Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/36

 وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوا آلِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍ

  Ve yekûlûne e innâ le târikû âlihetinâ li şâirin mecnûn(mecnûnin).

Kelime Karşılaştırma
ve yekûlûne : ve söylerler, derler
e innâ : muhakkak ki biz mi
le : elbette, mutlaka, gerçekten
târikû : terkeden kimseler
âliheti-nâ : ilâhlarımız
li şâirin : şair için
mecnûnin : mecnun, deli
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Biz, deli bir şair için ilâhlarımızı mı terk edeceğiz?” diyorlardı.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve biz derlerdi, deli bir şâir için mâbutlarımızı bırakalım mı?

 Abdullah Parlıyan = Ve “Mecnun bir şairin sözüyle, biz ilahlarımızı mı terkedeceğiz?” derlerdi.

 Adem Uğur = Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız? derlerdi.

 Ahmed Hulusi = "Tanrılarımızı, cinlenmiş bir şair için terk mi edeceğiz?" derlerdi.

 Ahmet Tekin = 'Cinlere mahkûm olmuş, deli bir şâir için tanrılarımızı mı terk edeceğiz.' diyorlardı.

 Ahmet Varol = 'Biz delirmiş bir şair için ilâhlarımızı mı terkedeceğiz? diyorlardı.

 Ali Bulaç = Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?"

 Ali Fikri Yavuz = Ve: “- Hiç bir mecnûn şair için, biz putlarımızı bırakır mıyız?” diyorlardı.

 Ali Ünal = Ve “Şimdi biz, deli bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?!” derlerdi.

 Bayraktar Bayraklı = Şöyle diyorlardı: “Ne yani, cin çarpmış bir şair için tanrılarımızı terk mi edelim?”

 Bekir Sadak = "Deli bir sair yuzunden tanrilarimizi mi birakalim?» derlerdi.

 Celal Yıldırım = Ve derlerdi ki: Deli bir şâir için hiç tanrılarımızı bırakır mıyız ?

 Cemal Külünkoğlu = (34-36) İşte biz, suçlulara böyle yaparız. Çünkü onlara: “Allah'tan başka ilah yoktur” denildiği zaman büyüklük taslayarak: “Deli bir şair için ilahlarımızı mı bırakalım?” diyorlardı.

 Diyanet İşleri (eski) = 'Deli bir şair yüzünden tanrılarımızı mı bırakalım?' derlerdi.

 Diyanet Vakfi = «Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?» derlerdi.

 Edip Yüksel = 'Tanrılarımızı deli bir şair için mi terkedeceğiz?' diyorlardı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve «hiç biz mecnun şâır için ilâhlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve «Biz hiç deli bir şair için ilahlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve: «Biz, hiç, bir mecnun (deli) şair için ilâhlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı.

 Gültekin Onan = Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için tanrılarımızı terk mi edeceğiz?"

 Harun Yıldırım = "Mecnun bir şair için biz ilahlarımızı bırakacak mıyız?" derlerdi.

 Hasan Basri Çantay = «Biz mecnun bir şâir için ma'budlarımızdan vaz mı geçecekmişiz?» derler (di).

 Hayrat Neşriyat = Ve: 'Doğrusu biz, deli bir şâir için ilâhlarımızı gerçekten terk edecek kimseler miyiz?' diyorlardı.

 İbni Kesir = Ve derlerdi ki: Deli bir şair için mi ilahlarımızı terkedeceğiz?

 Kadri Çelik = Ve derlerdi ki: “Biz, deli bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?”

 Muhammed Esed = ve "Mecnun bir şairin sözüyle biz ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" derlerdi.

 Mustafa İslamoğlu = ve "Ne yani, şimdi kalkıp da mecnun bir şairin sözüne uyup ilahlarımızı mı terk edelim?" demişlerdir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve derler ki: «Mecnun bir şair için kendi ilâhlarımızı biz mi terkedeceğiz?»

 Ömer Öngüt = "Cinlenmiş bir şâirin hatırı için biz ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?" derlerdi.

 Şaban Piriş = -Bir mecnun şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz? derlerdi.

 Sadık Türkmen = Ve diyorlardı ki: “Biz, mecnun bir şair için ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?”

 Seyyid Kutub = Deli bir şair için tanrılarımızı mı bırakalım? derlerdi.

 Suat Yıldırım = (35-36) Çünkü onlara "Allah’tan başka ilah yok!" denildiğinde, kibirlenip kafa tutarlar ve: "Deli bir şairin sözüne bakarak hiç biz ilahlarımızı bırakır mıyız, olacak iş mi bu?" derlerdi.

 Süleyman Ateş = "Cinlenmiş bir şâir için biz tanrılarımızı mı terk edeceğiz?" derlerdi.

 Tefhim-ul Kuran = Ve derlerdi ki: «Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?»

 Ümit Şimşek = 'Delirmiş bir şairin hatırı için tanrılarımızı mı terk edelim?' diyorlardı.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımızı mı terk edeceğiz?"

 İskender Ali Mihr = Ve onlar: "Mecnun (deli) bir şair için, gerçekten biz, ilâhlarımızı terkedenler mi olacağız?" diyorlar(dı).

 İlyas Yorulmaz = “Ne yani, biz şimdi, bir delinin bir şairin sözüyle ilahlarımızı mı terk edeceğiz?” dediler.