Önceki Ayet Sonraki Ayet  
4. Sûre Nisâ/39

 وَمَاذَا عَلَيْهِمْ لَوْ آمَنُواْ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَأَنفَقُواْ مِمَّا رَزَقَهُمُ اللّهُ وَكَانَ اللّهُ بِهِم عَلِيمًا

  Ve mâzâ aleyhim lev âmenû billâhi vel yevmil âhıri ve enfekû mimmâ razakahumullâh(razakahumullâhu). Ve kânallâhu bihim alîmâ(alîmen).

Kelime Karşılaştırma
ve mâzâ : ve ne olur, niçin
aleyhim : onlar, onlara
lev : keşke, olsa, ise
âmenû : îmân ettiler
bi allâhi : Allah’a
ve yevmi : ve gün
el âhıri : ahir, sonraki
ve enfekû : ve infak ettiler (Allah için) harcadılar
razaka-hum(u) : onları rızıklandırdı
allâhu : Allah
ve kâne : ve oldu, ... idi, ...dır
allâhu : Allah
bi-him : onları
alîmen : en iyi bilen
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah’ın verdiği rızıktan (gösterişsiz olarak) harcasalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Allah, onları en iyi bilendir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ne olurdu Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah'ın kendilerini rızıklandırdığı şeyleri harcasalardı; ve Allah, onları çok iyi bilir.

 Abdullah Parlıyan = Onlara ne olurdu sanki, Allah'a ve ahiret gününe inansalardı ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan Allah yolunda harcasalardı. Allah onlar hakkındaki herşeyi bilir.

 Adem Uğur = Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.

 Ahmed Hulusi = Hakikatlerini de Esmâ'sıyla vareden Allâh'a ve gelecekte yaşanacak sürece iman edip, Allâh'ın onları rızıklandırdığından, başkalarına da bağışlasalardı ne zarar ederlerdi ki? Allâh hakikatlarinde olarak Aliym'dir.

 Ahmet Tekin = Bunlar, Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman etmiş olsalar, Allah’ın verdiği rızık ve servetten karşılık beklemeden, gönüllü harcamış, insanların ihtiyaçlarını görmüş olsalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Onların yaptıkları her şey, Allah’ın bilgisi, planı, iradesi dahilinde gerçekleşmektedir.

 Ahmet Varol = Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan hayra harcasalardı ne zararları olurdu! Allah onları bilmektedir.

 Ali Bulaç = Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.

 Ali Fikri Yavuz = Kâfirler, eğer Allah’a ve ahiret gününe iman etseler ve Allah’ın kendilerine verdiği nimetten riyâsız harcamış olsalardı, onlara ziyan mı olurdu? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.

 Ali Ünal = Onlar, Allah’a ve Âhiret Günü’ne iman etmiş olsalardı ve Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan (Allah rızası için) infak etselerdi, sanki ne kaybederlerdi? Ama Allah, onları çok iyi bilmektedir.

 Bayraktar Bayraklı = Allah'a ve âhiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden O'nun yolunda infak etselerdi, ne olurdu sanki? Allah onların durumunu hakkıyla bilmektedir.

 Bekir Sadak = Bunlar Allah'a, ahiret gunune inanmis, Allah'in verdigi riziklardan sarfetmis olsalardi ne zarari olurdu? Oysa Allah onlari bilir.

 Celal Yıldırım = Allah'a ve Âhiret gününe imân edip Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiğinden (Allah için) harcasalardı ne zararları olurdu ? Allah onları bilendir.

 Cemal Külünkoğlu = Ne olurdu onlara, Allah'a ve ahiret gününe inansalardı ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiklerinden (gösteriş yapmadan Allah için) harcasalardı! Allah onların durumunu hakkıyla bilendir.

 Diyanet İşleri (eski) = Bunlar Allah'a, ahiret gününe inanmış, Allah'ın verdiği rızıklardan sarfetmiş olsalardı ne zararı olurdu? Oysa Allah onları bilir.

 Diyanet Vakfi = Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) harcasalardı ne olurdu sanki! Allah onların durumunu hakkıyle bilmektedir.

 Edip Yüksel = ALLAH'a ve ahiret gününe inansalardı ve ALLAH'ın kendilerine vermiş olduğu rızıktan yardım olarak harcasalardı ne olurdu? ALLAH onları Bilir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ne vardı bunlar Allaha iman getirseler ve Âhıret gününe inansalar da Allahın kendilerine merzuk buyurduğu şeylerden infak etselerdi? Ziyan mı ederlerdi? Allah kendilerini bilirdi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ne vardı bunlar Allah'a iman etseler, ahiret gününe inansalar ve Allah'ın kendilerine vermiş olduğu şeylerden infak etselerdi zarar mı ederlerdi? Allah, kendilerini bilirdi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın verdiği rızıktan gösterişsiz harcasalardı kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.

 Gültekin Onan = Kâfirler, eğer Allah’a ve ahiret gününe iman etseler ve Allah’ın kendilerine verdiği nimetten riyâsız harcamış olsalardı, onlara ziyan mı olurdu? Allah onların söz ve işlerini çok iyi bilendir.

 Harun Yıldırım = Onlar, Allah’a ve Âhiret Günü’ne iman etmiş olsalardı ve Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan (Allah rızası için) infak etselerdi, sanki ne kaybederlerdi? Ama Allah, onları çok iyi bilmektedir.

 Hasan Basri Çantay = Allah'a ve âhiret gününe iman edip de Allah'ın kendilerine verdiğinden O'nun yolunda infak etselerdi, ne olurdu sanki? Allah onların durumunu hakkıyla bilmektedir.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki Allah’a ve âhiret gününe îmân edip de, Allah’ın kendilerini rızıklandırdığı şeylerden (Allah yolunda) sarf etselerdi onlara ne (zararı) olurdu? Allah ise, onları hakkıyla bilendir.

 İbni Kesir = Ne olurdu sanki onlar; Allah'a, ahiret gününe inanmış ve Allah'ın verdiği rızıklardan infak etmiş olsalardı. Allah onları çok iyi bilendir.

 Kadri Çelik = Bunlar Allah'a, ahiret gününe iman etmiş, Allah'ın verdiği rızıklardan infak etmiş olsalardı ne olurdu sanki? Elbette Allah onları iyi bilendir.

 Muhammed Esed = Onlar sadece Allaha ve Ahiret Gününe inanıyorlarsa ve Allahın kendilerine rızık olarak bağışladığını (Onun yolunda) harcıyorlarsa neden korksunlar ki? Allah onlar hakkındaki her şeyi bilir.

 Mustafa İslamoğlu = Bunlar da Allah'a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah'ın kendilerine bağışladığı rızıktan infak etselerdi ne kaybederlerdi sanki? Ama Allah onlar hakkında her şeyi bilir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ne olurdu onlara? Eğer Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe imân etselerdi ve Allah Teâlâ'nın kendilerini merzûk buyurmuş olduğu şeylerden infakta bulunsalar idi. Ve Allah Teâlâ onları bihakkın bilicidir.

 Ömer Öngüt = Ne olurdu sanki, onlar Allah'a, ahiret gününe inanmış ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıklardan (O'nun yolunda) infak etmiş olsalardı! Allah onları çok iyi bilendir.

 Şaban Piriş = Allah’a ve ahiret gününe iman edip, Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan bağışta bulunsalardı onlara ne olurdu? Allah onları bilendir.

 Sadık Türkmen = Bunlar Allah’a ve ahiret gününe iman etselerdi ve Allah’ın yarattığı rızıktan (gösterişsiz olarak) harcasalardı, kendilerine ne zarar gelirdi? Allah onları en iyi bilendir.

 Seyyid Kutub = Eğer onlar Allah'a ve ahiret gününe inansalar ve Allah'ın kendilerine bağışladığı mallarının bir bölümünü hayr yolunda harcasalardı, ne olurdu? Hiç kuşkusuz Allah onların yaptıkları her şeyi bilir.

 Suat Yıldırım = Allah’a ve âhiret gününe inansalar ve Allah’ın kendilerine ihsan ettiği nimetlerden harcasalardı ne zararları olurdu sanki? Allah onları pek iyi bilmektedir.

 Süleyman Ateş = Onlara ne olurdu sanki Allah'a ve âhiret gününe inansalardı ve Allâh'ın kendilerine verdiği rızıktan Allâh yolunda harcasalardı! Allâh onları biliyordu.

 Tefhim-ul Kuran = Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir.

 Ümit Şimşek = Ne olurdu, onlar da Allah'a ve âhiret gününe inanıp Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan Allah yolunda harcasalardı! Çünkü Allah onları hakkıyla biliyor.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ne olurdu onlara, Allah'a ve âhiret gününe inanıp da Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan öyle dağıtsalardı! Allah onları bilmekteydi.

 İskender Ali Mihr = Ve ne olurdu onlar, Allah’a ve ahiret gününe (ruhun ölümden evvel Allah’a ulaşma gününe) îmân etselerdi ve Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan (Allah için) infak etselerdi (harcasalardı). Ve Allah onları en iyi bilendir.

 İlyas Yorulmaz = Böyleleri, Allah’a ve ahiret gününe inansalar, Allah’ın kendilerine verdiği rızıklardan ihtiyaç sahiplerine harcasalardı ne olurdu. Allah onları en iyi bilendir.