Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/68

 قَالُوا حَرِّقُوهُ وَانصُرُوا آلِهَتَكُمْ إِن كُنتُمْ فَاعِلِينَ

  Kâlû harrikûhu vansurû âlihetekum in kuntum fâılîn(fâılîne).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
harrikû-hu : onu yakın
vansurû (ve unsurû) : ve yardım edin
âlihete-kum : ilâhlarınıza
in kuntum : eğer siz iseniz
fâılîne : yapanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (İçlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bir şey yapacaksanız dediler, yakın onu da mâbutlarınıza yardım edin.

 Abdullah Parlıyan = Onlar: “Eğer İbrahim'e ceza olarak birşey yapacaksanız, O'nu yakın ki, tanrılarınıza arka çıkın ve yardımcı olun” dediler.

 Adem Uğur = (Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.

 Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Onu (İbrahim'i) yakarak tanrılarınıza destek verin. . . Eğer elinizden bir şey gelirse (bunu yapın). "

 Ahmet Tekin = Bir kısmı, saray ileri gelenleri:'Eğer bir şey yapmakta kararlı iseniz, şunu yakın da, tanrılarınıza yardım edin, öclerini alın' dediler.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın da ilahlarınıza yardım edin!'

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun."

 Ali Fikri Yavuz = (Nemrud ve kavmi şöyle) dediler: “- Bunu (İbrâhîm’i) yakın da İlâhlarınızın öcünü alın; eğer bir iş yapacaksanız...”

 Ali Ünal = “Yapmanız gereken bir şey varsa, yakın O’nu ve ilâhlarınıza sahip çıkın!” dediler.

 Bayraktar Bayraklı = Putperestler, “Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın da, tanrılarınıza yardım edin” dediler.

 Bekir Sadak = Onlar: «Bir sey yapacaksaniz, sunu yakin da tanrilariniza yardim edin» dediler.

 Celal Yıldırım = Onlar, «eğer (İbrahim'e ceza olarak bir şey) yapacaksanız onu ateşte yakın da tanrılarınıza yardımcı olun» dediler.

 Cemal Külünkoğlu = (Onlardan bazıları:) “Eğer yapacağınız bir şey varsa, o da bunu (İbrahim'i) yakmaktır. Böyle yapın da tanrılarınıza sahip çıkın!” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = Onlar: 'Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin' dediler.

 Diyanet Vakfi = (Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.

 Edip Yüksel = 'Bir şey yapacaksanız onu yakın da tanrılarınızı destekleyin,' dediler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Siz bunu, dediler: yakın da ilâhlarınızın öcünü alın, bir iş yapacaksınız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Onlar): «Siz bunu yakın da tanrılarınızın öcünü alın, eğer birşey yapacaksanız!» dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar: «Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin» dediler.

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve tanrılarınıza yardımda bulunun."

 Harun Yıldırım = Dediler ki: “Eğer yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.”

 Hasan Basri Çantay = Dediler: «Ona yakın! (bu suretle) Tanrılarınıza yardım edin, eğer (bir iş) yapanlarsanız».

 Hayrat Neşriyat = (Bazıları:) 'Eğer (bir iş) yapacak kimseler iseniz, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin!' dediler.

 İbni Kesir = Onlar: Bir şey yapacaksanız şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin, dedi

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.”

 Muhammed Esed = "Eğer (bir şey) yapacaksanız" dediler, "bari o'nu yakın da, böylece tanrılarınıza arka çıkmış olun!"

 Mustafa İslamoğlu = "Onu yakın!" diye bağrıştılar; "İlle de bir şey yapacaksanız (böyle yapın) ki, ilahlarınızı desteklemiş olasınız!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «O'nu yakınız ve ilâhlarınıza yardım ediniz. Eğer yapacak kimseler iseniz.»

 Ömer Öngüt = Dediler ki: “Eğer bir iş yapacaksanız, şunu yakın da ilâhlarınıza yardım edin!”

 Şaban Piriş = -Eğer bir şey yapacaksanız, şunu yakın da, ilahlarınıza yardım edin, dediler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Onu yakın ve böylece ilâhlarınıza arka çıkın/yardım edin! Eğer bir iş yapacaksanız.”

 Seyyid Kutub = O zaman soydaşları «Eğer ilahlarınızın tarafını tutacaksanız İbrahim'i ateşe atınız da böylece onları destekleyiniz» dediler.

 Suat Yıldırım = "Eğer yapacağınız bir şey varsa, dediler, o da bunu yakmaktır. Böyle yapın da tanrılarınıza sahip çıkın!"

 Süleyman Ateş = Dediler: "Onu yakın, tanrılarınıza yardım edin, eğer bir iş yapacaksanız."

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.»

 Ümit Şimşek = 'Eğer bir iş yapacaksanız,' dediler, 'onu yakarak tanrılarınıza yardımcı olun.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Yakın bunu! Eğer birşey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza yardım edin."

 İskender Ali Mihr = “Eğer yapabilirseniz, onu (İbrâhîm A.S’ı) yakın! Ve ilâhlarınıza yardım edin.” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Kavmi “İbrahim’i ateşe atın. Eğer onu yakarsanız, ilahlarınıza yardım etmiş olursunuz” dediler.