Önceki Ayet Sonraki Ayet  
70. Sûre Me’âric/6

 إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيدًا

  İnnehum yerevnehu baîdâ(baîden).

Kelime Karşılaştırma
inne-hum : muhakkak ki onlar
yerevne-hu : onu görüyorlar
baîden : uzak olarak
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki onlar uzak görürler onu.

 Abdullah Parlıyan = O inkârcılar o kıyamet gününü uzak görürler.

 Adem Uğur = Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki onlar onu (azap günü olan ölümü) uzak görüyorlar!

 Ahmet Tekin = Doğrusu onlar, o azâbı uzak bir ihtimal olarak görüyorlar.

 Ahmet Varol = Onlar onu uzak görüyorlar.

 Ali Bulaç = Çünkü, gerçekten onlar, bunu uzak görüyorlar.

 Ali Fikri Yavuz = Doğrusu onlar, onu uzak (imkânsız) görüyorlar.

 Ali Ünal = Çünkü onlar, o (azabı) akıl–idrak dışı ve imkânsız görüyorlar;

 Bayraktar Bayraklı = (6-7) Kâfirler o azabı uzak görüyorlar; biz ise onu yakın görmekteyiz.

 Bekir Sadak = Dogrusu inkarcilar azabi uzak goruyorlar.

 Celal Yıldırım = Şüphesiz o kâfirler azabı uzak görürler.

 Cemal Külünkoğlu = Şüphesiz onlar, o (cehennem azabı)nı uzak görüyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu inkarcılar azabı uzak görüyorlar.

 Diyanet Vakfi = Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.

 Edip Yüksel = Onlar onu uzak görüyorlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü onlar onu uzak görürler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü onlar, onu uzak görürler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çünkü onlar onu uzak görürler.

 Gültekin Onan = Çünkü, gerçekten onlar, bunu uzak görüyorlar.

 Harun Yıldırım = Gerçekten onlar, bunu uzak görüyorlar.

 Hasan Basri Çantay = Filhakıyka onlar bunu (imkândan) uzak görürler,

 Hayrat Neşriyat = Doğrusu onlar, onu (o azâbı akıldan) uzak görüyorlar.

 İbni Kesir = Doğrusu onlar; bunu uzak görüyorlar.

 Kadri Çelik = Çünkü gerçekten onlar, bunu (kıyameti) uzak görmektedirler.

 Muhammed Esed = Bak, insanlar o (hesaba) uzak bir şey olarak bakıyorlar,

 Mustafa İslamoğlu = Çünkü onlar (Hesap Günü'nü) çok uzak bir ihtimal olarak görüyorlar;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (5-6) Artık güzelce bir sabr ile sabret. Şüphe yok ki, onlar onu uzak görürler.

 Ömer Öngüt = Doğrusu onlar o azabı uzak görüyorlar.

 Şaban Piriş = Onlar bunu uzak görüyorlar.

 Sadık Türkmen = Çünkü onlar onu uzak görürler.

 Seyyid Kutub = Onlar onu uzak görüyorlar.

 Suat Yıldırım = (6-7) Onlar, o günü çok uzakta zannediyorlar, ama Biz yakın olduğunu biliyoruz.

 Süleyman Ateş = Onlar onu uzak görüyor(lar).

 Tefhim-ul Kuran = Çünkü gerçekten onlar, bunu uzak görmektedirler.

 Ümit Şimşek = Onlar o günü uzak görüyorlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onlar onu çok uzak görüyorlar.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar, onu (kâfirler için vuku bulacak azabı), uzak (bir ihtimal) olarak görüyorlar.

 İlyas Yorulmaz = İnkâr edenler o azabın başlarına gelmesini çok uzak görüyorlar.