Önceki Ayet Sonraki Ayet  
53. Sûre Necm/54

 فَغَشَّاهَا مَا غَشَّى

  Fe gaşşâhâ mâ gaşşâ.

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece, artık
gaşşâ-hâ : ona sardı, kapladı
: şeyi
gaşşâ : sardı, kapladı
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (53-54) O, “Mu’tefike”yi de kaldırıp yere çarpmış ve onlara örttüğü azap örtüsünü örtmüştür.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken o şehirleri, örten örttü gitti.

 Abdullah Parlıyan = onların üzerlerini neler kapladı neler, yani pişirilmiş çamurdan taşlar ve değişik azaplar.

 Adem Uğur = Onların başına getireceğini getirdi!

 Ahmed Hulusi = Böylece bürüdü onları, bürüdükleriyle (suçlarının karşılığı olarak)!

 Ahmet Tekin = Onları ne felâketler sardı, neler!

 Ahmet Varol = Böylece onlara sardırdığını sardırttı.

 Ali Bulaç = Böylece ona (o toplumun başına) sardırdığını sardırdı.

 Ali Fikri Yavuz = Öyle ki, onlara sardırdığı musibeti sardırdı!...

 Ali Ünal = Nasıl da kapladı onları kaplayan (musibet)!

 Bayraktar Bayraklı = Onları neler kapladı neler!

 Bekir Sadak = (53-54) Lut milletinin kasabalarini yere batiran, onlari gomdukce gomen O'dur.

 Celal Yıldırım = Onları örtecek şeyler örttü de örttü..

 Cemal Külünkoğlu = (53-54) Lût kavminin şehirlerini de altüst edip yerle bir eden, onları gömdükçe gömen O'dur.

 Diyanet İşleri (eski) = (53-54) Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.

 Diyanet Vakfi = Onların başına getireceğini getirdi!

 Edip Yüksel = Onları örten örttü.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sardırttı da onlara o sardırdığını

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sardırttı da onlara o sardırdığını.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onları neler kapladı neler!

 Gültekin Onan = Böylece ona (o toplumun başına) sardırdığını sardırdı.

 Harun Yıldırım = Böylece ona sardırdığını sardırdı.

 Hasan Basri Çantay = Onlara giydirdiğini giydirdi!

 Hayrat Neşriyat = (53-54) (Lût kavmine âid o) alt-üst olan (şehirler)i de kaldırıp yere çaldı. Artık onları ne ile örttü ise, örttü (üzerlerine taş yağdırdı).

 İbni Kesir = Onlara giydirdiğini giydirdi.

 Kadri Çelik = Onları (azap olarak) neler kapladı neler!

 Muhammed Esed = ve sonra ebediyyen görünmez hale getirdiği (gibi).

 Mustafa İslamoğlu = Derken, kuşatan o şey onları (tarihe) gömdü.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (53-54) Mü'tefike'yi de yerlere atıverdi. Artık onların yurdlarını kaplayan kapladı.

 Ömer Öngüt = Onların başına getireceğini getirdi.

 Şaban Piriş = Onlara şiddetli bir azap bürüdü.

 Sadık Türkmen = Örttüğü şeylerle onları örttü/görünmez hale getirdi.

 Seyyid Kutub = Buraları yerin dibine O geçirmiştir.

 Suat Yıldırım = (45-54) Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musîbetler, neler kapladı neler!

 Süleyman Ateş = Onların üstüne neler çöktü, neler!

 Tefhim-ul Kuran = Böylece ona (o topluma) sardırdığını sardırdı.

 Ümit Şimşek = Onları kaplayan öyle bir kapladı ki!

 Yaşar Nuri Öztürk = Sarıp doladı onlara, sarıp doladığını.

 İskender Ali Mihr = Artık onu (o kavmi) kaplayan (azap) kapladı ama ne kaplama!

 İlyas Yorulmaz = Nuh toplumunu kuşatan şey (azap) kuşatmıştı.