Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/64

 قَالَ ذَلِكَ مَا كُنَّا نَبْغِ فَارْتَدَّا عَلَى آثَارِهِمَا قَصَصًا

  Kâle zâlike mâ kunnâ nebgı ferteddâ alâ âsârihimâ kasasâ(kasasan).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
zâlike : bu
mâ kunnâ : bizim olduğumuz şey
nebgı : talep ediyoruz, arıyoruz, ibtiga ediyoruz
ferteddâ : o zaman döndüler
alâ âsâri-himâ : (ikisinin) izleri üzerinde
kasasan : takip ederek
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Mûsâ: “İşte aradığımız bu idi” dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisingeri döndüler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Mûsâ, buydu aradığımız işte dedi ve kendi izlerini izleyerek geri döndüler.

 Abdullah Parlıyan = Musa: “Buydu aradığımız işte ya!” dedi. Ve izleri üzerinde, hemen geri döndüler.

 Adem Uğur = Musa: “İşte bizim de aradığımız buydu” dedi. Bunun üzerine izlerini takip ederek gerisingeri (kayanın yanına) vardılar.

 Ahmed Hulusi = (Musa) dedi: "İşte aradığımız o ya!". . . Böylece izlerinin üzerine, geri döndüler.

 Ahmet Tekin = Mûsâ da:'İşte aradığımız yer orası' dedi. Hemen geldikleri yolu hatırlamaya çalışarak geri döndüler.

 Ahmet Varol = (Musa): 'İşte bizim aradığımız da buydu' dedi. Böylece izlerini takib ederek geri döndüler.

 Ali Bulaç = (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.

 Ali Fikri Yavuz = Mûsa: “- İşte aradığımız bu idi.” dedi. Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler.

 Ali Ünal = (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.

 Bayraktar Bayraklı = Mûsâ, “İşte arzu ettiğimiz de buydu” dedi. Hemen geldikleri yoldan izlerini takip ederek geri döndüler.

 Bekir Sadak = Musa: «Istedigimiz zaten buydu» dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri uzerinde geri donduler.

 Celal Yıldırım = Musa ona: «Aradığımız bu ya» dedi ve izleri üzerine gerisin geri döndüler.

 Cemal Külünkoğlu = Musa: “İşte bizim de aradığımız buydu” dedi. Bunun üzerine izlerini takip ederek gerisingeri (kayanın yanına) vardılar.

 Diyanet İşleri (eski) = Musa: 'İstediğimiz zaten buydu' dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler.

 Diyanet Vakfi = Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.

 Edip Yüksel = (Musa:) 'İşte aradığımız yer orası idi,' dedi ve böylece izleri üzerinde geri döndüler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = İşte dedi: aradığımız o ya, bunun üzerine izlerini ta'kıb ederek gerisin geri döndüler

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Musa da dedi ki: «İşte aradığımız oydu!» Bunun üzerine izlerini takip ederek gerisin geri döndüler;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Musa da demişti ki: «İşte aradığımız o idi.» Bunun üzerine izlerine dönüp gerisin geri gittiler.

 Gültekin Onan = (Musa) Dedi ki: "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.

 Harun Yıldırım = Musa: İşte aradığımız o idi, dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler.

 Hasan Basri Çantay = (Musa) «İşte, dedi, bizim arayacağımız bu idi». Şimdi izlerinin üzerinde gerisin geri döndüler.

 Hayrat Neşriyat = (Mûsâ:) 'Aradığımız zâten buydu!' dedi. Hemen kendi izlerini ta'kib ederek geri döndüler.

 İbni Kesir = Musa; zaten istediğimiz buydu, dedi. Hemen izlerinin üstünden gerisin geri döndüler.

 Kadri Çelik = (Musa) Dedi ki: “Bizim de aradığımız oydu.” Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.

 Muhammed Esed = (Musa heyecanla): "Demek, aradığımız yer orası(ydı)!" diye bağırdı. Ve izleri üzerine hemen geri döndüler.

 Mustafa İslamoğlu = (Musa) dedi ki: "İşte aradığımız da o(rası)ydı ya!" Bunun üzerine hemen geri dönüp kendi izlerini takip ettiler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dedi ki: «İşte bizim aramakta olduğumuz da bu ya.» Hemen izleri üzerine uyarak geri döndüler.

 Ömer Öngüt = Musa: “İşte aradığımız o idi. ” dedi. İzlerinin üzerine hemen geri döndüler.

 Şaban Piriş = Musa: -İşte, aradığımız buydu, dedi. İzleri üzerine gerisin geriye döndüler.

 Sadık Türkmen = (Musa): “aradığımız şey işte buydu!” dedi. Kendi izlerini takip ederek derhal geri döndüler.

 Seyyid Kutub = Musa; «Bizim aradığımız da buydu zaten» dedi. Hemen geldikleri yoldan kendi izlerini sürerek geri döndüler.

 Suat Yıldırım = Musa: "İşte gözleyip durduğumuz da bu idi ya!" dedi. Derhal izlerini takip ederek gerisin geri dönüp kayanın yanına vardılar.

 Süleyman Ateş = (Mûsâ): "İşte aradığımız o idi." dedi. Tekrar izlerini ta'kibederek geriye döndüler, (kayaya vardılar).

 Tefhim-ul Kuran = (Musa) Dedi ki: «Bizim de aradığımız buydu.» Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.

 Ümit Şimşek = Musa 'Aradığımız buydu' dedi. Sonra kendi izlerini takip ederek geri döndüler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Mûsa: "Arayıp durduğumuz işte o idi." dedi. Bunun üzerine kendi izlerini sürerek gerisingeri döndüler.

 İskender Ali Mihr = (Musa A.S): “Bizim aradığımız şey, işte bu.” dedi. Böylece kendi izlerini takip ederek geri döndüler.

 İlyas Yorulmaz = Musa ona “Tamam bizim istediğimizde buydu” dedi ve tekrar izlerini takip ederek, geri döndüler.