Önceki Ayet Sonraki Ayet  
7. Sûre A’râf/6

 فَلَنَسْأَلَنَّ الَّذِينَ أُرْسِلَ إِلَيْهِمْ وَلَنَسْأَلَنَّ الْمُرْسَلِينَ

  Fe le nes’elennellezîne ursile ileyhim ve le nes’elennel murselîn(murselîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : o zaman, artık
le nes’ele enne : mutlaka soracağız
ellezîne : o kimseler
ursile : (resuller) gönderildi
ileyhim : onlara
ve : ve
le nes’ele enne : mutlaka soracağız
el murselîne : elçiler, resûller
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız. Peygamberlere de elbette soracağız.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Kendilerine peygamber gönderdiklerimizi de mutlaka sorguya çekeceğiz, peygamber olarak gönderdiklerimizi de sorumlu tutacağız.

 Abdullah Parlıyan = Ve bu yüzden kendilerine ilâhî bir mesaj gönderilen herkesi, hiç şüphesiz yargı gününde hesaba çekeceğiz ve yine hiç şüphesiz mesajla gönderilenlerin kendilerini de, yani elçileri, görevlileri, peygamberleri de mutlaka hesaba çekeceğiz.

 Adem Uğur = Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!

 Ahmed Hulusi = Andolsun ki, kendilerine Rasûl irsâl edilenlere de soracağız; irsâl olunan Rasûllere de soracağız!

 Ahmet Tekin = Kendilerine özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevli Rasuller, peygamberler gönderilenleri elbette sorguya çekeceğiz. Kesinlikle, görevli gönderilen peygamberleri de sorguya çekeceğiz.

 Ahmet Varol = Kendilerine peygamber gönderilmiş olanlara da, peygamber olarak gönderilenlere de soracağız.

 Ali Bulaç = Andolsun, kendilerine (peygamber) gönderilenlere soracağız ve onlara gönderilenlere (peygamberlere) de elbette soracağız.

 Ali Fikri Yavuz = Peygamber gönderilen ümmetlere, elbette (peygamberlere uyup amel etmelerinden ) soracağız, gönderilen peygamberlere de (tebliğden) muhakkak soracağız.

 Ali Ünal = Kendilerine rasûl gönderdiğimiz insanları, (rasûllerin davetine uyarak gereğini yerine getirip getirmedikleri konusunda) elbette sorguya çekeceğiz ve yine elbette, (tebliğ vazifeleri ve gönderildikleri toplumların tavırları hakkında da) o rasûllere soracak ve şahitliklerini isteyeceğiz.

 Bayraktar Bayraklı = Elbette kendilerine peygamber gönderilenleri de, gönderilen peygamberleri de sorguya çekeceğiz.

 Bekir Sadak = And olsun ki, kendilerine peygamber gonderilenlere soracagiz, peygamberlere de soracagiz.

 Celal Yıldırım = And olsun ki, kendilerine peygamberler gönderilenlerden soracağız ve şüphesiz gönderilen peygamberlerden de soracağız.

 Cemal Külünkoğlu = Kendilerine (peygamber) gönderilenleri de, gönderilen (peygamberleri) de sorguya çekeceğiz.

 Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, kendilerine peygamber gönderilenlere soracağız, peygamberlere de soracağız.

 Diyanet Vakfi = Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!

 Edip Yüksel = Kendilerine mesaj gönderilenleri de sorguya çekeceğiz, elçileri de sorguya çekeceğiz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra elbette Peygamber gönderilen ümmetlere soracağız, elbette gönderilen Peygamberlere de soracağız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra kesinlikle, Peygamber gönderilen ümmetlere soracağız; kesinlikle gönderilen peygamberlere de soracağız;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kendilerine elçi gönderilmiş olanlara da soracağız, gönderilen elçilere de soracağız.

 Gültekin Onan = Andolsun, kendilerine (elçi) gönderilenlere soracağız ve onlara görderilenlere de soracağız.

 Harun Yıldırım = Andolsun kendilerine rasul gönderdiklerimize de soracağız, gönderilen rasullere de soracağız.

 Hasan Basri Çantay = Kendilerine (peygamber) gönderilenlere de mutlak soracağız, onlara gönderilen (peygamber) lere de her halde soracağız.

 Hayrat Neşriyat = İşte kendilerine (peygamber) gönderilenlere (ne amel işlediklerini) mutlaka soracağız, (gönderilen) peygamberlere de (teblîğ edip etmediklerini) elbette soracağız!

 İbni Kesir = Andolsun ki; kendilerine peygamber gönderilmiş olanlara da soracağız, peygamber olarak gönderilenlere de.

 Kadri Çelik = Hiç şüphesiz kendilerine peygamber gönderilenlere soracağız ve kesinlikle peygamberlere de soracağız.

 Muhammed Esed = Ve bu yüzden, kendilerine (ilahi) bir mesaj gönderilen herkesi, hiç şüphesiz, (Yargı Gününde) hesaba çekeceğiz. Ve yine hiç şüphesiz mesajla gönderilenleri(n kendilerini) de hesaba çekeceğiz.

 Mustafa İslamoğlu = Hem kendilerine ilahi mesaj gönderilenleri, hem de (onlara) ilahi mesajı iletmekle görevli olanları elbet hesaba çekeceğiz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra kendilerine peygamberler gönderilmiş olanlara mutlaka soracağız ve gönderilen peygamberlere de elbette soracağız.

 Ömer Öngüt = Andolsun ki kendilerine peygamber gönderilenlere soracağız. Peygamberlere de soracağız.

 Şaban Piriş = Kendilerine (peygamber) gönderilenlere mutlaka soracağız; gönderilen peygamberlere de elbette soracağız.

 Sadık Türkmen = Kendilerine elçi gönderilmiş olanlara soracağız. Gönderilen(elçi)lere de elbette soracağız.

 Seyyid Kutub = Kendilerine peygamber gönderilenleri de peygamberleri de sorguya çekeceğiz.

 Suat Yıldırım = Kendilerine resul gönderdiğimiz insanlara, resullerinin çağrısına uyup ona göre amel edip etmedikleri hakkında elbette hesap soracağız. Gönderilen o elçilere de, tebliğ edip etmediklerini soracağız.

 Süleyman Ateş = Hem kendilerine elçi gönderilmiş olanlara soracağız, hem de gönderilen elçilere soracağız.

 Tefhim-ul Kuran = Andolsun, kendilerine (peygamber) gönderilenlere soracağız ve onlara gönderilenlere (peygamberlere) de elbette soracağız.

 Ümit Şimşek = Biz kendilerine peygamber gönderdiklerimizi de sorgulayacağız, gönderdiğimiz peygamberleri de.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, kendilerine elçi gönderilenleri muhakkak hesaba çekeceğiz; gönderilen elçileri de mutlaka hesaba çekeceğiz.

 İskender Ali Mihr = O zaman kendilerine resûller gönderilen kimselere ve gönderilen resûllere muhakkak soracağız.

 İlyas Yorulmaz = Kendilerine peygamberler gönderilenlere soracağız ve elbetteki peygamberlere de soracağız.