı, (biz de) elbette Allah’ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk.'

 İbni Kesir = Biz de elbet Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları olurduk.

 Kadri Çelik = “Biz de elbet Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk.”

 Muhammed Esed = kesinlikle Allah'ın halis kulları olurduk!"

 Mustafa İslamoğlu = elbet biz de imanını saf ve temiz tutma çabasını Allah'ın desteklediği halis kullarından olurduk!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (167-169) Ve elbette ki, (kâfirler, evvelce) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah'ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.»

 Ömer Öngüt = "Elbette Allah'ın ihlâslı kullarından olurduk. "

 Şaban Piriş = Elbette Allah’ın ihlaslı kulları olurduk.

 Sadık Türkmen = Elbette biz de, Allah’ın temiz olan kullarından olurduk.”

 Seyyid Kutub = Elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.

 Suat Yıldırım = (167-169) Müşrikler önceleri: "Eğer, derlerdi, daha önceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah’a ibadet eden halis kullarından olurduk."

 Süleyman Ateş = "Elbette biz, Allâh'ın hâlis kulları olurduk!"

 Tefhim-ul Kuran = «Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis kullarından olurduk.»

 Ümit Şimşek = 'Biz de Allah'ın ihlâsa erdirdiği kullardan olurduk.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Elbette biz de Allah'ın samimi kullarından olurduk."

 İskender Ali Mihr = (O zaman) mutlaka biz, Allah’ın muhlis kullarından olurduk.

 İlyas Yorulmaz = Bizde Allah’ın salih kullarından olurduk.