Önceki Ayet Sonraki Ayet  
23. Sûre Mü’minûn/66

 قَدْ كَانَتْ آيَاتِي تُتْلَى عَلَيْكُمْ فَكُنتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ تَنكِصُونَ

  Kad kânet âyâtî tutlâ aleykum fe kuntum alâ a’kâbikum tenkisûn(tenkisûne).

Kelime Karşılaştırma
kad : olmuştur
kânet : idi, oldu
âyâtî : âyetlerim
tutlâ : okunuyor
aleykum : size
fe : o zaman
kuntum : siz oldunuz
alâ a’kâbi-kum : topuklarınız üzerinde
tenkisûne : dönüp kaçıyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (66-67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da siz buna karşı büyüklük taslayarak arkanızı döner, geceleyin toplanıp hezeyanlar savururdunuz.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Size âyetlerimiz okunduğu zaman gerisin geriye dönerdiniz.

 Abdullah Parlıyan = Size ayetlerim tekrar tekrar okunduğunda, siz her defasında ökçelerinizin üzerinde dönüveriyor,

 Adem Uğur = Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kâbe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.

 Ahmed Hulusi = "İşaretlerim size bildiriliyordu da, siz topuklarınız üzerine gerisin geri dönüyordunuz. "

 Ahmet Tekin = 'Âyetlerimiz, düşünüp anlamanız ve iman etmeniz için size okunuyordu. Siz de hayra hizmetten kaçınarak tutup arkanızı dönüyordunuz.'

 Ahmet Varol = Size ayetlerim okunuyordu, ama siz topuklarınızın üzerine geri dönüyordunuz.

 Ali Bulaç = Gerçekten benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;

 Ali Fikri Yavuz = Size, ayetlerim okunuyordu da, gerisin geri dönüyordunuz (onları kabulden yüz çeviriyordunuz).

 Ali Ünal = Zamanında âyetlerim size okunuyor, tebliğ ediliyordu; ama siz, hep bir hoşnutsuzluk içinde arkanızı dönüp gidiyordunuz.

 Bayraktar Bayraklı = (66-67) “Âyetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz.”

 Bekir Sadak = (66-67) «Ayetlerim size okundugunda buyukluk taslayip, gece agziniza geleni soyleyerek ardiniza donuyordunuz.»

 Celal Yıldırım = (66-67) Âyetlerimiz cidden size okunuyordu, ama siz onu onurunuza, gururunuza yediremiyerek geceleyin yakışıksız sözler söyleyerek ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz.

 Cemal Külünkoğlu = (66-67) Size, ayetlerim okunduğu zaman, büyüklük taslayarak gerisin geri dönüyordunuz (onları kabulden yüz çeviriyordunuz). Geceleri (Kâbe'nin etrafında) toplanıp ileri geri konuşuyordunuz.

 Diyanet İşleri (eski) = (66-67) 'Ayetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz.'

 Diyanet Vakfi = (66-67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kâbe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.

 Edip Yüksel = Size ayetlerim okunuyordu da ardınıza dönüyordunuz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Karşınızda âyetlerim okunuyordu da siz ardınıza dönüyordunuz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Karşınızda ayetlerim okunuyordu da siz sırt çeviriyordunuz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çünkü âyetlerimiz size okunurdu da, buna karşı siz arkanızı dönerdiniz.

 Gültekin Onan = Gerçekten benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;

 Harun Yıldırım = (66-67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin hezeyanlar savururdunuz.

 Hasan Basri Çantay = (66-67) Karşınızda âyetlerimiz okunuyordu da siz bunu kibrinize yediremiyerek gerisin geri dönüyor, geceleyin de (cemâat hâlinde ve Beytin etrafında) hezeyanlarda bulunuyordunuz.

 Hayrat Neşriyat = Hem evvelce mesajlarımız size ulaştırılmıştı. Buna rağmen siz ısrarla arkanızı dönüyordunuz;

 İbni Kesir = Ayetlerimiz size okunuyordu da siz, ona arkanızı dönüyordunuz.

 Kadri Çelik = Gerçekten benim ayetlerim size okunmaktaydı, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz.

 Muhammed Esed = Ayetlerim size okunuyordu; ama siz ona arkanızı dönüyordunuz.

 Mustafa İslamoğlu = Hem evvelce mesajlarımız size ulaştırılmıştı. Buna rağmen siz ısrarla arkanızı dönüyordunuz;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Vaktiyle ayetlerimiz size okunduğunda yüzünüzü arkanıza çevirirdiniz.

 Ömer Öngüt = (66-67) "Âyetlerim size okunduğunda, siz kibirlenerek sırtınızı çevirirdiniz, geceleyin onun aleyhinde ileri geri konuşarak saçmalardınız."

 Şaban Piriş = Ayetlerim size okunuyordu; ama siz ona arkanızı dönüyordunuz.

 Sadık Türkmen = Ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınızın üzerinde geri dönüyordunuz.

 Seyyid Kutub = Vaktiyle ayetlerimiz size okunduğunda yüzünüzü arkanıza çevirirdiniz.

 Suat Yıldırım = (66-67) "Âyetlerim size okunduğunda, siz kibirlenerek sırtınızı çevirirdiniz, geceleyin onun aleyhinde ileri geri konuşarak saçmalardınız."

 Süleyman Ateş = "Âyetlerim size okunuyordu da siz arkanıza dönüyordunuz.

 Tefhim-ul Kuran = Gerçekten benim ayetlerim size okunmaktaydı, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;

 Ümit Şimşek = Size Benim âyetlerim okunduğunda arkanızı dönüyordunuz.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Ayetlerimiz size okunuyordu da siz ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz."

 İskender Ali Mihr = Âyetlerimiz size tilâvet edilmişti (okunmuştu). O zaman siz, topuklarınız üzerinde geri dönüp kaçmıştınız.

 İlyas Yorulmaz = “Daha önce ayetlerim size okunmuştu da, sizde ökçeleriniz üzerinde ayetlerimize sırt dönmüştünüz. ”