Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/57

 قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ

  Kâle fe mâ hatbukum eyyuhâl murselûn(murselûne).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
fe mâ : bundan sonra nedir
hatbu-kum : sizin konunuz, meseleniz, konuşacağınız konu
eyyuhâ : ey
el murselûne : gönderilmiş olan resûller, mürseller, elçiler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İbrahim, “Ey Elçiler! Göreviniz nedir?” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ey elçiler demişti, başka ne memûriyetiniz var?

 Abdullah Parlıyan = 'Elçiler, işiniz nedir?' diye sordu.

 Adem Uğur = Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var? dedi.

 Ahmed Hulusi = (İbrahim): "Ey irsâl olunanlar! (Başka) işleviniz nedir?" dedi.

 Ahmet Tekin = 'Ey elçiler, başka ne istiyorsunuz, ne işiniz var?' dedi.

 Ahmet Varol = 'Peki sizin işiniz nedir ey elçiler!' dedi. [3]

 Ali Bulaç = Dedi ki: "Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?"

 Ali Fikri Yavuz = (Yine) dedi ki: “-Ey elçiler (Allah’ın melekleri!) Bundan sonra işiniz ne?”

 Ali Ünal = Ve ilâve etti: “Ey elçiler, başka gelme sebebiniz nedir?”

 Bayraktar Bayraklı = İbrâhim, “Ey elçiler! Başka ne işiniz var?” dedi.

 Bekir Sadak = (56-57) «aten sapiklardan baska kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!» diyerek sormustu: «Ey elciler! Isiniz nedir?»

 Celal Yıldırım = «Ey elçiler! Göreviniz ne?» diyerek sormuştu.

 Cemal Külünkoğlu = (İbrahim onların melek olduğunu anlayınca:) “Ey Elçiler! Göreviniz nedir?” diye sordu.

 Diyanet İşleri (eski) = (56-57) 'Zaten sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!' diyerek sormuştu: 'Ey elçiler! İşiniz nedir?'

 Diyanet Vakfi = «Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi.

 Edip Yüksel = 'Ey elçiler, göreviniz nedir,' dedi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = «Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey elçiler, bunun ardından göreviniz nedir? diye sordu.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ey elçiler! Başka ne işiniz var?» dedi.

 Gültekin Onan = Dedi ki: "Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?"

 Harun Yıldırım = Dedi ki: “Ey elçiler! İşiniz nedir?”

 Hasan Basri Çantay = «Ey gönderilenler (elçiler), dedi, daha işiniz (me'muriyetiniz) ne»?

 Hayrat Neşriyat = 'Ey elçiler! Başka ne işiniz (ne vazîfeniz) var?' dedi.

 İbni Kesir = Ey elçiler; gerçek işiniz nedir? dedi.

 Kadri Çelik = Dedi ki: “Ey elçiler! (Bunun dışında, diğer) İşiniz ne?”

 Muhammed Esed = Ve ekledi: "(Bana başka) bir diyeceğiniz var mı, ey (yüce makamın) elçileri?"

 Mustafa İslamoğlu = ve ekledi: "Daha başka bir işiniz de var mı ey elçiler?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve dedi ki: «Ey elçiler! Artık işiniz nedir?»

 Ömer Öngüt = Dedi ki: “O halde işiniz nedir ey elçiler?”

 Şaban Piriş = Ey elçiler asıl göreviniz nedir? dedi.

 Sadık Türkmen = “ey elçiler, işiniz (gerçek göreviniz) nedir?” dedi.

 Seyyid Kutub = İbrahim; «Ey elçiler göreviniz nedir?» dedi.

 Suat Yıldırım = Ve ilâve etti: "Ey elçiler, bundan başka işiniz nedir? sorabilir miyim?"

 Süleyman Ateş = (İbrâhim gelenlerin Hak elçileri melekler olduklarını anlayınca): "Ey elçiler, dedi, işiniz nedir?"

 Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?»

 Ümit Şimşek = 'Elçiler, işiniz nedir?' diye sordu.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Amacınız nedir ey elçiler?" diye sordu.

 İskender Ali Mihr = Şöyle dedi: “Ey elçiler! Bundan sonra sizin konuşacağınız konu nedir?”

 İlyas Yorulmaz = “Ey Elçiler! Başka haber vereciğiniz bir durum var mı? dedi.