Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/30

 وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ

  Ve zıllin memdûd(memdûdin).

Kelime Karşılaştırma
ve zıllin : ve gölge, gölgeli yer, gölgeler
memdûdin : uzamış, uzun uzun, uzayan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve uzayıp giden bir gölgelik.

 Abdullah Parlıyan = uzayıp giden gölgeler,

 Adem Uğur = Uzamış gölgeler,

 Ahmed Hulusi = Yayılmış (sonsuz) gölgede,

 Ahmet Tekin = Uzun, koyu gölgelerdedirler.

 Ahmet Varol = Uzayıp giden gölge,

 Ali Bulaç = Yayılıp uzanmış gölgeler,

 Ali Fikri Yavuz = Ve yaygın bir gölgede,

 Ali Ünal = Uzayıp giden gölgelerde,

 Bayraktar Bayraklı = (28-33) Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler.

 Bekir Sadak = (28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler.

 Celal Yıldırım = Yaygın gölgeler,

 Cemal Külünkoğlu = (28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler.

 Diyanet İşleri (eski) = (27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

 Diyanet Vakfi = Uzamış gölgeler,

 Edip Yüksel = Uzamış gölgeler,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Memdud bir saye

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = uzamış bir gölge,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Uzamış gölgeler,

 Gültekin Onan = Yayılıp uzanmış gölgeler,

 Harun Yıldırım = Yayılıpuzanmış gölgelerde,

 Hasan Basri Çantay = yayılmış (daimî) gölge (ler),

 Hayrat Neşriyat = (28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler!

 İbni Kesir = Yayılmış gölge,

 Kadri Çelik = Yayılıp uzanmış gölgelerde.

 Muhammed Esed = genişçe yayılmış gölgeler,

 Mustafa İslamoğlu = ve uzayıp giden serin gölgeler

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve yayılmış gölgededirler.

 Ömer Öngüt = Uzamış gölgeler altındadırlar.

 Şaban Piriş = Yayılmış gölgede..

 Sadık Türkmen = Yayılıp uzamış gölgeler altında,

 Seyyid Kutub = Kesintisiz gölgeler altında,

 Suat Yıldırım = Yayılmış gölgeler...

 Süleyman Ateş = Uzamış gölge(ler),

 Tefhim-ul Kuran = Yayılıp uzanmış gölgeler,

 Ümit Şimşek = Sürekli gölgeler altında,

 Yaşar Nuri Öztürk = Uzayan gölgeler,

 İskender Ali Mihr = Ve uzayan gölgeler (içinde).

 İlyas Yorulmaz = Uzatılmış gölgeler.