Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/30

 إِنَّ رَبَّكَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاء وَيَقْدِرُ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا

  İnne rabbeke yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdiru, innehu kâne bi ibâdihî habîran basîrâ(basîran).

Kelime Karşılaştırma
inne : muhakkak ki
rabbe-ke : senin Rabbin
yebsutu : genişletir
er rızka : rızık
li men yeşâu : dilediği kimse için, dilediğine
ve yakdiru : ve daraltır, ölçüsünü takdir eder
inne-hu : muhakkak o, mutlaka o
kâne : oldu, ...’dır
bi ibâdi-hî : onun kulları
habîran : haberdar olan
basîran : gören
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok Rabbin, dilediğinin rızkını genişletir, daraltır, şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.

 Abdullah Parlıyan = Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine bolca verendir ve dilediğine de ölçülü verendir. Kullarının durumunu, bütün açıklığıyla görerek haberdar olan da O'dur.

 Adem Uğur = Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki Rabbin dilediğine, yaşam gıdasını (rızkı) genişletir veya daraltır! Muhakkak ki O kullarını Habiyr'dir, Basıyr'dir.

 Ahmet Tekin = Rabbin, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kullarından bazılarının rızkını bollaştırır, bazılarına da ölçüyle, kısarak verir. Allah kullarının gizli-açık durumlarından haberdardır. Her şeyi bilir, görür.

 Ahmet Varol = Şüphesiz Rabbin dilediğine rızkı yayar ve (dilediğine) daraltır. Gerçekten O kullarından haberdar olan, onları görendir.

 Ali Bulaç = Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine (genişletir) yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.

 Ali Fikri Yavuz = Gerçekten senin Rabbin, dilediği kimse için, rızkı genişletir ve daraltır. Şüphe yok ki Allah, kullarının hallerinden haberdardır, her şeyi görendir.

 Ali Ünal = Doğrusu Rabbin, dilediği kimseye bol rızık verir, dilediği kimseye de kısar ve ölçülü verir. Hiç şüphesiz O, kullarının (her halinden) hakkıyla haberdardır ve onları (her halleriyle) hakkıyla görmektedir.

 Bayraktar Bayraklı = Rabbin rızkı dilediğine bol verir; dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır. Onları çok iyi görür.[288]

 Bekir Sadak = Dogrusu senin Rabbin diledigi kimsenin rizkini genisletir ve bir olcuye gore verir. O kullarini goren ve haberdar olandir. *

 Celal Yıldırım = Şüphesiz ki Rabbin rızkı dilediğine genişletir, dilediğine de bir ölçüye göre daraltır. Çünkü O, kullarından elbette haberlidir ve onları mutlaka görür.

 Cemal Külünkoğlu = Kuşkusuz Rabbin, dilediğine rızkı bolca verir ve (dilediğine) kısar. Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır, onların hallerini görendir (kime ne kadar vereceğini ve bundaki hikmeti bilendir).

 Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu senin Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. O kullarını gören ve haberdar olandır.

 Diyanet Vakfi = Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.

 Edip Yüksel = Rabbin, dilediğine rızkını bol verir, veya kısar. Kuşkusuz O, kullarından haberdardır, onları görendir

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü rabbın hem dilediğine rızkı basteder, hem de sıkar, çünkü o kullarına habîr, basîr bulunuyor

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü Rabbin dilediğine rızkı bol verir, dilediğine kısar; zira O, kullarından haberdardır, herşeyi görendir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gerçekten senin Rabbin, kullarından dilediğinin rızkını genişletir ve dilediğini kısar. Şüphesiz ki Allah, kullarının durumlarından haberdardır, her şeyi görendir.

 Gültekin Onan = Kuşkusuz senin rabbin, rızkı dilediğine genişletir / yayar veya daraltır / kısar / kısıtlar. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.

 Harun Yıldırım = Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.

 Hasan Basri Çantay = Şübhesiz ki Rabbin kimi dilerse rızkını genişletir, daraltır. Çünkü O, kulları (nın her haali) nden gerçekden haberdârdır, (her şey'i) hakkıyle görendir.

 Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki Rabbin, dilediğine rızkı genişletir ve (dilediğine de) daraltır. Muhakkak ki O, Habîr (kullarından hakkıyla haberdâr olan)dır, Basîr (onları hakkıyla gören)dir.

 İbni Kesir = Muhakkak ki Rabbın; dilediğine rızkı genişletir ve daraltır. Muhakkak ki O; kulları için Habir'dir, Basir'dir.

 Kadri Çelik = Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine genişletip açar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.

 Muhammed Esed = Şüphesiz dilediğine rızkı bolca, dilediğine de ölçülü, idareli veren senin Rabbin'dir. Ve kullarının durumunu bütün açıklığıyla görerek haberdar olan da O'dur.

 Mustafa İslamoğlu = Elbet senin Rabbin (hak edenin) rızkını bollaştırmayı, (hak etmeyenin) rızkını da kısmayı diler; çünkü O kullarının her durumundan haberdardır, her şeyi tarifsiz görmektedir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, Rabbin dilediğine rızkı genişletir ve darlaştırır. Muhakkak ki o, kulları için ziyâdesiyle haberdar ve görücü bulunmaktadır.

 Ömer Öngüt = Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bunu bir ölçüye göre verir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir.

 Şaban Piriş = Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. Şüphesiz o, kullarından haberdardır, onları görmektedir.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz senin Rabbin rızkı, dilediği kadar açar (yaratır) ve kısar. Şüphesiz O, kullarından haberi olandır, görendir.

 Seyyid Kutub = Rabbin dilediğine geniş rızık verir ve dilediğinin rızkını kısıtlar. Hiç şüphesiz O, kullarını iyi görür, onların durumundan yakından haberdardır.

 Suat Yıldırım = Şu kesin ki, Rabbin dilediği kimsenin nasîbini bollaştırır, dilediğinin nasîbini daraltır. Çünkü Rabbin kullarının her halini bilip görmektedir.

 Süleyman Ateş = Rabbin dilediğine rızkı açar (bol bol verir, dilediğine) kısar. Çünkü O, kulları(nın hâli)ni bilir, görür.

 Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine (genişletir) yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.

 Ümit Şimşek = Rabbin dilediğine rızkı bol verir, dilediğinden de kısar. Hiç şüphe yok ki O kullarından haberdardır ve onları görmektedir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Hiç kuşkusuz Rabbin, dilediğine rızkı açar da kısar da. O, kullarını görüyor, onlardan haber alıyor.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki Rabbin, dilediğine rızkı genişletir ve (ölçüsünü) taktir eder (daraltır). O, mutlaka kullarını gören ve (onlardan) haberdar olandır.

 İlyas Yorulmaz = Rabbin, dilediği kimseler için rızkını yayar, dilediği kimse içinde rızkını kısar. Çünkü O kullarının yaptığı her şeyden haberdar olup, onların yaptıklarını görendir.