Önceki Ayet Sonraki Ayet  
52. Sûre Tûr/19

 كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

  Kulû veşrebû henîen bi mâ kuntum ta’melûne.

Kelime Karşılaştırma
kulû : yeyin
ve işrebû : ve için
henîen : afiyetle
bi-mâ : şeylerden dolayı, sebebiyle
kuntum : siz oldunuz
ta’melûne(kuntum ta’melûne) : yapıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (19-20) Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yiyin ve için, âfiyetler olsun, yaptığınız şeylere karşılık.

 Abdullah Parlıyan = “İşlediklerinize karşılık afiyetle, gönül huzuru içinde, yiyiniz, içiniz

 Adem Uğur = Onlara: Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için! (denilir).

 Ahmed Hulusi = "Yaptığınız fiillerin sonucu olarak oluşanları afiyetle yeyin, için!"

 Ahmet Tekin = Yeyiniz, içiniz, işlediğiniz devamlı, bilinçli amellere karşılık afiyet olsun.

 Ahmet Varol = 'Yapmakta olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.'

 Ali Bulaç = "Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

 Ali Fikri Yavuz = (Allah onlara şöyle buyurur: Dünyada iman ve ibadet edib) çalıştığınız için afiyetle yeyin, için;

 Ali Ünal = “(Dünyada iken) yaptığınız güzel işlerin karşılığı olarak (bugün) afiyetle yiyin için!”

 Bayraktar Bayraklı = (19-20) Onlara şöyle denecektir: “Dizili koltuklara yaslanarak, yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyiniz, içiniz!” Onlara çok güzel eşler de veririz.

 Bekir Sadak = (19-20) Onlara soyle denir: «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz.

 Celal Yıldırım = İşlediklerinize karşılık afiyetle gönül huzuru içinde yeyiniz içiniz.

 Cemal Külünkoğlu = (Onlara:) “Dünya'da yaptıklarınızın karşılığı olarak, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir.

 Diyanet İşleri (eski) = (19-20) Onlara şöyle denir: 'İşlediklerinizden ötürü, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin için.' Onlara, ceylan gözlü eşler veririz.

 Diyanet Vakfi = (19-20) Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.

 Edip Yüksel = Yapmış olduklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Yeyin için, afiyetler olsun çalıştığınız için

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yaptıklarınıza karşılık yeyin, için, afiyetler olsun ,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Onlara): «Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için» (denilir.)

 Gültekin Onan = "Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

 Harun Yıldırım = “Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.”

 Hasan Basri Çantay = (Şöyle denilir:) «(İyi) amel (ve hareket) etmiş olduğunuz için aafiyetle yeyin, için».

 Hayrat Neşriyat = (Kendilerine:) 'Yapmakta olduklarınıza karşılık (mükâfât olarak) âfiyetle yiyin, için!' (denilir.)

 İbni Kesir = İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

 Kadri Çelik = “Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.”

 Muhammed Esed = (Ve onlara:) "Yapmış olduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için,

 Mustafa İslamoğlu = (ve onlara diyecek ki): "Vaktiyle yapmış olduğunuz şeylere bir karşılık olarak yiyin, için, afiyet olsun!

 Ömer Nasuhi Bilmen = (19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel gözlü huriler ile evlendirdik.

 Ömer Öngüt = Yaptıklarınıza karşılık olarak âfiyetle yiyin için!

 Şaban Piriş = -Yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için!

 Sadık Türkmen = Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyiniz ve içiniz!

 Seyyid Kutub = Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için!

 Suat Yıldırım = (19-20) Ve onlara denilir ki: "Dünyada yaptığınız güzel davranışlardan ötürü: "Yiyin, için, afiyetler olsun!" Onlar sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Kendilerine temiz ve güzel hurileri de eş yaparız.

 Süleyman Ateş = "Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için;"

 Tefhim-ul Kuran = «Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.»

 Ümit Şimşek = Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yiyin, için.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak afiyetle yiyin, için!

 İskender Ali Mihr = Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için.

 İlyas Yorulmaz = Yaptıklarınızın karşılığı olarak, afiyetle yiyin, için.