Önceki Ayet Sonraki Ayet  
4. Sûre Nisâ/52

 أُوْلَئِكَ الَّذِينَ لَعَنَهُمُ اللّهُ وَمَن يَلْعَنِ اللّهُ فَلَن تَجِدَ لَهُ نَصِيرًا

  Ulâikellezîne leanehumullâh(leanehumullâhu). Ve men yel’anillâhu fe len tecide lehu nasîrâ(nasîran).

Kelime Karşılaştırma
ulâike : işte onlar
ellezîne : onlar, ... olanlar
leane-hum(u) : onlara lânet etti
allâhu : Allah
ve men : ve kim, kimi
yel’ani : lânet eder
allâhu : Allah
fe : artık
len : asla olmaz
tecide : bulursun
nasîran : bir yardımcı
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar, Allah’ın lânet ettiği kimselerdir. Allah, kime lânet ederse, artık ona asla bir yardımcı bulamazsın.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, o kişilerdir ki Allah onlara lânet etmiştir ve Allah kime lânet ettiyse ona gerçekten de hiçbir yardımcı bulunmaz.

 Abdullah Parlıyan = İşte Allah'ın rahmetinden uzak kıldıkları bunlardır ve Allah'ın rahmetinden uzak olan kişi de kendisine yardım edecek kimse bulamazsın.

 Adem Uğur = Bunlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir; Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.

 Ahmed Hulusi = İşte onlar Allâh'ın lânet ettiği (kendisinden uzaklaştırdığı) kimselerdir. Allâh kime lânet ederse ona yardım edecek kimse yoktur!

 Ahmet Tekin = İşte onlar, Allah’ın lânetine uğrayanlardır. Kim Allah’ın lânetine uğrarsa, artık ona asla bir yardım eden bulamazsın.

 Ahmet Varol = İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlemiş olduğu kimselerdir. Allah kimi lanetlerse ona bir yardımcı bulamazsın.

 Ali Bulaç = İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlediğidir. Allah'ın kendisini lanetlediğine hiç bir yardımcı bulamazsın.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar, Allah’ın kendilerine lânet ettiği kimselerdir. Kime de Allah lânet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın.

 Ali Ünal = Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları lânetlemiş (rahmetinden kovmuş)tur. Allah kimi rahmetinden kovmuşsa, artık ona yardım eli uzatıp onu kurtaracak kimseyi bulamazsın.

 Bayraktar Bayraklı = Bunlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir, Allah'ın lânetlediği kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.

 Bekir Sadak = Iste, Allah'in lanetledikleri onlardir. Allah'in lanetledigi kisiye asla yardimci bulamayacaksin.

 Celal Yıldırım = İşte bunlar, Allah'ın lanetlediği kimselerdir. Allah kimi lanetlerse artık ona bir yardımcı bulamazsın.

 Cemal Külünkoğlu = Bunlar Allah'ın kendilerine lanet ettiği kimselerdir. Allah kime lanet ederse artık onun için hiç bir yardımcı bulamazsın.

 Diyanet İşleri (eski) = İşte, Allah'ın lanetledikleri onlardır. Allah'ın lanetlediği kişiye asla yardımcı bulamayacaksın.

 Diyanet Vakfi = Bunlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir; Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.

 Edip Yüksel = Onlar ALLAH'ın lanetine uğradılar. ALLAH kimi lanetlerse onun için bir yardımcı bulamazsın.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar Allahın lâ'netlediği kimseler, her kimi de Allah lâ'netlerse artık onu bir kurtaracak bulamazsın

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar, Allah'ın lanetlediği kimselerdir. Her kimi de Allah lanetlerse, artık onu kurtaracak birini bulamazsın.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar, Allah'ın lanet ettiği kimselerdir. Allah kime lanet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın.

 Gültekin Onan = İşte bunlar Tanrı'nın kendilerini lanetlediğidir. Tanrı'nın kendisini lanetlediğine hiç bir yardımcı bulamazsın.

 Harun Yıldırım = İşte onlar Allah’ın kendilerine lanet ettiği kimselerdir. Allah her kime lanet ederse artık onun için bir yardımcı bulamazsın.

 Hasan Basri Çantay = Bunlar Allahın kendilerine lâ'net etdiği kimselerdir. Allah kime lâ'net ederse artık ona hakıykî hiç bir yardımcı bulamazsın.

 Hayrat Neşriyat = İşte onlar, Allah’ın lâ'net ettiği (rahmetinden uzaklaştırdığı) kimselerdir. Ve Allah kime lâ'net ederse, artık ona aslâ bir yardımcı bulamazsın.

 İbni Kesir = Allah'ın la'netlediği; işte onlardır. Allah'ın la'netlediği kişiye sen yardımcı bulamazsın.

 Kadri Çelik = İşte, Allah'ın lânetledikleri onlardır. Allah'ın lânetlediği kişiye asla yardımcı bulamazsın.

 Muhammed Esed = Allahın lanetledikleri işte bunlardır ve Allah'ın lanetine uğrayan kişi de kendisine yardım edecek kimse bulamaz.

 Mustafa İslamoğlu = Allah'ın lanetledikleri işte bunlardır; Allah'ın lanetine uğrayan biri de asla kendisine yardımcı bulamazsın.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar o kimselerdir ki, onlara Allah Teâlâ lânet etmiştir ve her kime ki, Allah Teâlâ lânet ederse artık onun için bir yardımcı bulamazsın.

 Ömer Öngüt = Bunlar Allah'ın lânetlediği kimselerdir. Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın.

 Şaban Piriş = İşte bunlar, Allah’ın lanetledikleridir. Allah, kime lanet ederse ona bir yardımcı bulamazsın.

 Sadık Türkmen = Onlar Allah’ın lânet ettiği (azarladığı) kimselerdir. Allah kime lânet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın.

 Seyyid Kutub = Bunlar Allah'ın lânetine uğramış kimselerdir. Allah birine lânet ederse ona yardım edecek birini bulamazsın.

 Suat Yıldırım = İşte onlar, Allah’ın lânetlediği kimselerdir. Allah’ın lânetlediğini de yardım edip kurtaracak kimse bulamazsın.

 Süleyman Ateş = İşte onlar, Allâh'ın la'netlediği insanlardır. Allâh, kimi la'netlerse artık onun için hiçbir yardımcı bulamazsın.

 Tefhim-ul Kuran = İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlediğidir. Allah'ın kendisini lanetlediğine hiç bir yardımcı bulamazsın.

 Ümit Şimşek = Onlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir. Allah bir kimseyi lânetledi mi, artık ona yardım edecek birisini bulamazsın.

 Yaşar Nuri Öztürk = İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet ettiği. Allah'ın lanetlediği kişi için bir yardımcı asla bulamazsın.

 İskender Ali Mihr = İşte onlar, Allah’ın lânetledikleridir ve Allah kimi lânetlerse, artık onun için asla bir yardımcı bulamazsın.

 İlyas Yorulmaz = İşte onlar Allah’ın kendilerine lanet ettiği kimselerdir. Sonra Allah’ın lanet ettiği kimseye asla yardım eden de bulamazsın.