Önceki Ayet Sonraki Ayet  
41. Sûre Fussilet/24

 فَإِن يَصْبِرُوا فَالنَّارُ مَثْوًى لَّهُمْ وَإِن يَسْتَعْتِبُوا فَمَا هُم مِّنَ الْمُعْتَبِينَ

  Fe in yasbirû fen nâru mesven lehum ve in yesta’tibû fe mâ hum minel mu’tebîn(mu’tebîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : artık, bu durumda
in : eğer, ise
yasbirû : sabrederler
fe : işte, artık
en nâru : ateş
mesven : kalınan yer
lehum : onlar için
ve in : ve eğer
yesta’tibû : hoşnut etmek isterler, affedilmek isterler
fe : artık, bundan sonra
mâ-hum : onlar değillerdir
min : den
el mu’tebîne : hoşnut olunanlar, affedilenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şimdi eğer dayanabilirlerse, artık cehennem onların yeridir! Eğer Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işlemeye izin isteseler, onlara izin verilmez.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Artık sabredebilirlerse ateştir yurtları onların ve onlar suçlarından geçilmesini isterlerse dilekleri kabûl edilmez.

 Abdullah Parlıyan = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Allah'ı razı etmek için dünyaya dönüp iyi işler yapmak isterlerse bile, kendilerini düzeltmelerine izin verilenlerden olmayacaklardır.

 Adem Uğur = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.

 Ahmed Hulusi = Sabırla katlansalar bile (bir gün geçer diye), Nâr onların yaşam ortamıdır! Eğer (mazeret ile Rablerini) razı etmek isteseler, onlar mazeretleri kabul edilip razı olunanlardan olmazlar!

 Ahmet Tekin = Şimdi eğer, sabredebilir, dayanabilirlerse, onların konaklama yeri ateştir. Şâyet tekrar dünyaya dönüp Allah’ı hoşnut etmek istiyorlarsa, artık arzularına nâil olamayacaklar.

 Ahmet Varol = Eğer dayanırlarsa ateş onların barınağıdır. (Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse artık hoşnut edecek bir şey yapmalarına izin verilmez. [2]

 Ali Bulaç = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler.

 Ali Fikri Yavuz = Artık sabredebilirlerse, ateş kendilerine bir meskendir. Eğer dünyaya dönmeyi isterlerse, artık dünyaya dönecek olanlardan değillerdir.

 Ali Ünal = İster sabretsinler ister sabretmesinler, her halükârda onların yerleşme yeri Ateş’tir. Ondan kurtulmak için merhamet dilenecek bile olsalar, kendilerine merhamet olunmaz.

 Bayraktar Bayraklı = Eğer dayanabilirlerse yerleri ateştir. Eğer Allah'ı hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.

 Bekir Sadak = Ister sabretsinler ister etmesinler, onlarin duragi atestir. Hos tutulmalarini isteseler de artik hos tutulmazlar.

 Celal Yıldırım = Dayanabilirlerse (dayansınlar), ateş onların kalacağı yerdir. Memnun olacakları şeye dönmek isterler, dilekleri yerine getirilecek değildir.

 Cemal Külünkoğlu = İster sabretsinler ister etmesinler, (yaptıkları yüzünden) onların durağı ateştir. (Ahirette) kendilerini düzeltmelerine izin verilmesi için (Allah'tan özür dileyip) yalvarsalar da buna izin verilmeyecek (çünkü iş işten geçmiştir).

 Diyanet İşleri (eski) = İster sabretsinler ister etmesinler, onların durağı ateştir. Hoş tutulmalarını isteseler de artık hoş tutulmazlar.

 Diyanet Vakfi = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.

 Edip Yüksel = Dayanırlarsa yerleri ateştir. Yok, hoş görülmek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Artık sabredebilirlerse ateş kendilerine bir ikametgâhtır, yok eğer hoşnudluğa dönmek isterlerse hoşnud edileceklerden değildirler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Artık sabredebilirlerse ateş kendilerine bir ikametgahtır. Yok eğer hoşnutluğa dönmek isterlerse, hoşnut edileceklerden değildirler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sabırla katlansalar bile (bir gün geçer diye), Nâr onların yaşam ortamıdır! Eğer (mazeret ile Rablerini) razı etmek isteseler, onlar mazeretleri kabul edilip razı olunanlardan olmazlar!

 Gültekin Onan = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler.

 Harun Yıldırım = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.

 Hasan Basri Çantay = Şimdi eğer (azaba) dayanabilirlerse işte onların yurdu: Ateş! (Yok), eğer (hoşnud oldukları dünyâye) tekrar dönmek isterlerse bu suretle de onlar hoşnud edilecek değildirler.

 Hayrat Neşriyat = Şimdi eğer sabrede(bili)rlerse, onların kalacakları yer artık ateştir. (Kendilerinden)râzı olunmayı da isteseler, artık onlar râzı olunacak kimselerden değildirler.

 İbni Kesir = Şimdi eğer sabredebilirlerse; işte onların durağı ateştir. Eğer dönmek isterlerse; artık onlar hoşnud edilecek değildirler.

 Kadri Çelik = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir ve eğer onlar hoşnutluk isterlerse, artık onlar hoşnut olunanlardan değillerdir.

 Muhammed Esed = (Başlarına gelene) sabırla katlansalar (bile,) onların mekanı, yine ateş olacak ve kendilerini düzeltmelerine izin verilmesi için yalvarsalar da buna izin verilmeyecek;

 Mustafa İslamoğlu = Eğer dayanabilirlerse, bu durumda ateş onlar için bir çeşit mesken olacaktır; geri dönüp af için başvurmak isteyecekler, asla başvuruları kabul edilmeyecektir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = İmdi sabrederlerse hemen ateş onlar için bir ikametgâhtır ve eğer bir hoşnutluk dilerlerse artık onlar hoşnut olacak kimselerden değildirler.

 Ömer Öngüt = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir! Eğer özür beyan edip Rablerini memnun etmek isterlerse, özürleri kabul edilmeyecektir.

 Şaban Piriş = Şimdi eğer dayanabilirlerse, ateş onların maskesidir. Eğer kendilerinden razı olunmasını beklerlerse, kesinlikle onlardan razı olunmayacaktır.

 Sadık Türkmen = Şimdi, eğer dayanabilirlerse onların yeri ateştir. Ve özür dilemek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir.

 Seyyid Kutub = İster sabretsinler ister etmesinler, onların durağı ateştir. Hoş tutulmalarını isteseler de artık hoş tutulmazlar.

 Suat Yıldırım = Eğer sabredip dayanabilirlerse, cehennem zaten kendi yerleşme yerleridir. Şayet özür dileyip Rab’lerini razı etmek için tekrar dünyaya dönmek isterlerse, onlara bu imkân verilmez.

 Süleyman Ateş = Şimdi eğer dayanabilirlerse, ateştir onların yeri. Ve eğer özür dileyip Rablerini râzı etmek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir (çünkü özür dileme vakti geçmiştir artık).

 Tefhim-ul Kuran = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık onlar hoşnut olacaklardan değildirler.

 Ümit Şimşek = Dayanabilirlerse, artık onların yeri ateştir. Çünkü özür de beyan etseler kendilerine bir fırsat daha verilecek değildir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Şimdi eğer dayanabilirlerse, barınakları ateştir. Yok eğer özür dileyip hoşnutluk sağlamak istiyorlarsa, özürleri kabul edilmeyecektir.

 İskender Ali Mihr = Artık sabredebilirlerse artık ateş onların kalacakları yerdir. Ve eğer onlar affedilmek isterlerse, onlar affedilecek olanlardan değillerdir.

 İlyas Yorulmaz = Eğer onlar batıl inançlarında ısrar ederlerse (sabrederlerse), ateş onlar için kalacak yer olacaktır. (Hesap günü) Hatalarını düzeltmek isteseler de, kendilerine hatalarını düzeltme fırsatı verilecek değildir.