Önceki Ayet Sonraki Ayet  
102. Sûre Tekâsür/5

 كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ

  Kellâ lev ta’lemûne ilmel yakîn(yakîni).

Kelime Karşılaştırma
kellâ : hayır
lev ta’lemûne : keşke siz bilseydiniz
ilme el yakîni : İlm’el Yakîn, kesin bilgi
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hayır, kesin olarak bir bilseniz..

 Abdulbaki Gölpınarlı = İş öyle değil, şüphesiz olarak iyiden iyiye bir bilseniz.

 Abdullah Parlıyan = Hayır, hayır kesin bir bilgiyle yaptıklarınızın ne kazandırdığını bir bilseydiniz.

 Adem Uğur = Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız,

 Ahmed Hulusi = Hayır! İlm-el yakîn (olarak vefattan önce) bilseydiniz!

 Ahmet Tekin = Tekrar edelim! Kesin bir bilgi ile bilmiş olsaydınız, görecektiniz.

 Ahmet Varol = Hayır. Kesin bilgiyle bilseydiniz.

 Ali Bulaç = Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,

 Ali Fikri Yavuz = Sakının; eğer (kıyamet günü size ne yapılacağını) kesin bir bilgiyle bilseydiniz, (dünyada öğünüp durmazdınız).

 Ali Ünal = Hayır, bırakın bunu! Eğer ilme dayalı bir kesinlikle bilmiş olsaydınız (bunun ne demek olduğunu, o zaman yapmazdınız).

 Bayraktar Bayraklı = Hayır! Gerçeği kesin bilgi ile bilseydiniz.

 Bekir Sadak = Dikkat edin, sayet yaptiginizin sonucunu kesin olarak bir bilseniz!

 Celal Yıldırım = Hayır, (iş bu kadar da değil) kesin bir bilgiyle (yaptıklarınızın ne kazandırdığını) bir bilseniz (büyük bir pişmanlık duyardınız)!

 Cemal Külünkoğlu = Hayır, eğer siz kesin bir bilgiyle (hakikati) bilseydiniz (böyle yapmaz, mal, servet ve evlat gibi dünyalıklarla övünmezdiniz).

 Diyanet İşleri (eski) = Dikkat edin, şayet yaptığınızın sonucunu kesin olarak bir bilseniz!

 Diyanet Vakfi = (5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.

 Edip Yüksel = Doğrusu, kesin olarak bilseydiniz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Öyle değil, ilmel yakîn bilseniz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Öyle değil, kesin olarak bilseniz,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (5-6) Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.

 Gültekin Onan = Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,

 Harun Yıldırım = Hayır, hayır; eğer siz kesin bir şekilde bilmiş olsaydınız

 Hasan Basri Çantay = Sakının. Eğer şübhesiz (ve kat'î) bir bilgi ile bilseydiniz (böyle yapmazdınız).

 Hayrat Neşriyat = Hayır! Eğer (gerçeği) kat'î bir ilimle bilseydiniz (böyle yapmazdınız)!

 İbni Kesir = Hayır; eğer kesin bir bilgi ile bilseydiniz,

 Kadri Çelik = Hayır! Eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız, (bu işin bir hata olduğunu anlardınız).

 Muhammed Esed = Hayır, (onu) tartışılmaz bir kesinlikle anlasaydınız,

 Mustafa İslamoğlu = Yoo, eğer bu (tutkunun neye mal olduğunu) tam kavramış olsaydınız,

 Ömer Nasuhi Bilmen = Vazgeçin. Sizin anladığınız gibi değil, eğer yakın bir bilgi ile bilecek olsa idiniz. (öyle yapmazdınız).

 Ömer Öngüt = Hayır! Eğer ilmel-yakîn (kesin bir bilgi) ile bilseydiniz!

 Şaban Piriş = Hayır, Kesin bir bilgiyle bilseniz ..

 Sadık Türkmen = Hayır hayır, şâyet kesin bilgiyle bilmiş olsaydınız...

 Seyyid Kutub = Hayır gerçeği kesin bilgi ile bilseydiniz,

 Suat Yıldırım = Sakının bundan! Eğer kesin bir tarzda (ilmelyakin) bilseydiniz böyle yapmazdınız.

 Süleyman Ateş = Hayır, (gerçeği) kesin bilgi ile bilseydiniz;

 Tefhim-ul Kuran = Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,

 Ümit Şimşek = Onu kesin olarak bir bilseydiniz!

 Yaşar Nuri Öztürk = İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!

 İskender Ali Mihr = Hayır, keşke siz, İlm’el Yakîn (kesin bilgi) ile bilseydiniz.

 İlyas Yorulmaz = Keşke gerçek, doğru ve kesin bir bilgiye dayanarak bilseydiniz.