وَلاَ تَمْشِ فِي الأَرْضِ مَرَحًا إِنَّكَ لَن تَخْرِقَ الأَرْضَ وَلَن تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولاً
Ve lâ temşi fîl ardı merahan, inneke len tahrikal arda ve len teblugal cibâle tûlâ(tûlen).
| ve lâ temşi | : ve yürüme | 
| fîl ardı | : yeryüzünde | 
| merehan (merah) | : gururlanarak, azametle (aşırı sevinç, gurur) | 
| inne-ke | : muhakkak sen | 
| len tahrika el arda(hareka) | : yeryüzünü asla tahrik edemezsin (hareket ettiremezsin) | 
| ve len tebluga (belega) | : ve asla erişemezsin (erişti, ulaştı) | 
| el cibâle | : dağlar | 
| tûlen | : boy bakımından, uzayarak, uzanarak | 
Diyanet İşleri = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yeryüzünde kibirlenerek yürüme; çünkü ne yeri yarabilirsin, ne de boyun dağlara erer, onlara erişebilirsin.
Abdullah Parlıyan = Yeryüzünde kibirlenerek yürüme; çünkü ne yeri yarabilirsin, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.
Adem Uğur = Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.
Ahmed Hulusi = Arzda benlikle kendini bir şey sanarak yürüme! Kesinlikle sen ne arzı delebilirsin; ne de boyca dağlara erişebilirsin!
Ahmet Tekin = Yeryüzünde kibirlenerek, büyüklenerek yürüme. Sen asla yeri yaramazsın. Dağlarla da ululuk yarışına giremezsin.
Ahmet Varol = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Şüphesiz sen ne yeri yarabilirsin ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.
Ali Bulaç = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.
Ali Fikri Yavuz = Yer yüzünde kibir ve azametle yürüme, çünkü sen, aslâ Arz’ı yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin.
Ali Ünal = Yeryüzünde kibirlenerek yürüme. (Kendini ne kadar büyük görürsen gör gücün, bilgin, kabiliyetlerin sınırlıdır;) ne yeri yarabilir, ne de dağların boyuna erişebilirsin.
Bayraktar Bayraklı = Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Çünkü sen, ne yeri yarabilir ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.
Bekir Sadak = Yeryuzunde boburlenerek yurume, cunku sen ne yeri delebilir ve ne de boyca daglara ulasabilirsin.
Celal Yıldırım = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme ; çünkü sen yeri delemezsin ve boyca da dağlara ulaşamazsın.
Cemal Külünkoğlu = (37-38) Yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü sen ne yeri yarabilirsin ne de boyca dağlara erişebilirsin. Bütün bunlar, Rabbinin katında hoşlanılmayan kötü şeylerdir.
Diyanet İşleri (eski) = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, çünkü sen ne yeri delebilir ve ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.
Diyanet Vakfi = Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.
Edip Yüksel = Yeryüzünde kibirli kibirli dolaşma sen ne yeri delebilirsin ne de dağlar kadar boylu olabilirsin.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem Yer yüzünde azametle yürüme, çünkü sen ne Arzı yırtabilirsin, ne de boyca dağlara yetişebilirsin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yeryüzünde azametle yürüme; çünkü sen ne yeri yutabilirsin, ne de boyca dağlara yetişebilirsin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin.
Gültekin Onan = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.
Harun Yıldırım = Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.
Hasan Basri Çantay = Yer (yüzün) de kibr-ü azametle yürüme. Çünkü (ne kadar bassan) arzı cidden yaramazsın, boyca da asla dağlara eremezsin!..
Hayrat Neşriyat = Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünki sen ne yeri yarabilir, ne de boyca dağlara erişebilirsin.
İbni Kesir = Yeryüzünde kibirlenerek yürüme. Şüphesiz ki sen, ne yeri yarabilirsin, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.
Kadri Çelik = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.
Muhammed Esed = Ve yeryüzünde kurumlanarak dolaşma; çünkü (böyle yapmakla) sen ne yeri yarabilir ne de boyca dağlara ulaşabilirsin!
Mustafa İslamoğlu = Ve yeryüzünde çalım satarak dolaşma! Unutma ki sen ne yeri yarabilir, ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve yeryüzünde mütekebbirâne bir halde yürüme. Şüphe yok ki, sen ne yeri yırtabilirsin ve ne de boyca dağlara yetişebilirsin.
Ömer Öngüt = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü sen ne yeri yarabilir ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.
Şaban Piriş = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Sen, ne yeri yarabilirsin ne de boyca dağlara erişebilirsin.
Sadık Türkmen = Yeryüzünde böbürlene böbürlene yürüme! Çünkü sen, asla yeri delip yırtamazsın ve boyca da dağlara erişemezsin.
Seyyid Kutub = Yeryüzünde şımarıklık taslayarak yürüme. Çünkü sen ne yeri delebilirsin, ve ne de boyca dağlara erebilirsin.
Suat Yıldırım = (37-38) Hem kibirli kibirli yürüme! Zira ne kadar kibirlenirsen kibirlen, ne yeri yarabilirsin, ne de dağların boyuna erişebilirsin. Böylesi davranışların hepsi kötü olup, Rabbinin nazarında hoş görülmeyen şeylerdir.
Süleyman Ateş = Yeryüzünde kabara kabara yürüme. Çünkü sen yeri yırtamazsın, boyca da dağlara erişemezsin!
Tefhim-ul Kuran = Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.
Ümit Şimşek = Yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü sen ne yeri yarabilir, ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin.
Yaşar Nuri Öztürk = Yeryüzünde kasılıp kabararak yürüme! Çünkü sen, yeri asla yırtamazsın, uzunlukça da dağlara ulaşamazsın.
İskender Ali Mihr = Ve yeryüzünde azametle (gururla) yürüme! Muhakkak ki sen, yeryüzünü asla tahrik edemezsin (hareket ettiremezsin). Ve asla dağların boyuna erişemezsin (dağ kadar yüksek olamazsın).
İlyas Yorulmaz = Yer yüzünde asla böbürlenerek yürüme. Zira sen, ne yer yüzünü yarabilir, nede boyca dağlara ulaşabilirsin.