Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/3

 ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ إِنَّهُ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا

  Zurriyyete men hamelnâ mea nûh(nûhin), innehu kâne abden şekûrâ(şekûran).

Kelime Karşılaştırma
zurriyyete : zürriyet, nesil
men hamelnâ : taşıdığımız kimse(ler)
mea : beraberinde, birlikte
nûhin : Nuh
inne-hu : muhakkak ki o
kâne : oldu, idi
abden : bir kul
şekûran : çok şükreden
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ey Nûh'la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler, şüphe yok ki Nûh, çok şükreden bir kuldu.

 Abdullah Parlıyan = Ey Nuh'la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler! O Nuh ki, gerçekten çok şükreden bir kuldu.

 Adem Uğur = (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.

 Ahmed Hulusi = (Ey) Nuh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın torunları. . . Muhakkak ki O, çok şükreden bir kul idi.

 Ahmet Tekin = Ey, Nuh’la beraber gemide taşıyarak kurtardığımız kimselerin nesli! Unutmayın o devamlı çok şükreden, Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah’a bağlanan saygılı bir kuldu.

 Ahmet Varol = Ey Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Şüphesiz o çok şükreden bir kuldu.

 Ali Bulaç = (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.

 Ali Fikri Yavuz = Ey Nûh ile beraber gemiye yüklediğimiz kimselerin zürriyeti (Olan siz insanlar, bunu düşünün ve benden başka vekil edinmeyin), doğrusu bu ki, Nûh, çok şükreden bir kuldu.

 Ali Ünal = Onlar, Nuh ile beraber gemide taşıyıp felâketten kurtardığımız mü’min kimselerin neslindendi. Şüphesiz Nuh da, Rabbisine çok şükreden bir kuldu.

 Bayraktar Bayraklı = Ey Nûh ile beraber gemide taşıyarak kurtardıklarımızın soyundan olanlar! Doğrusu Nûh, çok şükreden biri idi.

 Bekir Sadak = (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Beni birakip baskasini vekil edinmeyesiniz diye onu Israilogullarina dogruluk rehberi kildik. Dogrusu Nuh, cok sukreden bir kuldu.

 Celal Yıldırım = Ey Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! (Nuh'un sabrını taşıyın); şüphesiz ki, Nûh çok şükreden bir kul idi.

 Cemal Külünkoğlu = (Ey) kendilerini Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.

 Diyanet İşleri (eski) = (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Beni bırakıp başkasını vekil edinmeyesiniz diye onu İsrailoğullarına doğruluk rehberi kıldık. Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.

 Diyanet Vakfi = (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.

 Edip Yüksel = Onlar, Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin soyudur; o şükreden bir kuldu

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ey Nuh ile beraber yüklediğimiz kimselerin zürriyyeti!, o doğrusu çok şükredici bir kul idi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey Nuh ile birlikte (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! O doğrusu çok şükredici bir kuldu.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Nuh'la beraber gemiye taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu o çok şükredici bir kuldu.

 Gültekin Onan = (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.

 Harun Yıldırım = (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.

 Hasan Basri Çantay = Ey Nuh ile beraber (gemide) taşı (yıb selâmete çıkar) dığımız (insanlar) zürriyeti, (şu) bir hakıykatdır ki (Nuh) çok şükreden bir kuldu.

 Hayrat Neşriyat = (Ey) Nûh ile berâber (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli (olan insanlar)! Şübhesiz ki o (Nûh), çok şükreden bir kul idi.

 İbni Kesir = Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin soyunu da. Gerçekten o, çok şükreden bir kul idi.

 Kadri Çelik = (Sizler,) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın neslisiniz! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.

 Muhammed Esed = Siz ey Nuh'la birlikte (gemide) taşıdığımız insanların soyundan gelenler! O (Nuh ki,) gerçekten de çok şükreden bir kuldu".

 Mustafa İslamoğlu = Siz, ey Nuh'la birlikte (gemide) taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Unutmayın ki o hep şükreden bir kuldu!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin zürriyeti! Şüphe yok ki o ziyâde şükredici bir kul idi.

 Ömer Öngüt = Ey Nuh ile beraber gemide taşıyıp selâmete çıkardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.

 Şaban Piriş = -Ey Nuh’la birlikte taşıdığımız kimselerin soyu/torunları! Doğrusu Nuh çok şükreden bir kuldu.

 Sadık Türkmen = (ey) nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin nesli! Şüphesiz o, çok şükreden bir kul idi.

 Seyyid Kutub = Ey Nuh ile beraber gemiye bindirdiklerimizin soyundan gelenler! Hiç şüphesiz Nuh, şükür görevini yerine getiren bir kuldu.

 Suat Yıldırım = Ey Nûh ile birlikte gemide taşıdığımız kimselerin nesli! (Yalnız Bana güvenip, dayanın, Bana şükredin!) Şunu bilin ki Nûh çok şükreden bir kul idi.

 Süleyman Ateş = Ey Nûh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın çocukları, doğrusu o (Nûh), çok şükreden bir kuldu. (Siz de atanız gibi olun.)

 Tefhim-ul Kuran = (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.

 Ümit Şimşek = Ey Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin nesilleri! O çok şükreden bir kul idi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ey Nûh ile beraber taşıdığımız kişilerin soyu! Gerçek şu ki, Nûh çok şükreden bir kuldu.

 İskender Ali Mihr = (Ey) Nuh (A.S) ile beraber taşıdıklarımızın zürriyyeti (onların soyundan olanlar)! Muhakkak ki O (Nuh A.S), çok şükreden bir kul idi.

 İlyas Yorulmaz = Nuh ile beraber (gemide) taşıdığımız insanların soyundan gelenler içinde (Musa ya verdiğimiz kitabı) rehber yaptık. (Ataları Nuh) Gerçekten Rabbine çok şükreden bir kuldu.