Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/36

 فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارًا

  Fe cealnâ hunne ebkârân(ebkâren).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece
cealnâ : biz kıldık
hunne : onlar
ebkâren : bakireler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (36-38) Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onları, kız oğlan kız olarak halkettik.

 Abdullah Parlıyan = Kocaları onların yanına vardıklarında, hep bakire bulacaklar.

 Adem Uğur = Onları, bâkireler kıldık.

 Ahmed Hulusi = Onları daha önce hiç kullanılmamış türden oluşturduk!

 Ahmet Tekin = Hepsini bekâr kızlar haline getirdik.

 Ahmet Varol = Onları bakireler kıldık.

 Ali Bulaç = Onları hep bakireler olarak kıldık,

 Ali Fikri Yavuz = Böylece onları, hep bakir kızlar,

 Ali Ünal = Ve onları bâkireler kılacağız;

 Bayraktar Bayraklı = (35-40) Sağdakiler için biz, kadınları yeniden biçimlendiririz. Onları genç kızlar haline getiririz. Eşleri tarafından sevilen yaşıt genç kızlar. Bütün bunlar amel defteri sağından verilenler içindir. Onların birçoğu öncekilerden, birçoğu da sonrakilerdendir.

 Bekir Sadak = (35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *

 Celal Yıldırım = (36-37-38) Onları hep bakire, meymenetli olan eşlerine karşı sevgi dolu ve hep bir yaşıt kıldık.

 Cemal Külünkoğlu = (36-38) Onları, ahiret mutluluğuna erenler için eşlerine düşkün ve yaşıt bakireler yaptık.

 Diyanet İşleri (eski) = (35-38) Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.

 Diyanet Vakfi = (36-37) Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık.

 Edip Yüksel = Onları, gençleştirdik.

 Elmalılı Hamdi Yazır = (36-37) Kılmışızdır bir yaşıd ebkâr-i şeyda

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = onları bakire kılmışızdır,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onları bâkireler yaptık.

 Gültekin Onan = Onları hep bakireler olarak kıldık,

 Harun Yıldırım = Onları hep bakireler olarak kıldık.

 Hasan Basri Çantay = (36-37) kız oğlan kızlar, zevcelerine sevgi ile düşkün, hep bir yaşıt yapdık,

 Hayrat Neşriyat = İşte onları (dâimî) bâkireler kıldık!

 İbni Kesir = Ve onları el değmemişler kıldık.

 Kadri Çelik = Onları hep bakireler olarak kıldık.

 Muhammed Esed = ve bakireler olarak dirilteceğiz,

 Mustafa İslamoğlu = ve onları bakir/bakire olarak var edeceğiz:

 Ömer Nasuhi Bilmen = (36-37) İşte onları bakireler kıldık. Kocalarına düşkün, hep bir yaşıt yaptık.

 Ömer Öngüt = Böylece onları hep bakire kızlar yapmışızdır.

 Şaban Piriş = Onları bakireler şeklinde yarattık.

 Sadık Türkmen = Onları gençleştirdik,

 Seyyid Kutub = Onları bakire yaptık.

 Suat Yıldırım = (36-38) Böylece onları, ashab-ı yemin için bakire kızlar, kocalarına âşık yaşıtlar kıldık.

 Süleyman Ateş = Onları bâkireler yapmışızdır.

 Tefhim-ul Kuran = Onları hep bakireler olarak kıldık,

 Ümit Şimşek = Ve onları bakire yapmışızdır:

 Yaşar Nuri Öztürk = Hepsini bakireler yapmışızdır,

 İskender Ali Mihr = Böylece Biz, onları bakireler kıldık.

 İlyas Yorulmaz = Daha önce hiçbir kimsenin elinin değmediği.