Önceki Ayet Sonraki Ayet  
55. Sûre Rahmân/41

 يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ

  Yu’reful mucrımûne bi sîmâhum fe yu’hazu bin nevâsî vel akdâm(akdâmi).

Kelime Karşılaştırma
yu’refu : tanınır
el mucrimûne : mücrimler, suçlular
bi-sîmâ-hum : simalarından
fe : böylece
yu’hazu : yakalanır
bi : ile
en nevâsî : alınlar
ve el akdâmi : ve ayaklar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Suçlular, yüzlerindeki alâmetten tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar.

 Abdullah Parlıyan = Kıyamet günü suçlular, üzerlerindeki görünen alametleriyle tanınırlar. Melekler onları perçemlerinden ve ayaklarından yakalayıp cehenneme atarlar.

 Adem Uğur = Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

 Ahmed Hulusi = Suçlular sîmalarından (huylarının oluşturduğu görünümden) tanınırlar da; alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 Ahmet Tekin = İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular, günahkârlar simalarından tanınır. Perçemlerinden ve ayaklarından tortop edilerek yakalanır.

 Ahmet Varol = Suçlular simâlarından tanınırlar. Böylece perçemler(in)den ve ayaklar(ın)dan yakalanılır.

 Ali Bulaç = (Çünkü o gün) Suçlu günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 Ali Fikri Yavuz = Mücrimler (müşrikler) sîmalarından tanınır da yakalanır perçemleriyle ayaklarından...

 Ali Ünal = Hayatları günah hasadından ibaret inkârcı suçlular simalarından tanınır ve perçemleriyle ayaklarından tutulup (yaka paça Cehennem’e atılırlar).

 Bayraktar Bayraklı = (41-42) Suçlular simalarından tanınır. Perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. Şimdi, Rabbinizin adaletini nasıl inkâr edebilirsiniz?

 Bekir Sadak = Suclular simalarindan taninirlar da, alin saclarindan ve ayaklarindan yakalanirlar.

 Celal Yıldırım = Suçlu günahkârlar yüzlerindeki belirtileriyle bilinip tanınırlar. Alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar (da yaka-paça Cehennem'e atılırlar).

 Cemal Külünkoğlu = Suçlular simalarından tanınır da, (cehenneme atılmak için) perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Suçlular simalarından tanınırlar da, alın saçlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 Diyanet Vakfi = Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

 Edip Yüksel = Suçlular yüzlerinden tanınır ve yaka paça götürülürler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Tanınır da mücrimler simalarından tutulur perçemlerile ayaklarından

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Suçlular yüzlerinden tanınır, perçemleriyle ayaklarından tutulur;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.

 Gültekin Onan = (Çünkü o gün) Suçlu günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 Harun Yıldırım = Suçlugünahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 Hasan Basri Çantay = Günahkârlar sîmâlariyle tanılacak da perçemlerinden ve ayaklarından tutulacak.

 Hayrat Neşriyat = Günahkârlar sîmâlarıyla (yüzlerinin karalığıyla) tanınır, derhâl perçemlerinden ve ayaklarından yakalanır (da Cehenneme atılıverirler)!

 İbni Kesir = Suçlular simalarından tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar.

 Kadri Çelik = (Çünkü o gün) Suçlu günahkârlar simalarından tanınır da perçemlerinden ve ayaklarından yakalanıverir.

 Muhammed Esed = Bütün günahkarlar işaretlerinden tanınacak ve alınları ile ayaklarından yakalanacaklar!

 Mustafa İslamoğlu = (Zira) günahkarlar alametlerinden tanınacak; yaka paça yakalanıp ateşe atılacak:

 Ömer Nasuhi Bilmen = Günahkarlar sîmalarıyla tanınırlar. Artık alınlarıyla ve ayaklarıyla yakalanırlar.

 Ömer Öngüt = Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 Şaban Piriş = Suçlular simalarından tanınır, sonra da perçemlerinden ve ayaklarından yakalanır.

 Sadık Türkmen = Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden/alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 Seyyid Kutub = Suçlular yüz ifadelerinden tanınarak perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

 Suat Yıldırım = Suçlular simalarından tanınırlar, perçemlerinden ve ayaklarından tutulup yaka paça cehenneme atılırlar.

 Süleyman Ateş = Suçlular, simâlarından tanınır, alınlar(ın)dan ve ayaklar(ın)dan tutulur.

 Tefhim-ul Kuran = (Çünkü o gün) Suçlu günahkârlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanıverir.

 Ümit Şimşek = Mücrimler yüzlerinden tanınır ve perçemleriyle ayaklarından yakalanıverir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından.

 İskender Ali Mihr = Mücrimler (suçlular) simalarından tanınır. Böylece onlar alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.

 İlyas Yorulmaz = Allah’a karşı suç işlemiş olanlar o gün yüzlerinden tanınırlar. Sonra onlar alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.