قَالَ الْمَلأُ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قَوْمِهِ إِنَّا لَنَرَاكَ فِي سَفَاهَةٍ وِإِنَّا لَنَظُنُّكَ مِنَ الْكَاذِبِينَ
Kâlel meleullezîne keferû min kavmihî innâ le nerâke fî sefâhetin ve innâ le nezunnuke minel kâzibîn(kâzibîne).
| kâle | : dedi |
| el meleu ellezîne | : ileri gelen kimseler |
| keferû | : inkâr edenler, küfredenler, kâfirler |
| min kavmi-hi | : onun kavminden, kendi kavminden |
| innâ | : muhakkak ki biz |
| le nerâ-ke | : mutlaka, gerçekten seni görüyoruz |
| fî sefâhetin | : bir sefihliğin (aptallığın) içinde |
| ve innâ | : ve muhakkak ki biz |
| le nezunnu-ke | : biz seni mutlaka, kesinlikle zannediyoruz |
| min el kâzibîne | : yalancılardan |
Diyanet İşleri = Kavminin ileri gelenlerinden inkâr edenler dediler ki: “Şüphesiz, biz seni akıl kıtlığı içinde görüyoruz. Biz senin mutlaka yalancılardan biri olduğuna inanıyoruz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Kavminin kâfir olanlarından ileri gelenler, şüphe yok ki dediler, biz seni sapıklık, bilgisizlik içine dalmış görmedeyiz ve sanıyoruz ki yalancılardansın sen.
Abdullah Parlıyan = Kavmi arasından, Allah'tan gelen gerçeği tanımaya yanaşmayanların önde gelenleri: “Doğrusu biz seni, aklı kıt biri olarak görüyoruz ve üstelik yalancının biri olduğunu sanıyoruz.”
Adem Uğur = Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Biz seni kesinlikle bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.
Ahmed Hulusi = Halkından, hakikat bilgisini inkâr etmekte olan o toplumun ileri gelenleri dedi ki: "Seni çılgınlık içinde görüyoruz. . . Biz senin yalancı olduğunu zannediyoruz. "
Ahmet Tekin = Kavminden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile küfre saplanan kodamanlar:'Biz seni bir aptallık bir çılgınlık içinde görüyoruz. Senin, kesinlikle yalancılardan olduğunu zannediyoruz.' dediler.
Ahmet Varol = Kavminden inkar eden ileri gelenler: 'Biz seni akli yetersizlik içinde görüyor ve senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz' dediler.
Ali Bulaç = Kavminin önde gelenlerinden inkâr edenler dediler ki: "Gerçekte biz seni 'aklî bir yetersizlik' içinde görüyoruz ve doğrusu biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."
Ali Fikri Yavuz = Hûd’un kavminden küfre varan seçkin bir topluluk şöyle cevap verdi: “-Gerçekten biz, seni, bir çılgınlık içinde görüyoruz ve seni, hakikaten yalancılardan sanıyoruz.”
Ali Ünal = Halkı içinde söz sahibi ve küfürde kökleşmiş önde gelenler, “Seni bir çılgınlık, bir beyinsizlik içinde bocalar görüyor ve senin gerçekten yalancılardan biri olduğuna inanıyoruz!” mukabelesinde bulundular.
Bayraktar Bayraklı = Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: “Biz seni kesinlikle bir akılsızlık içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.”
Bekir Sadak = Milletinin inkarci ileri gelenleri, «Biz senin beyinsiz oldugunu goruyor ve seni yalancilardan saniyoruz» dediler.
Celal Yıldırım = Kavminden inkarcı ileri gelenler, ona: «Doğrusu biz seni bir beyinsizlik ve çılgınlık içinde (bocalar) görüyor ve elbette seni yalancılardan biri sayıyoruz» dediler.
Cemal Külünkoğlu = Halkından ileri gelen inkârcılar ona: “Biz seni aptal olarak görüyoruz ve bir yalancı olduğunu sanıyoruz” dediler.
Diyanet İşleri (eski) = Milletinin inkarcı ileri gelenleri, 'Biz senin beyinsiz olduğunu görüyor ve seni yalancılardan sanıyoruz' dediler.
Diyanet Vakfi = Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Biz seni kesinlikle bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.
Edip Yüksel = Halkından ileri gelen inkarcılar, 'Biz seni beyinsizlik içinde görüyoruz. Biz seni yalancı sanıyoruz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Kavminden o küfre dalmış cumhur cemaat dediler ki: Her halde biz seni bir çılgınlık içinde görüyoruz ve her halde seni biz yalancılardan biri zannediyoruz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kavminden o küfre dalmış olan cumhur cemaat =ileri gelenler: «Gerçekten biz, seni bir çılgınlık içinde görüyoruz ve muhakkak seni yalancılardan biri sanıyoruz.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: «Biz seni bir çılgınlık içinde görüyoruz, ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.»
Gültekin Onan = Kavminin önde gelenlerinden küfredenler dediler ki: "Gerçekte biz seni 'akli bir yetersizlik' içinde görüyoruz ve doğrusu biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."
Harun Yıldırım = Kavminin ileri gelenlerinden kâfirler dediler ki: “Gerçekten de biz seni akılsızlık içinde görüyoruz doğrusu biz seni yalancılardan sanıyoruz.”
Hasan Basri Çantay = Kavminin ileri gelenlerinden kâfir bir cemâat de: «Biz seni muhakkak bir beyinsizlik içinde görüyoruz, seni muhakkak yalancılardan sanıyoruz» dedi.
Hayrat Neşriyat = Kavminden inkâr eden ileri gelenler: 'Şübhesiz ki biz, gerçekten seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve doğrusu biz, gerçekten seni yalancılardan zannediyoruz' dedi(ler).
İbni Kesir = Kavminin ileri gelenlerinden küfretmiş olanlar: Gerçekten biz, seni beyinsizlik içinde görüyoruz ve doğrusu biz, seni yalancılardan sanıyoruz, dediler.
Kadri Çelik = Kavminin önde gelenlerinden küfre sapanlar, “Biz senin bir beyinsizlik içinde olduğunu görüyor ve seni yalancılardan sanıyoruz” dediler.
Muhammed Esed = Kavmi arasından gerçeği tanımaya yanaşmayanların önde gelenleri: "Doğrusu, biz seni aklı kıt biri olarak görüyoruz ve üstelik yalancının biri olduğunu sanıyoruz!"
Mustafa İslamoğlu = Toplumunun inkarda direnen seçkinleri, "Gerçekte biz seni akıl zafiyetine uğramış biri olarak görüyoruz; üstelik biz senin yalan söylediğini düşünüyoruz" diye cevap verdiler.
Ömer Nasuhi Bilmen = O'nun kavminden kâfir olan bir cemaat dedi ki: «Muhakkak biz seni sefahat içinde görüyoruz. Ve biz seni herhalde yalancılardan sanıyoruz.»
Ömer Öngüt = Kavminden ileri gelen kâfirler: “Doğrusu biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve seni yalancılardan sanıyoruz. ” dediler.
Şaban Piriş = Kavminden kafir olan ileri gelenleri: -Biz, senin beyinsizlik içinde olduğunu görüyoruz. Zannediyoruz ki sen yalancılardansın, dediler.
Sadık Türkmen = Kavminden inkârcıların ileri gelenleri dediler ki: “Biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz.”
Seyyid Kutub = Soydaşlarının ileri gelen kâfirleri O'na 'Biz seni aptal olarak görüyoruz ve bir yalancı olduğunu sanıyoruz' dediler.
Suat Yıldırım = Kavminin kâfir yetkilileri: "Biz, dediler, seni bir çılgınlık, bir beyinsizlik içinde bocalar görüyoruz ve senin yalancılardan biri olduğunu düşünüyoruz."
Süleyman Ateş = Kavminden ileri gelen inkârcılar dediler ki: "Biz seni bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve biz seni yalancılardan sanıyoruz!"
Tefhim-ul Kuran = Kavminin önde gelenlerinden küfre sapanlar dediler ki: «Gerçekte biz seni 'aklî bir yetersizlik' içinde görmekteyiz ve doğrusu biz senin yalancılar olduğunu da sanmaktayız.»
Ümit Şimşek = Kavminin ileri gelen kâfirleri, 'Biz seni apaçık bir beyinsizlik içinde görüyor ve yalancının biri olduğunu düşünüyoruz' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk = Toplumunun inkarcı kodamanları dediler ki: "Biz seni bir beyinsizliğe düşmüş görüyoruz ve kesinlikle yalancılardan olduğunu düşünüyoruz."
İskender Ali Mihr = Onun kavminden, ileri gelenlerden inkâr edenler şöyle dedi: “Muhakkak ki biz, seni bir sefihliğin (aptallığın) içinde görüyoruz. Ve gerçekten biz, seni kesinlikle yalancılardan zannediyoruz.”
İlyas Yorulmaz = Kavminin hakikatları inkâr eden ileri gelenleri “Biz seni, beynini kullanamayan birisi olarak görüyoruz ve senin yalancı birisi olduğunu zannediyoruz” dediler.