Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/208

 وَمَا أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ

  Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ lehâ munzirûn(munzirûne).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ ehleknâ : ve biz helâk etmedik
min karyetin : (kasabalardan) bir kasabayı
illâ : den başka, olmaksızın, olmadıkça
lehâ : onun, ona
munzirûne : nezirler, uyarıcılar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz, hiçbir memleketi uyarıcıları olmadıkça helâk etmedik.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve hiçbir şehri helâk etmedik ki oraya, korkutucu peygamberler göndermeyelim de.

 Abdullah Parlıyan = Kaldı ki, hiçbir toplumu önceden uyarmadan yok etmemişizdir.

 Adem Uğur = Bununla birlikte hangi memleketi, helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur.

 Ahmed Hulusi = Biz, uyarıcıları gelmemiş hiçbir bölge halkını helâk etmedik.

 Ahmet Tekin = Biz hiçbir memleketi sorumluluk hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar göndermeden helâk etmedik.

 Ahmet Varol = Biz hiçbir kasabayı kendisi için uyarıcılar olmadan helak etmedik.

 Ali Bulaç = Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, biz hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz.

 Ali Fikri Yavuz = Biz hangi memleket halkını helâk ettikse, muhakkak o memleket halkını korkutucu peygamberler olmuştur.

 Ali Ünal = Biz, kendilerine uyarıcılar gönderip (de halkını senelerce uyarmadan) hiçbir ülkeyi helâk etmedik.

 Bayraktar Bayraklı = Biz hiçbir memleketi, kendilerine uyarıcılar göndermeden yok etmedik.

 Bekir Sadak = (208-20) 9 Hicbir kasaba halkini kendilerine ogut veren uyaricilar gelmeden yok etmedik. Biz zalim degiliz.*

 Celal Yıldırım = Hiçbir kasaba (halkını), kendilerine uyarıcılar göndermedikçe yok etmiş değiliz.

 Cemal Külünkoğlu = (208-209) Biz, hiçbir memleketi uyarıcılar göndermedikçe helâk etmedik. Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.

 Diyanet İşleri (eski) = (208-209) Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.

 Diyanet Vakfi = (208-209) Biz hiçbir memleketi, öğüt vermek üzere (gönderdiğimiz) uyarıcıları (peygamberleri) olmadan yok etmemişizdir. Biz zalim değiliz.

 Edip Yüksel = Biz uyarıcıları olmayan hiç bir kenti yok etmedik.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Maamafih biz hangi memleketi helâk ettikse her halde onu inzar edenler olmuştur

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bununla birlikte Biz hangi memleketi helak ettikse, muhakkak onun uyarıcıları olmuştur.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bununla birlikte, biz hangi memleketi helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur.

 Gültekin Onan = Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın biz hiç bir ülkeyı yıkıma uğratmış değiliz.

 Harun Yıldırım = Bununla birlikte hangi memleketi, helak ettikse muhakkak onu uyarıcı (peygamberleri) olmuştur.

 Hasan Basri Çantay = (208-209) Biz hiçbir memleketi, ona (halkına) öğüd vermek üzere inzâr edici (peygamber) ler (göndermiş) olmadıkça helak etmedik. Biz zulmedenler değiliz.

 Hayrat Neşriyat = (208-209) Hâlbuki (biz) hiçbir memleketi, (halkına) nasîhat vermek üzere kendisine(gönderilen) korkutucuları (peygamberleri) olmadan helâk etmedik. Ve (aslâ) zâlimler olmadık.

 İbni Kesir = Uyarıcılar olmaksızın Biz, hiç bir kasabayı helak etmedik.

 Kadri Çelik = Kendisi için bir uyarıp korkutucu olmaksızın, biz hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz.

 Muhammed Esed = Kaldı ki, Biz hiçbir toplumu önceden uyarmadan yok etmemişizdir

 Mustafa İslamoğlu = Dahası, Biz bir ülkeyi helak etmeden önce illa ki uyarıp

 Ömer Nasuhi Bilmen = Biz hiçbir beldeyi helâk etmedik, illâ onun için inzar edenler bulunmuştur.

 Ömer Öngüt = Biz hiçbir memleket halkını, uyarıcıları olmadıkça helâk etmedik.

 Şaban Piriş = (208-209) Uyarıcılar göndermediğimiz hiçbir ülkeyi helak etmedik. Hiçbir zaman zulmedici olmadık.

 Sadık Türkmen = Biz uyarıcıları olmayan hiçbir ülkeyi helâk etmedik!

 Seyyid Kutub = Yok ettiğimiz her ülkeye mutlaka uyarıcılar gönderdik.

 Suat Yıldırım = Biz hiç bir ülkeyi, uyarıcıları gelmeden imha etmedik.

 Süleyman Ateş = Biz, hiçbir kenti helâk etmedik ki onun uyarıcıları olmasın (helâk etmeden önce mutlaka uyarıcı gönderdik).

 Tefhim-ul Kuran = (208-209) Hâlbuki (biz) hiçbir memleketi, (halkına) nasîhat vermek üzere kendisine(gönderilen) korkutucuları (peygamberleri) olmadan helâk etmedik. Ve (aslâ) zâlimler olmadık.

 Ümit Şimşek = Biz, uyarıcısı olmayan hiçbir beldeyi helâk etmedik.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz, uyarıcıları olmayan hiçbir kenti/uygarlığı helâk etmemişizdir.

 İskender Ali Mihr = Ve hiçbir kasabayı, nezirler olmadıkça (ona nezirler göndermedikçe) helâk etmedik.

 İlyas Yorulmaz = Biz hiçbir kasabayı, uyarıcılar göndermeden helak etmedik.