Önceki Ayet Sonraki Ayet  
21. Sûre Enbiyâ/70

 وَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَخْسَرِينَ

  Ve erâdû bihî keyden fe cealnâ humul ahserîn(ahserîne).

Kelime Karşılaştırma
ve erâdû : ve istediler
bi-hi : ona
keyden : tuzak, hile
fe ceal-nâ : böylece yaptık, fakat kıldık
hum : onlar
el ahserîne : daha çok hüsranda olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları en çok zarar edenler durumuna düşürdük.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, İbrâhim'e bir düzen kurmak istedilerse de biz, onları en büyük bir ziyâna uğrattık.

 Abdullah Parlıyan = Bu arada onlar, İbrahim'e tuzak kurmaya çalıştılar, ama biz onların bütün yapıp ettiklerini boşa çıkardık.

 Adem Uğur = Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.

 Ahmed Hulusi = Ona bir tuzak kurmak istediler; onların yaptığını geçersiz kıldık!

 Ahmet Tekin = Ona bir kötülük planı hazırlamak istediler. Fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.

 Ahmet Varol = Ona bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz asıl kendilerini hüsrana uğrattık.

 Ali Bulaç = Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

 Ali Fikri Yavuz = İbrâhîm’e bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz, kendilerini daha ziyade hüsrana düşürdük. (üzerlerine sinek musallat ederek onları helâk ettik).

 Ali Ünal = İbrahim’i tuzağa düşürmek istediler, fakat Biz onları öyle bir hüsrana uğrattık ki, (asıl tuzağa düşenler kendileri oldular).

 Bayraktar Bayraklı = Ona tuzak kurmak istediler. Biz de onları daha çok kayba uğrattık.

 Bekir Sadak = Ona duzen kurmak istediler, fakat Biz onlari husrana ugrattik.

 Celal Yıldırım = İbrahim'e tuzak kurmak istediler. Biz de onları hüsrana uğrattık.

 Cemal Külünkoğlu = Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz tuttuk onları en rezil duruma düşürdük.

 Diyanet İşleri (eski) = Ona bir kötülük planı hazırlamak istediler. Fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.

 Diyanet Vakfi = Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat biz onları, daha çok hüsrana uğrayanlar durumuna soktuk.

 Edip Yüksel = Böylece onun için bir plan uygulamak istediler de biz onları başarısızlığa mahkum ettik.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İbrâhîm’e bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz, kendilerini daha ziyade hüsrana düşürdük. (üzerlerine sinek musallat ederek onları helâk ettik).

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ona düzen kurmak istediler, fakat biz kendilerini daha fazla hüsrana uğrattık.

 Gültekin Onan = Ona tuzak kurmak istediler. Biz de onları daha çok kayba uğrattık.

 Harun Yıldırım = Ona bir tuzak kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

 Hasan Basri Çantay = Ona (böyle) bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz kendilerini daha ziyâde hüsrana düşenler (den) kıldık.

 Hayrat Neşriyat = Böylece ona bir tuzak kurmak istediler; fakat kendilerini daha çok hüsrâna uğrayanlar kıldık.

 İbni Kesir = Ona düzen kurmak istediler. Ama Biz, onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

 Kadri Çelik = Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

 Muhammed Esed = Bu arada onlar İbrahim'e tuzak kurmaya çalıştılar; ama Biz onların bütün yapıp ettiklerini boşa çıkardık:

 Mustafa İslamoğlu = İşte onlar (İbrahim'e) karşı bir düzen kurmak istediler; fakat Biz onların (düzenini) boşa çıkardık.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve O'na bir hud'ada bulunmak istediler. Biz de onları ziyâde hüsrâna uğramış kimseler kıldık.

 Ömer Öngüt = Böylece ona bir tuzak kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrattık.

 Şaban Piriş = -Ona bir tuzak kurmak istediler. Ama onları hüsrana uğrattık.

 Sadık Türkmen = Ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de kendilerini, hüsrana uğrayanlardan kıldık.

 Seyyid Kutub = Onlar O'nu tuzağa düşürmek istediler. Biz ise onları en ağır hüsrana uğrattık.

 Suat Yıldırım = Hülasa onu tuzağa düşürmek istediler ama, Biz asıl onları hüsrana uğrattık. Asıl tuzağa düşenler kendileri oldular.

 Süleyman Ateş = Ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de, asıl kendilerini hüsrâna uğrattık.

 Tefhim-ul Kuran = Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.

 Ümit Şimşek = Onlar İbrahim'i tuzağa düşürmek istediler; Biz ise onları hüsranın en büyüğüne attık.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en beterine uğrayanlar yaptık.

 İskender Ali Mihr = Ve ona tuzak kurmak istediler. Fakat Biz, onları daha çok hüsrana düşürdük.

 İlyas Yorulmaz = Kavmi İbrahim’e tuzak kurmak istedi, bizde onları engelleyerek hayal kırıklığına uğrattık.