Önceki Ayet Sonraki Ayet  
51. Sûre Zâriyât/36

 فَمَا وَجَدْنَا فِيهَا غَيْرَ بَيْتٍ مِّنَ الْمُسْلِمِينَ

  Fe mâ vecednâ fîhâ gayre beytin minel muslimîn(muslimîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece, fakat
mâ vecednâ : biz bulamadık
fî-hâ : orada
gayre beytin : bir evden başka
min el muslimîne : müslümanlardan, müslüman olanlardan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Zaten orada bir ev halkından başka müslüman bulamadık.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Gerçekten de bir ev halkından başka Müslüman da bulamamıştık orada.

 Abdullah Parlıyan = Gerçekten de bir ev halkından başka, müslüman da bulamamıştık orada.

 Adem Uğur = Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık.

 Ahmed Hulusi = Zaten orada bir evden başkasında teslim olmuşlardan bulamadık!

 Ahmet Tekin = 'Zaten orada, bir ev halkının dışında İslâm’ı yaşayan müslüman kimse bulamadık.'

 Ahmet Varol = Ancak orada Müslümanlardan sadece bir ev (halkı) bulduk.

 Ali Bulaç = Ne var ki, orda müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık.

 Ali Fikri Yavuz = Fakat bir evden başka orada müslüman da bulmadık.

 Ali Ünal = Şu kadar ki, orada Müslüman olarak tek bir hane halkından başkasını bulmadık.

 Bayraktar Bayraklı = Fakat orada bir aile dışında Müslüman bulamadık.

 Bekir Sadak = Zaten orada, kendini Allah'a vermis sadece bir tek ev halki bulduk.

 Celal Yıldırım = Zaten orada Allah'a teslimiyet gösterenlerden sadece bir ev (aile) bulduk.

 Cemal Külünkoğlu = Zaten orada Müslümanlardan, bir ev halkından (Lut ve iki kızından) başka kimse bulmadık.

 Diyanet İşleri (eski) = Zaten orada, kendini Allah'a vermiş sadece bir tek ev halkı bulduk.

 Diyanet Vakfi = Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık.

 Edip Yüksel = Zaten orada bir evin dışında hiç bir müslüman bulmadık.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Fakat bir haneden başka orada Müsliman da bulmadık

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat Biz orada bir evden başka müslüman da bulamadık.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat biz orada müslümanlardan bir ev halkından başka kimseyi de bulamadık.

 Gültekin Onan = Ne var ki, orda müslümanlardan olan bir evden başkasını bulmadık.

 Harun Yıldırım = Ne var ki orada müslümanlardan bir ev halkından başkasını bulmadık.

 Hasan Basri Çantay = Fakat orada müslümanlardan bir ev (halkın) dan başkasını da bulmadık.

 Hayrat Neşriyat = Zâten orada Müslümanlardan, bir ev (halkı) dışında (kimse) bulmadık.

 İbni Kesir = Zaten orada bir evden başka müslüman bulamadık.

 Kadri Çelik = Ama biz orada Müslümanlardan olan bir evden başkasını da bulmadık.

 Muhammed Esed = çünkü bir (tek) hane dışında orada Bize teslim olan hiç kimse görmedik.

 Mustafa İslamoğlu = zaten orada bir hane dışında hiçbir müslüman bulamadık.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (36-37) Fakat orada müslümanlardan bir haneden başka bulmadık. Ve pek acıklı azabtan korkacaklar için orada bir alâmet bıraktık.

 Ömer Öngüt = Zaten orada müslümanlardan sadece bir ev halkından başka kimse bulamadık.

 Şaban Piriş = Zaten orada, müslüman olan bir evden başkasını da bulamadık.

 Sadık Türkmen = Zaten orada bir ev dışında teslim olmuş kişiler de bulamadık.

 Seyyid Kutub = Zaten orada bir ev halkından başka müslüman da bulamadık.

 Suat Yıldırım = Ama orada, bir hane dışında, Biz’e itaat eden aile bulamadık.

 Süleyman Ateş = Zaten orada bir ev (halkın)dan başka müslüman da bulmadık.

 Tefhim-ul Kuran = Ne var ki, orda müslümanlardan olan bir evden başkasını da bulmadık.

 Ümit Şimşek = Gerçi orada Müslüman bir haneden fazlasını da bulmadık.

 Yaşar Nuri Öztürk = Artık orada, bir ev dışında, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan hiç kimse bulamıyorduk.

 İskender Ali Mihr = Fakat orada, bir evden başkasında, müslümanlardan (bir kimse) bulamadık.

 İlyas Yorulmaz = “Biz o toplum içerisinde yalnızca bir evden başka, Allah’a teslim olmuş kimseleri bulamadık” dediler.