Önceki Ayet  
57. Sûre Hadîd/29

 لِئَلَّا يَعْلَمَ أَهْلُ الْكِتَابِ أَلَّا يَقْدِرُونَ عَلَى شَيْءٍ مِّن فَضْلِ اللَّهِ وَأَنَّ الْفَضْلَ بِيَدِ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاء وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ

  Li ellâ ya’leme ehlul kitâbi ellâ yakdirûne alâ şey’in min fadlillâhi ve ennel fadle bi yedillâhi yû’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi).

Kelime Karşılaştırma
li ellâ ya’leme : bilmedikleri için
ehlu el kitâbi : kitap ehli
ellâ yakdirûne : güç yetiremezler
alâ şey’in : bir şeye
min fadli allâhi : Allah’ın fazlından
ve enne : ve olduğunu
el fadle : fazl
bi yedi allâhi : Allah’ın elinde
yu’tî-hi : onu verir
men yeşâu : dilediği kimseye, dilediğine
ve allahu : ve Allah
: sahip
el fadli : fazl
el azîmi : büyük
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bunları açıkladık ki, kitap ehli, Allah’ın lütfundan hiçbir şeyi kendilerine has kılmaya güçlerinin yetmeyeceğini ve lütfun, Allah’ın elinde olduğunu, onu dilediği kimseye vereceğini bilsinler. Allah, büyük lütuf sahibidir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bunlar da, kitap ehlinin, şunu bilmeleri için bildirilmiştir: Onlar, Allah'ın lütuf ve ihsânından hiçbir şeyi menedemezler ve lütuf ve ihsân, Allah'ın elindedir, dilediğine verir ve Allah, pek büyük bir lütuf ve ihsân sâhibidir.

 Abdullah Parlıyan = Bize de kitap verildi diyen, geçmiş din mensupları bilsinler ki, Allah'ın lütfundan ve yardımından, hiç birşeyi geri çevirmeye onların gücü yetmez. Bütün lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf ve ihsan sahibidir.

 Adem Uğur = Böylece kitap ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine bahşeder. Allah, büyük lütuf sahibidir.

 Ahmed Hulusi = Tâ ki ehl-i kitap (din - hakikat ilmi verilmiş olanlar) Allâh'ın lütfundan bir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. . . (Biline ki) kesinlikle lütuf Allâh'ın eliyledir (onların kazanması değil), onu dilediğine verir. . . Allâh, "Zül Fadlil Aziym"dir.

 Ahmet Tekin = Ehl-i kitabın, ehl-i tevhid olanlarından İslâma girenlerinin, Allah’ın lütfundan hiçbir şey elde edemiyecekleri şeklindeki yanlış bilgilerini ortadan kaldırmak için, Allah ehl-i tevhid olanların, takva esaslarını benimseyenlerine, Muhammed’e iman edenlerine rahmetinden iki pay veriyor. Lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere verir. Allah büyük lütuf sahibidir.

 Ahmet Varol = Böylece, kitap ehli Allah'ın lütfundan bir şeye güç yetiremediklerini, lütfun tamamen Allah'ın elinde olduğunu ve onu dilediğine verdiğini bilsinler. Allah büyük lütuf sahibidir.

 Ali Bulaç = Öyle ki, Kitap Ehli (yahudi ve hristiyanlar) Allah'ın fazlından hiçbir şeye 'güç yetirip sahip olmadıklarını' ve fazlın muhakkak Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediğine verdiğini bilip öğrensin. Allah, büyük fazl (üstün lütuf ve ihsan) sahibidir.

 Ali Fikri Yavuz = Tâ ki, (âhir zaman peygamberine iman getirmiyen) ehl-i kitab bilsinler ki, Allah’ın fazlından hiç bir şeye güç yetiremezler. Muhakkak ki iyilik ve sevab Allah’ın elindedir; onu dilediğine verir. Allah (müminlere sevab ve iyilik vermekle) çok büyük kerem sahibidir.

 Ali Ünal = Bu gerçek size buyrulmaktadır ki, Kitap Ehli Allah’ın lütf u ihsanını tayin etmenin kendi ellerinde olmadığını ve ondan hiçbir şeyi kısamayacaklarını bilsinler; (ve yine bilsinler ki, Allah’ın Rasûlü Muhammed’e ve bütün önceki peygamberlere iman etmeden ne kendilerinin, ne de Muhammed’e tâbi olanların) Allah’ın lütf u ihsanından herhangi bir şeye nail olabilmeleri mümkün değildir ve bütün lütf u ihsan Allah’ın Elinde olup, O kime dilerse ona verir. Muhakkak ki Allah, çok büyük lütf u ihsan sahibidir.

 Bayraktar Bayraklı = Kitap ehli, Allah'ın, mesajını kime vereceği üzerinde hiçbir yetkilerinin olmadığını bilmelidirler. Allah, kendi yetkisinde olan peygamberlik görevini dilediğine verir. Allah sonsuz lütuf sahibidir.[614]

 Bekir Sadak = Kitap ehli bilsinler ki, Allah'in lutfundan hicbir sey elde edemezler; lutuf Allah'in elindedir, onu diledigine verir; Allah buyuk lutuf sahibidir. *

 Celal Yıldırım = Tâ ki, Kitap Ehli bilsinler ki Allah'ın geniş lûtfundan, bol ihsanından bir şeye (onu elde etmeye veya geri çevirmeye) güçleri yetmez ve elbette geniş lütuf, bol ihsan Allah'ın elindedir; onu dilediği kimseye verir. Allah, büyük lütuf ve ihsan sahibidir.

 Cemal Külünkoğlu = Böylece kitap ehli (Yahudiler ve Hıristiyanlar), Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemeyeceklerini bilsinler! Lütuf bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine (hak edene) verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.

 Diyanet İşleri (eski) = Kitap ehli bilsinler ki, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemezler (bu lütfa malik değillerdir); lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir; Allah büyük lütuf sahibidir.

 Diyanet Vakfi = Böylece kitap ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine bahşeder. Allah, büyük lütuf sahibidir.

 Edip Yüksel = Böylece kitap halkı bilsin ki, onlar ALLAH'ın lütfunu tekelleştiremezler, tüm lütuf ALLAH'ın elindedir, onu dilediğine ve/veya dileyene verir. ALLAH Büyük Lütuf Sahibidir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü Ehli kitab bilmiyecek mi ki Allahın fadlından bir şey'e güç yetiremezler ve hakıkat fadıl, Allahın yedindedir, onu dilediğine verir ve Allah çok büyük fadıl sahibidir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü kendilerine kitap verilenler bilmeyecekler mi ki, Allah'ın lütfundan birşey(i elde etmey)e güç yetiremezler ve gerçekten lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah çok büyük lütuf sahibidir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Böylece Kitab ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemiyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.

 Gültekin Onan = Öyle ki, Kitap ehli Tanrı'nın fazlından hiçbir şeye 'güç yetirip sahip olmadıklarını' ve fazlın muhakkak Tanrı'nın elinde olduğunu, onu dilediğine verdiğini bilip öğrensin. Tanrı büyük fazl sahibidir.

 Harun Yıldırım = Böylece Kitap Ehli, Allah’ın lütfundan hiçbir şeye nail olamayacaklarını ve lütfun muhakkak Allah’ın elinde olduğunu, onu dilediğine verdiğini bilsin. Şüphesiz Allah büyük lütuf sahibidir.

 Hasan Basri Çantay = Böylece kitap halkı bilsin ki, onlar ALLAH'ın lütfunu tekelleştiremezler, tüm lütuf ALLAH'ın elindedir, onu dilediğine ve/veya dileyene verir. ALLAH Büyük Lütuf Sahibidir.

 Hayrat Neşriyat = Böylece ehl-i kitab, (kendilerinin) Allah’ın lütfundan hiçbir şeye güç yetiremeyeceklerini ve şübhesiz lütuf (sâdece) Allah’ın elinde olup, onu dilediğine vereceğini bilsin(ler)! Çünki Allah, pek büyük ihsan sâhibidir.

 İbni Kesir = Böylece kitab ehli, Allah'ın lutfundan hiç bir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. Muhakkak ki lutuf, bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Ve Allah; büyük lutuf sahibidir.

 Kadri Çelik = Böylece kitap ehli olanlar, müminlerin Allah'ın lütfünden hiçbir şeye güç yetiremeyeceklerini zannetmesinler. Lütuf bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine bahşeder. Allah büyük lütuf sahibidir.

 Muhammed Esed = Ve geçmiş vahiylerin mensupları bilsinler ki Allah'ın lütfu üzerinde hiçbir güçleri yoktur; bütün lütuf (yalnızca) Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah sonsuz lütuf sahibidir.

 Mustafa İslamoğlu = Böylece önceki vahiyleri izleyenler kendilerinin Allah'ın lutfundan hiçbir şey elde edemeyeceklerini düşünmesinler; dahası, bu lutfun Allah'ın yetkisinde olup onu dilediğine verdiğini bilsinler: zira Allah muazzam ikram sahibidir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık ehl-i kitap bilmeyecekler midir ki, Allah'ın fazlından hiçbir şeye güç yetiremiyeceklerdir ve şüphe yok ki bütün fazl, Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir ve Allah pek büyük fazl sahibidir.

 Ömer Öngüt = Böylece kitap ehli bilsin ki, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemezler. Lütuf ancak Allah'ın elindedir. Onu ancak dilediği kimselere verir. Allah büyük lütuf sahibidir.

 Şaban Piriş = Kitap ehli, Allah’ın lütfundan hiçbir şeyi takdir edemeyeceklerini ve lütfun Allah’ın elinde olup, onu dilediğine verebileceğini bilsinler. Allah, büyük lütuf sahibidir.

 Sadık Türkmen = Bunları açıkladık ki, Kitap Ehli (Museviler, İseviler, Müslümanlar), Allah’ın lütfundan hiçbir şeyi kendilerine ait kılmaya güçlerinin yetmeyeceğini ve lütfunAllah’ın elinde olduğunu, onu dileyen (gereğini yapan) kimseye vereceğini bilsinler. Allah büyük lütuf sahibidir.

 Seyyid Kutub = Böylece yahudiler ile hristiyanlar bilsinler ki, Allah'ın lütfu kendi tekellerinde değildir. Lütuf O'nun elindedir, dilediğine verir onu. Allah büyük lütuf sahibidir.

 Suat Yıldırım = Ehl-i kitap şunu bilsinler ki: Allah’ın lütfundan mâlik oldukları hiçbir şey, hiçbir kısım mevcut değildir. Bütün lütuf ve inayet Allah’ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.

 Süleyman Ateş = Bize de kitap verildi diyen, geçmiş din mensupları bilsinler ki, Allah'ın lütfundan ve yardımından, hiç birşeyi geri çevirmeye onların gücü yetmez. Bütün lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf ve ihsan sahibidir.

 Tefhim-ul Kuran = Öyle ki, Kitab Ehli (Yahudi ve Hıristiyanlar) Allah'ın fazlından hiçbir şeye 'güç yetirip sahip olmadıklarını' ve fazlın muhakkak Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediğine verdiğini bilip öğrensin. Allah, büyük fazl (üstün lütuf ve ihsan) sahibidir.

 Ümit Şimşek = Kitap Ehli de şunu bilsin ki, onlar Allah'ın lütfu üzerinde tasarruf sahibi değillerdir. Lütuf ve nimet Allah'ın elindedir; onu dilediğine bağışlar. Ve Allah pek büyük lütuf sahibidir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Böylece, Ehl-i Kitap, Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi kotarma gücünde olmadıklarını bilsinler. Lütuf, Allah'ın elindedir; onu dilediğine verir. Allah, büyük lütfun sahibidir.

 İskender Ali Mihr = Kitap ehlinin (fasık olmaları), Allah’ın fazlından hiçbir şeye güç yetiremeyeceklerini ve fazlın, Allah’ın elinde (kudretinde) olduğunu ve onu dilediğine vereceğini bilmedikleri içindir. Ve Allah, büyük fazl sahibidir.

 İlyas Yorulmaz = Ehli kitap şunu iyi bilsin ki, Allah’ın lütfundan hiçbir şeyi, onlar planlayıp dağıtamazlar. Elbetteki lütuf ve bağış (nimetlerini dağıtmak) Allah’ın kendi elinde olup, bunları kullarından dilediklerine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.