Önceki Ayet Sonraki Ayet  
51. Sûre Zâriyât/26

 فَرَاغَ إِلَى أَهْلِهِ فَجَاء بِعِجْلٍ سَمِينٍ

  Fe râga ilâ ehlihî fe câe bi iclin semînin.

Kelime Karşılaştırma
fe : sonra, bunun üzerine, hemen
râga : gizlice gidip geldi
ilâ ehli-hî : ailesine, ailesinin yanına
fe : sonra, bunun üzerine, hemen
câe bi : getirdi
iclin : buzağı
semînin : semiz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hissettirmeden ailesinin yanına gidip, (pişirilmiş) semiz bir buzağı getirdi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken bir bahâneyle ailesinin yanına gitmişti de bir semiz dana getirmişti.

 Abdullah Parlıyan = Hemen ailesinin yanına giderek, kızartılmış semiz bir buzağı eti ile geldi.

 Adem Uğur = Hemen ailesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş,

 Ahmed Hulusi = Ailesine yöneldi de semiz (kızartılmış) bir buzağı eti getirdi.

 Ahmet Tekin = Sezdirmeden hanımının yanına gitti. Kızartılmış semiz bir buzağıyı bütün olarak getirdi.

 Ahmet Varol = Hemen gizlice hanımının yanına gidip semiz bir dana getirdi.

 Ali Bulaç = Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile (geri) geldi.

 Ali Fikri Yavuz = Hemen bir bahane ile ailesine giderek bir semiz dana (kesib etini) getirdi de,

 Ali Ünal = Beklemeden ailesinin yanına geçti ve semiz dana kebabı getirdi.

 Bayraktar Bayraklı = Hemen hanımının yanına giderek, semiz bir dana kebabını getirmişti.

 Bekir Sadak = (26-27) Hemen ailesine giderek semiz bir buzagi getirmis, onlarin onune surup: «Yemez misiniz?» demisti.

 Celal Yıldırım = Bir sebep bulup ailesinin yanına giderek (kızartılmış) semiz bir buzağı ile geldi.

 Cemal Külünkoğlu = (26-27) Hemen (bir bahane ile) ailesinin yanına giderek, (pişirilmiş) besili bir dana getirmiş ve onların önüne koyup: “Buyurmaz mısınız?” demişti.

 Diyanet İşleri (eski) = (26-27) Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: 'Yemez misiniz?' demişti.

 Diyanet Vakfi = Hemen ailesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş,

 Edip Yüksel = Ailesine yöneldi ve sonra semiz bir buzağı ile geldi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Hemen bir bahâne ile ehline gitti, bir semiz daha getirdi de

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hemen bir bahane ile ailesine gidip semiz bir dana getirdi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İbrahim, sonra ailesine giderek semiz bir buzağı (eti) getirdi.

 Gültekin Onan = Hemen (onlara) sezdirmeden ehline (ailesine) gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile (geri) geldi.

 Harun Yıldırım = Hemen sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile geldi.

 Hasan Basri Çantay = Hemen (gizlice) ailesine gidib semiz bir dana getirdi de,

 Hayrat Neşriyat = Hemen sezdirmeden âilesinin yanına gitti, çok geçmeden (kızartılmış) semiz bir buzağı (eti) getirdi.

 İbni Kesir = Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı ile gelmiş,

 Kadri Çelik = Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile (geri) geldi.

 Muhammed Esed = Sonra sessizce evine dönerek semiz bir (kızartılmış) buzağı getirmiş,

 Mustafa İslamoğlu = Sonra, usulca ailesine yönelerek (kızartılmış) semiz bir buzağı getirmiş,

 Ömer Nasuhi Bilmen = Hemen bir bahane ile ailesinin yanına gitti, derhal semîz bir buzağı ile geldi.

 Ömer Öngüt = Hemen âilesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabı) getirtti.

 Şaban Piriş = Ailesinin yanına gidip, besili bir dana getirmişti.

 Sadık Türkmen = Hemen, bir bahane ile ailesine gitti, besili bir buzağı getirdi.

 Seyyid Kutub = Gizlice ailesinin yanına gitti, semiz bir buzağı getirdi

 Suat Yıldırım = (26-27) Onlara yemek getirmek için gizlice ailesinin yanına geçti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Önlerine koyup "buyurmaz mısınız?" diye ikram etti.

 Süleyman Ateş = (Konuklarına yemek hazırlamak için) gizlice âilesinin yanına gitti, semiz bir buzağı getirdi.

 Tefhim-ul Kuran = Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile (geri) geldi.

 Ümit Şimşek = Sonra ailesinin yanına vardı, semiz bir buzağıyla döndü.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hemen ailesinin yanına gitti; semiz bir dana getirdi.

 İskender Ali Mihr = Bunun üzerine (Hz. İbrâhîm) gizlice ailesinin yanına gidip hemen (kızarmış) semiz bir buzağı getirdi.

 İlyas Yorulmaz = Hemen ailesinin yanına dönüp ve (pişirilmiş) yağlı bir buzağı ile geri gelmişti.