Önceki Ayet Sonraki Ayet  
7. Sûre A’râf/197

 وَالَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِهِ لاَ يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَكُمْ وَلآ أَنفُسَهُمْ يَنْصُرُونَ

  Vellezîne ted’ûne min dûnihî lâ yestetîûne nasrakum ve lâ enfusehum yensurûn(yensurûne).

Kelime Karşılaştırma
ve ellezîne : ve onlar
ted’ûne : siz dua ediyorsunuz, çağırıyorsunuz
min dûni-hi : ondan başka
lâ yestetîûne : güç yetiremezler, muktedir değiller
nasra-kum : size yardıma
ve lâ : ve olmaz
enfuse-hum : nefslerine, kendilerine
yensurûne : yardım ederler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Allah’tan başka taptıklarınızın ise size yardım etmeğe güçleri yetmez. Onlar kendilerine de yardım edemezler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ondan başka bütün taptıklarınızın ne size yardıma güçleri vardır, ne kendilerine yardıma.

 Abdullah Parlıyan = Sizin O'ndan başka yalvarıp yakardıklarınız, ne size ne de kendilerine yardım edebilirler.

 Adem Uğur = Allah'ın dışında taptıklarınızın ne size yardıma güçleri yeter ne de kendilerine yardım edebilirler.

 Ahmed Hulusi = Sizin O'nun dûnunda (yardıma) çağırdıklarınız ise, ne size yardım etmeye muktedirdirler ve ne de kendilerine yardım edebilirler.

 Ahmet Tekin = Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden taptıklarınızın, yalvardıklarınızın ise, ne size yardımları dokunabilir, ne de kendilerine, birbirlerine yardım edebilirler.

 Ahmet Varol = O'ndan başka taptıklarınız ise ne size yardımda bulunabilir ne de bizzat kendilerine yardım edebilirler.

 Ali Bulaç = O'ndan başka taptıklarınız ise size yardıma güç yetiremezler, kendilerine de.

 Ali Fikri Yavuz = Sizin, Allah’dan başka taptıklarınız ise, ne size yardım edebilirler, ne de kendi nefislerine yardımları dokunur.

 Ali Ünal = “Sizin O’nu bırakıp da kendilerine yalvarıp yardıma çağırdığınız (reisleriniz, her türden sahte ilâhlarınız), size en küçük bir yardımda bulunamadıkları gibi, (Allah’ın izni olmadıkça) bizzat kendilerine bile en ufak bir yardımları dokunmaz.

 Bayraktar Bayraklı = Allah'ın dışında taptıklarınızın, ne size yardıma güçleri yeter ne de kendilerine yardım edebilirler.

 Bekir Sadak = «'nu birakip da taptiklariniz, kendilerine yardim edemezler ki size yardim etsinler.»

 Celal Yıldırım = Sizin O'ndan başka taptıklarınız, ne size yardıma güç getirebilirler, ne de kendilerine yardım edebilirler.

 Cemal Külünkoğlu = O'nu bırakıp taptıklarınız ise size yardım edemedikleri gibi kendilerine de yardım edemezler.

 Diyanet İşleri (eski) = 'O'nu bırakıp da taptıklarınız, kendilerine yardım edemezler ki size yardım etsinler.'

 Diyanet Vakfi = Allah'ın dışında taptıklarınızın ne size yardıma güçleri yeter ne de kendilerine yardım edebilirler.

 Edip Yüksel = 'O'nun dışında çağırdıklarınız ne size yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım edebilirler.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sizin ondan maada taptıklarınız ise ne size yardım edebilirler, ne de kendilerine yardımları dokunur

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sizin O'ndan başka taptıklarınız ise, ne size yardım edebilir, ne de kendilerine yardımları dokunur!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Sizin Allah'tan başka taptıklarınız ise ne size yardım edebilirler, ne de kendi kendilerine yardımları dokunur.»

 Gültekin Onan = O'ndan başka taptıklarınız ise size yardıma güç yetiremezler, kendilerine de...

 Harun Yıldırım = Sizin O’nun yanısıra ibadet ettikleriniz ise size de yardım edemezler, kendilerine de yardım edemezler.

 Hasan Basri Çantay = Sizi Onu (Allâhı) bırakıb tapdıklarınızın ise sizin imdadınıza yetişmiye güçleri yetmediği gibi (hattâ) kendilerine de mededleri dokunmaz.

 Hayrat Neşriyat = O’ndan başka tapmakta olduklarınız ise, ne size yardımda bulunabilirler, ne de kendilerine yardım edebilirler.

 İbni Kesir = O'nu bırakıp taptıklarınız ise; size yardım edemedikleri gibi; kendilerine de yardım edemezler.

 Kadri Çelik = “O'ndan başka yakardıklarınız ise ne size yardım edebilirler, ne de kendi kendilerine yardımları dokunur.”

 Muhammed Esed = Beri yandan, Onun yerine sığınıp çağırdığınız bütün o varlıklar ne size yardım ulaştıracak güçtedirler ne de kendi kendilerine yardım edecek güçte;

 Mustafa İslamoğlu = Oysa ki, O'nun dışında yalvarıp yakardıklarınız ne size yardımcı olabilir ne de kendilerine yardımları dokunur.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve O'ndan başka taptıklarınız, size yardım etmeye muktedir olamazlar ve ne de kendi nefislerine yardım edebilirler.

 Ömer Öngüt = “Sizin O'nu bırakıp da taptıklarınız ise, size yardım edemedikleri gibi, kendilerine de yardım edemezler. ”

 Şaban Piriş = O’ndan başka dua ettiklerinizin size yardım etmeye güçleri yetmez. Onlar kendilerine bile yardım edemezler.

 Sadık Türkmen = O’ndan başka yakardıklarınız/taptıklarınız ise, size yardım etmeye güç yetiremezler; (onlar) kendilerine bile yardım edemezler.”

 Seyyid Kutub = O'nun dışındaki yalvardıklarınız ne size yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım edebilirler.

 Suat Yıldırım = Allah’tan başka yardımınıza çağırdığınız tanrılarınız ise sizin imdadınıza yetişemezler, hatta kendilerine bile fayda ve yardımları dokunmaz.

 Süleyman Ateş = O'ndan başka yalvardıklarınız ise, ne size yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım ederler.

 Tefhim-ul Kuran = O'ndan başka taptıklarınız ise size yardıma güç yetiremezler, kendilerine de.

 Ümit Şimşek = Sizin Allah'tan başka yalvardıklarınızın ise ne size yardıma güçleri yeter, ne kendilerine bir yardımı dokunur.

 Yaşar Nuri Öztürk = O'nun dışında yakardıklarınız, size yardım edemezler. Kendilerine de yardımcı olamazlar.

 İskender Ali Mihr = O’ndan başka dua ettiğiniz şeyler (çağırdıklarınız) size yardım etmeye muktedir değillerdir (güç yetiremezler) ve kendilerine de yardım edemezler.

 İlyas Yorulmaz = O ndan başka yardıma çağırdıklarınız size yardım etmeye güçleri yetmediği gibi, kendilerine de yardım etmeye güçleri yetmez.