Önceki Ayet Sonraki Ayet  
27. Sûre Neml/50

 وَمَكَرُوا مَكْرًا وَمَكَرْنَا مَكْرًا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ

  Ve mekerû mekran ve mekernâ mekran ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Kelime Karşılaştırma
ve mekerû : ve hile düzenlediler, tuzak kurdular
mekran : hile, tuzak
ve meker-nâ : ve biz hile düzenledik
mekran : hile, tuzak
ve hum : ve onlar
lâ yeş’urûne : farkına varmazlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, bir düzendir kurdular, biz de düzenlerine bir cezâdır verdik, fakat onlar, anlamıyorlardı bunu, haberleri bile yoktu bundan.

 Abdullah Parlıyan = Onlar bir hile ve düzen planladılar, biz de onlar farkında değilken, hilelerini başlarına geçirecek bir plan kurduk.

 Adem Uğur = Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.

 Ahmed Hulusi = Onlar bir tuzak kurdular, biz de farkında olmadıkları bir tuzağı onlara kurduk.

 Ahmet Tekin = Onlar böyle sinsi plan yaptılar, tuzak kurdular. Biz de, onlar farkında olmadan karşı planlar yaparak planlarını alt üst ettik.

 Ahmet Varol = Onlar bir tuzak kurdular biz de onlar farkında olmadan bir tuzak kurduk.

 Ali Bulaç = Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.

 Ali Fikri Yavuz = Böyle bir hile kurdular. Biz de, onların haberi olmadan hilelerinin cezasını verdik (kendilerini helâk ettik).

 Ali Ünal = İşte, kendilerince böyle bir tuzak kurdular; Biz de, haklarındaki irademizi uygulamaya koyduk ama bunun farkında değillerdi.

 Bayraktar Bayraklı = Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de, kendileri farkında olmadan onların planlarını alt üst ettik.

 Bekir Sadak = Onlar bir duzen kurdular. Biz farkettirmeden duzenlerini bozduk.

 Celal Yıldırım = Onlar, bir hile ve düzen plânladılar, biz de onlar farkında değilken hilelerini başlarına geçirerek bir plân kurduk.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar (böyle) bir tuzak kurdular. Farkında değillerken biz de (kendilerini helak edecek) bir tuzak kurduk.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlar bir düzen kurdular. Biz farkettirmeden düzenlerini bozduk.

 Diyanet Vakfi = Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.

 Edip Yüksel = Böylece bir plan kurdular, ancak onlar farkına varmadan biz de bir plan kurduk.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Böyle bir mekir kurdular, halbuki haberleri yok biz de bir mekir kurmuştuk

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Onlar) böyle bir tuzak kurdular, Biz de onlar farkına varmadan, tuzak kurmuştuk.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkında olmadan onların planlarını altüst ettik.

 Gültekin Onan = Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.

 Harun Yıldırım = Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.

 Hasan Basri Çantay = Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de, kendilerinin haberleri olmadan, onların plânlarını altüst ediverdik.

 Hayrat Neşriyat = (Onlar) böyle bir hîle ile tuzak kurdular; hâlbuki (biz de) tuzak(larını netîcesiz bırakmak) ile onlar farkında olmadan hîle(lerini başlarına geçirmekle mukabele) ettik.

 İbni Kesir = Onlar bir düzen kurdular. Onlar farketmezlerken Biz de bir düzen kurduk.

 Kadri Çelik = Onlar, bir düzen kurdu, biz de onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.

 Muhammed Esed = Ve böylece bir tuzak kurdular; fakat, onların hiç fark edemeyecekleri biçimde, biz de bir tuzak kurduk.

 Mustafa İslamoğlu = Ve onlar bir tuzak kurdular; Biz de onlar farkına varmadan tuzaklarını boşa çıkardık.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar bir hile ile hile yaptılar, Biz de hiç bilgileri olmaksızın bir hile ile hile yaptık (yani onları ansızın hilelerinin cezasına kavuşturduk).

 Ömer Öngüt = Onlar böyle tuzak kurdular, biz de kendileri hiç farkında olmadan onların plânlarını altüst ettik.

 Şaban Piriş = Onlar bir plan yaparken, biz de onlar farkında değilken bir plan yaptık.

 Sadık Türkmen = Bir tuzak kurdular. Oysa Biz de onlar farkında olmadan bir plan yaptık!

 Seyyid Kutub = Böylece onlar bir tuzak kurdular. Fakat biz de onlara, farkında olmadıkları bir tuzak kurduk.

 Suat Yıldırım = Onlar bir tuzak kurdular, ama tuzaklarına karşı Biz de tuzak kurduk, kendileri farkında olmadan onların tuzaklarını bozduk, onların planlarını altüst ettik.

 Süleyman Ateş = Böyle bir tuzak kurdular, biz de onlar hiç farkında olmadan onlara bir tuzak kurduk.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar, hileli bir düzen kurdu, biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.

 Ümit Şimşek = Onlar bir tuzak kurdular; onlar farkında değilken Biz de bir tuzak kurduk.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlar bir tuzak kurdular, biz de bir tuzak kurduk, ama şuursuzluk eden onlardı.

 İskender Ali Mihr = Ve hile düzenlediler. Ve Biz de (onlara) hile düzenledik, fakat onlar farkına varmadılar.

 İlyas Yorulmaz = Onlar bir plan hazırladılar. Onların haberleri olmadan bizde bir plan hazırladık.