Önceki Ayet Sonraki Ayet  
38. Sûre Sâd/70

 إِن يُوحَى إِلَيَّ إِلَّا أَنَّمَا أَنَا نَذِيرٌ مُّبِينٌ

  İn yûhâ ileyye illâ ennemâ ene nezîrun mubîn(mubînun).

Kelime Karşılaştırma
in : ancak, sadece
yûhâ : vahyolunuyor
ileyye : bana
illâ : sadece, den başka
ennemâ : olduğu
ene : ben
nezîrun : nezir, uyarıcı
mubînun : apaçık
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bana vahyedilmede ve ben, ancak apaçık bir korkutucuyum.

 Abdullah Parlıyan = O konular, Allah tarafından bana vahiyle bildirilmemiş olsaydı, ben de size apaçık bir uyarıda bulunamazdım.

 Adem Uğur = Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor.

 Ahmed Hulusi = "Bana vahyolan yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum!"

 Ahmet Tekin = 'Ben ancak, sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahiy geliyor.'

 Ahmet Varol = Bana ancak benim apaçık bir uyarıcı olmamdan dolayı (bunlar) vahyediliyor.'

 Ali Bulaç = "Bana ancak, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunmaktadır."

 Ali Fikri Yavuz = Fakat ben, açık olarak korkutan bir peygamber olduğum içindir ki, (Adem hakkında meleklerin çekişmesine dair) o ilim bana vahyolunuyor.”

 Ali Ünal = (Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum ve) bana vahyolunuyor ki, ben (insanları uyarmak için gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım.

 Bayraktar Bayraklı = “Bana sadece apaçık bir uyarıcı olduğumdan dolayı vahyediliyor.”

 Bekir Sadak = "Bana sadece vahyolunuyor; dogrusu ben ancak apacik bir uyariciyim.»

 Celal Yıldırım = Bana ancak ve sadece vahyolunmaktadır. Ben ancak açık bir uyarıcıyım.

 Cemal Külünkoğlu = “Bana ancak, benim sadece bir uyarıcı olduğum vahyediliyor.”

 Diyanet İşleri (eski) = 'Bana sadece vahyolunuyor; doğrusu ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.'

 Diyanet Vakfi = Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor.

 Edip Yüksel = 'Apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyediliyor.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Fakat ben açık inzar edecek bir Peygamber olduğum içindir ki o ılm bana vahy olunuyor

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat ben açık bir uyarıcı olduğum için o bilgi bana vahyolunuyor.»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ancak ben açıktan açığa korkutmakla görevli olduğum için o bilgi bana vahyediliyor.»

 Gültekin Onan = "Bana ancak, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunmaktadır."

 Harun Yıldırım = Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor.

 Hasan Basri Çantay = «Ben ancak gelecek tehlikeleri apaçık haber verici (bir peygamber) olduğum içindir ki (o ilim) bana vahy olunuyor».

 Hayrat Neşriyat = 'Doğrusu ben ancak apaçık bir korkutucu (peygamber) olduğum için bana vahyediliyor.'

 İbni Kesir = Bana, sadece vahyolunur. Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.

 Kadri Çelik = “Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor.”

 Muhammed Esed = o, (Allah) tarafından bana vahyedilmemiş olsaydı ben de (size) apaçık bir uyarıda bulunamazdım!"

 Mustafa İslamoğlu = ne var ki bana, sadece apaçık bir uyarıcı olduğum bildirilmektedir."

 Ömer Nasuhi Bilmen = (70-71) «Bana vahyolunmuyor, ancak ben şüphe yok bir apaçık korkutucu olduğum için (vahyolunuyor).» Ve yâd et o zamanı ki, Rabbin meleklere demişti ki: «Şüphe yok, Ben çamurdan bir beşer yaratıcıyım.»

 Ömer Öngüt = Bana sadece vahyolunmaktadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım. "

 Şaban Piriş = Bana, apaçık bir uyarıcı olmamdan başka bir şey vahyolunmuyor.

 Sadık Türkmen = Bana, sadece apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunuyor.”

 Seyyid Kutub = Ben gelecek tehlikeleri apaçık uyarıcı olduğum içindir ki, bana vahy olunuyor.

 Suat Yıldırım = Şu var ki: Bana sadece, açıkça uyarmak için gönderilen bir elçi olduğum vahyolunuyor."

 Süleyman Ateş = "Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için (bu bilgi) bana vahyediliyor."

 Tefhim-ul Kuran = «Bana ancak, benim yalnızca apaçık bir uyarıcı korkutucuyum diye vahyolunmaktadır.»

 Ümit Şimşek = Yalnız, ben apaçık bir uyarıcı olduğum için, bunlar bana vahyolunuyor.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Bana, sadece açık bir uyarıcı olduğum vahyediliyor."

 İskender Ali Mihr = Benim sadece apaçık bir nezir (uyarıcı) olduğum bana vahyolunuyor.

 İlyas Yorulmaz = Ancak bunlar bana vahy ile bildiriliyor. Bana düşende bunları size açıkça duyurmak.