Önceki Ayet Sonraki Ayet  
42. Sûre Şûrâ/30

 وَمَا أَصَابَكُم مِّن مُّصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَن كَثِيرٍ

  Ve mâ esâbekum min musîbetin fe bi mâ kesebet eydîkum ve ya’fû an kesîr(kesîrin).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ : ve o şey
esâbe-kum : size isabet etti
min musîbetin : musîbetten, bir musîbet
fe : işte o
bi mâ : sebebiyle
kesebet : kazandı
eydî-kum : elleriniz
ve ya’fû : ve affeder
an kesîrin : çoğundan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve size gelip çatan her felâket, ellerinizle kazandığınız bir şeydir ancak ve çoğunu da bağışlar.

 Abdullah Parlıyan = Başınıza gelen her musibet, sizin ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah, kusurlarınızın pek çoğunu da affeder.

 Adem Uğur = Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.

 Ahmed Hulusi = Size ne belâ isâbet etmişse, elleriniz ile yaptıklarınızın sonucudur! (Allâh) birçoğunu da affediyor.

 Ahmet Tekin = Başınıza gelen musibetler, felaketler kendi ellerinizle işlediğiniz ameller, yüklendiğiniz günahlar yüzündendir. Allah müstahak olduğunuz, başınıza gelecek felâketlerin çoğunu da bertaraf ediyor.

 Ahmet Varol = Başınıza gelen herhangi bir musibet, sizin ellerinizin kazandıklarından dolayıdır. Çoğunu da affeder.

 Ali Bulaç = Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır. (Allah,) Çoğunu da affeder.

 Ali Fikri Yavuz = Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizin kazandığı (günahlar) yüzündendir. Allah ise, günahların bir çoğunu bağışlıyor (da bunlardan dolayı musibet vermiyor).

 Ali Ünal = Başınıza gelen her musibet, bizzat işlediğiniz ve kaydınıza geçen günahlar, (ihmal ve kusurlarınız) sebebiyledir; bununla birlikte O, sizi (her günah ve hatanız sebebiyle cezalandırmayıp,) onların pek çoğundan geçiverir.

 Bayraktar Bayraklı = Başınıza gelecek her felaket, kendi yapıp ettiklerinizin bir ürünüdür. Bununla beraber Allah pek çoğunu bağışlıyor.

 Bekir Sadak = Basiniza gelen herhangi bir musibet ellerinizle islediklerinizden oturudur. O, yine de cogunu affeder.

 Celal Yıldırım = Başınıza gelen her musîbet, ellerinizle işleyip kazandığınız (günah ve kötülükler) yüzündendir. (Bununla beraber) çoğunu affeder.

 Cemal Külünkoğlu = Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yaptığı işler yüzündendir. (O,) yine de çoğunu affeder.

 Diyanet İşleri (eski) = Başınıza gelen herhangi bir musibet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder.

 Diyanet Vakfi = Başınıza gelen her musibet, sizin ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah, kusurlarınızın pek çoğunu da affeder.

 Edip Yüksel = Size dokunan bir kötülük, işlediklerinizin bir sonucudur. O, bir çoğunu da affeder.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Başınıza ne musıybet geldi ise kendi ellerinizin kazancı iledir, halbuki bir çoğundan afvediyor.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Başınıza ne musibet geldiyse kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Oysa bir çoğunu da bağışlıyor.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. Bununla beraber Allah yine de çoğunu affeder.

 Gültekin Onan = Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır. (Tanrı,) Çoğunu da affeder:

 Harun Yıldırım = Size isabet eden her musibet, ellerinizin kazandığı dolayısıyladır. Çoğunu da affeder.

 Hasan Basri Çantay = Sizi çarpan her musîybet, kendi ellerinizin (ihtiyarınızın) işleyib kazandığı (günâhlar) yüzündendir. (Bununla beraber Allah) bir çoğunu da afveder (de musıybete uğratmaz.)

 Hayrat Neşriyat = Hem size isâbet eden herhangi bir musîbet, işte kendi ellerinizin işlediği (o günahlar)yüzündendir; bununla berâber (Allah) birçoğunu affeder.

 İbni Kesir = Size musibetten ne gelirse, kendi ellerinizin kazandığındandır. Bununla beraber O, çoğunu affeder.

 Kadri Çelik = Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazanmakta olduğu dolayısıyladır. (Allah,) Çoğunu da affeder.

 Muhammed Esed = (Hesap Günü) başınıza gelecek her felaket kendi ellerinizle yapıp ettiklerinizin bir ürünü olacaktır; bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır;

 Mustafa İslamoğlu = Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yaptıklarınızın sonucudur; üstelik O bir çoğunu da affetmektedir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve size musibetten her ne şey isabet ederse kendi ellerinizin kazandığı şey sebebiyledir ve bir çoğundan ise affeder.

 Ömer Öngüt = Başınıza gelen her hangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. O yine de çoğunu affeder.

 Şaban Piriş = Başınıza gelen her musibet, ellerinizle yaptıklarınız sebebiyledir. Çoğunu da affeder.

 Sadık Türkmen = Size isabet eden bir musibet, kendi ellerinizin kazandığı yüzündendir! Birçoklarını da affediyor.

 Seyyid Kutub = Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yaptığı işler yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.

 Suat Yıldırım = Başınıza gelen her musîbet, işlediğiniz günahlar (ihmal ve kusurlarınız) sebebiyledir, hatta Allah günahlarınızın çoğunu da affeder.

 Süleyman Ateş = Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yaptığı (işler) yüzündendir. (Allâh, hatâlarınızın) Birçoğunu da affeder.

 Tefhim-ul Kuran = Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazanmakta olduğu dolayısıyladır. (Allah,) Çoğunu da affeder.

 Ümit Şimşek = Başınıza ne musibet gelirse, kendi elinizle işledikleriniz yüzündendir. Üstelik günahlarınızın birçoğunu da Allah affeder.

 Yaşar Nuri Öztürk = Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor.

 İskender Ali Mihr = Size bir musîbet isabet ettiği zaman işte o, ellerinizin kazandığı (yaptıklarınız) sebebiyledir. (Musîbetlerin) çoğunu affeder (gerçekleştirmez).

 İlyas Yorulmaz = Size bir kötülük isabet ettiğinde, bu kendi elinizle kazandığınızın karşılığıdır. Yaptığınız kötülüklerin pek çoğunu da affetmiştir.