Önceki Ayet Sonraki Ayet  
89. Sûre Fecr/25

 فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ

  Fe yevme izin lâ yuazzibu azâbehû ehadun.

Kelime Karşılaştırma
fe : artık
yevme izin : o gün, izin günü
lâ yuazzibu : azaplandıramaz
azâbe-hû : onun azabı
ehadun : bir kimse
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken o gün öylesine bir azaplandırır onu ki kimsecikler, o çeşit azâb edemez.

 Abdullah Parlıyan = Fakat o gün hiçbir kimse Allah'ın günahkarlara ettiği azap gibi azap edemez.

 Adem Uğur = Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.

 Ahmed Hulusi = Artık o süreçte, O'nun azabı gibi hiçbir kimse azap edemez!

 Ahmet Tekin = Artık o gün, kimse onu Allah’ın cezalandırdığı gibi cezalandıramaz. Kimse onun yerine cezalandırılamaz.

 Ahmet Varol = Artık o gün O'nun azabı gibi hiç kimse azap edemez.

 Ali Bulaç = Artık o gün hiç kimse (Allah'ın) vereceği azab gibi azablandıramaz.

 Ali Fikri Yavuz = Artık o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez;

 Ali Ünal = O gün Allah’ın edeceği azabı hiçbir kimse hiçbir zaman edemez;

 Bayraktar Bayraklı = (25-26) O gün Allah'ın günahkârlara vereceği azabı, hiç kimse veremez ve hiç kimse O'nun gibi bağ vuramaz.

 Bekir Sadak = O gun, hic kimse, Allah'in azabettigi gibi azabedemez.

 Celal Yıldırım = Artık o gün O'nun (Allah'ın) azabı gibi hiç kimse azâb edemez.

 Cemal Külünkoğlu = (25-26) Artık o gün, O'nun (Allah'ın) azabı gibi hiç kimse azap edemez ve O'nun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz.

 Diyanet İşleri (eski) = O gün, hiç kimse, Allah'ın azabettiği gibi azabedemez.

 Diyanet Vakfi = Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.

 Edip Yüksel = O gün, O'nun cezası gibi bir cezayı kimse veremez.

 Elmalılı Hamdi Yazır = artık o gün onun ettiği azâbı kimse edemez

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Artık o gün O'nun ettiği azabı kimse edemez.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Artık o gün O'nun azabı gibi hiç kimse azap edemez.

 Gültekin Onan = Artık o gün hiç kimse (Tanrı'nın) vereceği azab gibi azablandıramaz.

 Harun Yıldırım = Artık o gün kimse O’nun azabı gibi azab edemez.

 Hasan Basri Çantay = Artık o gün (Allahın) azâbı gibi hiçbir kimse azâb yapamaz,

 Hayrat Neşriyat = Artık o gün, O’nun (Allah’ın) azâbı gibi, hiçkimse azâb edemez!

 İbni Kesir = O gün O'nun azabı gibi hiç bir kimse azab edemez.

 Kadri Çelik = Artık o gün hiç kimse, (Allah'ın) vereceği azap gibi azap etmez.

 Muhammed Esed = Hiç kimse Allah'ın o Gün (günahkarlara verdiği) azap gibi azap veremez;

 Mustafa İslamoğlu = İşte o gün hiçbir kimse O'nun tattırdığı can yakıcı mahrumiyeti tattıramaz;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık o gün O'nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz.

 Ömer Öngüt = O gün Allah'ın yapacağı azap gibi hiç kimse azap edemez.

 Şaban Piriş = İşte, hiç kimse o gün Allah’ın cezalandırdığı gibi cezalandıramaz.

 Sadık Türkmen = Işte o gün, hiç kimse O’nun azabı gibi azap edemez.

 Seyyid Kutub = O gün O'nun yapacağı azabı kimse yapamaz.

 Suat Yıldırım = İşte o gün O’nun ettiği azabı kimse edemez.

 Süleyman Ateş = O gün O'nun yapacağı azâbı kimse yapamaz.

 Tefhim-ul Kuran = Artık o gün hiç kimse, (Allah'ın) vereceği azab gibi azablandıramaz.

 Ümit Şimşek = O gün Onun vereceği azabı hiç kimse veremez.

 Yaşar Nuri Öztürk = O gün hiç kimse O'nun azabı gibi azap edemez.

 İskender Ali Mihr = Artık o izin günü, kimse O’nun (Allah’ın) azabı gibi azaplandıramaz.

 İlyas Yorulmaz = Artık O gün, Allah’ın azap ettiği gibi, hiçbir kimse azap edemez.