Önceki Ayet Sonraki Ayet  
39. Sûre Zümer/19

 أَفَمَنْ حَقَّ عَلَيْهِ كَلِمَةُ الْعَذَابِ أَفَأَنتَ تُنقِذُ مَن فِي النَّارِ

  E fe men hakka aleyhi kelimetul azâbi, e fe ente tunkızu men fîn nâr(nâri).

Kelime Karşılaştırma
e : mi
fe : böylece, öyleyse
men : kimse, kişi
hakka : hak oldu
aleyhi : ona, onun üzerine
kelimetu : kelime
el azâbi : azap
e : mi
fe : böylece, öyleyse
ente : sen
tunkızu : kurtarırsın
men : kimse, kişi
: de, içinde
en nâri : ateş
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hakkında azap hükmü hak olmuş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?

 Abdulbaki Gölpınarlı = Hakkında azap verilen kimseyi sen mi ateşten kurtaracaksın?

 Abdullah Parlıyan = Allah tarafından hakkında azap hükmü gerçekleşmiş olan kimseyi, sen doğru yola getirebilir misin? Ve sen ateşi hak eden kimseyi kurtarabilir misin?

 Adem Uğur = (Resûlüm!) Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın!

 Ahmed Hulusi = Hakkında azap hükmü kesinleşmiş kimseyi, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın?

 Ahmet Tekin = Üzerine azâb kararı hak olanı mı, sen ateşte bulunanı mı kurtaracaksın?

 Ahmet Varol = Hakkında (azab) söz(ü) hak olmuş olanı; ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?

 Ali Bulaç = Azab sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)? Ateşte olanı artık sen mi kurtaracaksın?

 Ali Fikri Yavuz = Artık (Allah’ın ilim ve takdirinde) üzerine azab vacib olmuş o ateşteki kimseyi, sen mi kurtaracaksın? (Ey Rasûlüm, buna kimsenin gücü yetmez).

 Ali Ünal = Allah’ın azap hükmüne müstahak olup, hakkında bu hüküm kesinleşen kişi ise, (hiç kendisine Cennet müjdelenen) gibi midir? Ateş (örtüleri) içinde kalan kimseyi sen mi kurtaracaksın?

 Bayraktar Bayraklı = Üzerine azap sözü hak olanı, ateşe dalmış olanı sen mi kurtaracaksın?

 Bekir Sadak = Hakkinda azap sozu gerceklesmis kimseyi, ateste olani sen mi kurtaracaksin?

 Celal Yıldırım = (Ey Peygamber!) Aleyhine azâb hükmü gerçekleşmiş kimseyi, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın ?!

 Cemal Külünkoğlu = Hakkında azap hükmü kesinleşmiş, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın?

 Diyanet İşleri (eski) = Hakkında azap sözü gerçekleşmiş kimseyi, ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?

 Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın!

 Edip Yüksel = Azap sözünü hakedenlere gelince, sen ateştekini kurtarabilir misin?

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ya üzerine «kelime-i azâb» hakk olmuş kimse de mi? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ya üzerine azap hükmü sabit olan kimse de mi (böyledir)? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ya üzerine azab kelimesi hak olmuş kimse de mi (böyledir)? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?

 Gültekin Onan = Azab sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)? Ateşte olanı artık sen mi kurtaracaksın?

 Harun Yıldırım = (Resûlüm!) Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın!

 Hasan Basri Çantay = Kendisine azâb hükmü hak olmuş kimseyi, (bu yüzden) ateşde bulunan kişiyi artık sen mi kurtaracaksın (Habîbim)?

 Hayrat Neşriyat = O hâlde üzerine azab sözü hak olmuş kimseyi, (ve) bu sebeble o ateşte bulunan kişiyi sen mi kurtaracaksın?

 İbni Kesir = Hakkında azab hükmü gerçekleşmiş kimseyi mi? Ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?

 Kadri Çelik = Üzerine azap kelimesi hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)? Ateşte olanı artık sen mi kurtaracaksın?

 Muhammed Esed = Peki, ya (Allah'ın) azabına çarpılmış olan kimse(yi insanlar kurtarabilir) mi? Ateşi hak eden kimseyi sen kurtarabilir misin?

 Mustafa İslamoğlu = Ne o, hakkında azap vaadi gerçekleşmiş olan kimseyle (böyle olmayan) kimse bir olabilir mi? Şimdi, ateşin göbeğine düşmüş birini sen kurtarabilir misin?

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ya üzerine azap kelimesi hak olmuş kimseyi mi, ateş içinde bulunan şahsı mı sen kurtaracaksın?

 Ömer Öngüt = Hakkında azap hükmü hak olmuş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?

 Şaban Piriş = Hakkında azap verilen kimseyi sen mi ateşten kurtaracaksın?

 Sadık Türkmen = Üzerine azap sözü hak olmuş kimseyi, ateşte iken sen mi kurtaracaksın?

 Seyyid Kutub = Hakkında azab hükmü kesinleşmiş, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın?

 Suat Yıldırım = Hakkında azap hükmü kesinleşmiş kimseyi, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın?

 Süleyman Ateş = Üzerine azâb kararı hak olanı mı, sen ateşte bulunanı mı kurtaracaksın?

 Tefhim-ul Kuran = Azab sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)? Ateşte olanı artık sen mi kurtaracaksın?

 Ümit Şimşek = Azap vaadini hak etmiş olan kimseye gelince, ateşe girmiş olanı sen mi kurtaracaksın?

 Yaşar Nuri Öztürk = Üzerine azap sözü hak olanı, ateşe dalmış olanı sen mi kurtaracaksın?

 İskender Ali Mihr = Öyleyse bir kimse, üzerine azap sözünü hakettiği taktirde sen, ateşte olanı kurtarabilir misin?

 İlyas Yorulmaz = Azap kelimesinin üzerine hak olduğu kimseyi, ateşten sen mi kurtaracaksın?