Önceki Ayet Sonraki Ayet  
51. Sûre Zâriyât/33

 لِنُرْسِلَ عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن طِينٍ

  Li nursile aleyhim hıcâreten min tînin.

Kelime Karşılaştırma
li nursile : yollamamız (atmamız), yağdırmamız için
aleyhim : onların üzerlerine
hıcâreten : taşlar
min tînin : balçıktan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (32-34) Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Üstlerine balçıktan taşlar yağdırmak için.

 Abdullah Parlıyan = Aşırı gidip, ölçüyü kaçıran bu toplum üzerine, pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırmak için.

 Adem Uğur = Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).

 Ahmed Hulusi = "Tepelerine balçıktan taşlar (lavlar) geçirelim diye. "

 Ahmet Tekin = 'Üzerlerine, çamurdan dökülerek, pişirilmiş taşlar yağdırmaya geldik.'

 Ahmet Varol = Üzerlerine çamurdan taşlar yağdıralım diye.

 Ali Bulaç = "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için."

 Ali Fikri Yavuz = Üzerlerine çamurdan (pişirilmiş) taşlar atmak için...

 Ali Ünal = “Başlarına çamurdan pişirilmiş taşlar indireceğiz,

 Bayraktar Bayraklı = “Üzerlerine taşlanmış çamur yağdırmak için.”

 Bekir Sadak = (32-34) Elciler: «Suclu bir milletin uzerine, Rabbinin katindan isaretli olarak, asiri gidenlere mahsus sert taslar gondermekle gorevlendirildik» dediler.

 Celal Yıldırım = (33-34) Ki aşırı gidenlerin, ölçüyü kaçıranların üzerine Rabbin yanında işaretlenmiş balçıktan taş yağdıralım diye.

 Cemal Külünkoğlu = (32-34) (Onlar da:) “Biz, günahkâr bir kavme (Lut kavmine), üzerlerine çamurdan (iyice pişirilmiş/sertleştirilmiş) taş(lar) yağdırmak için gönderildik. (Bu taşlar,) haddi aşanlar için Rabbinin katında damgalanmış (herkes adına ayrı ayrı işaretlenmiş taşlardır)” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = (32-34) Elçiler: 'Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik' dediler.

 Diyanet Vakfi = «Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).»

 Edip Yüksel = 'Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için...'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Üzerlerine çamurdan taşlar salmak için

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Üzerlerine çamurdan taşlar salmak için,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onların üzerine çamurdan pişirilmiş sert taşlar yağdıracağız.

 Gültekin Onan = "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için."

 Harun Yıldırım = “Üzerlerine çamurdan taşlar atalım diye;”

 Hasan Basri Çantay = «Çünkü üzerlerine çamurdan taşlar atacağız»,

 Hayrat Neşriyat = 'Tâ ki onların üzerine çamurdan (pişmiş) taşlar atalım.'

 İbni Kesir = Ki; üzerlerine çamurdan taşlar yağdıralım.

 Kadri Çelik = “Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.”

 Muhammed Esed = ki onlara taş gibi sert ceza darbeleri vuralım,

 Mustafa İslamoğlu = onların üzerine (gökten) taşlaşmış balçık yağdıralım;

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Onların üzerlerine çamurdan taşlar yağdırmak için.»

 Ömer Öngüt = "Üzerlerine sert taşlar yağdıralım diye. "

 Şaban Piriş = Onların üzerlerine balçıktan yapılmış taşlar atacağız.

 Sadık Türkmen = Üzerlerine çamurdan taşlar gönderelim diye.

 Seyyid Kutub = Ki onların üzerine çamurdan taşlar salalım;

 Suat Yıldırım = (32-34) "Biz" dediler, "Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik."

 Süleyman Ateş = "Ki onların üzerine çamurdan taş(lar) salalım."

 Tefhim-ul Kuran = «Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.»

 Ümit Şimşek = 'Üzerlerine pişirilmiş çamurdan taşlar yağdıracağız.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Üzerlerine çamurdan taş atalım diye."

 İskender Ali Mihr = Onların üzerlerine balçıktan taşlar yollamak için.

 İlyas Yorulmaz = ”O günahkâr topluluğun üzerine, toprakta bulunan taşları atmak için (gönderildik). ”