Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/70

 لَوْ نَشَاء جَعَلْنَاهُ أُجَاجًا فَلَوْلَا تَشْكُرُونَ

  Lev neşâu cealnâhu ucâcen fe levlâ teşkurûn(teşkurûne).

Kelime Karşılaştırma
lev : eğer, ise, olsa
neşâu : biz dileriz
cealnâ-hu : onu kıldık, yaptık
ucâcen : acı
fe : o halde, hâlâ
lev : eğer, şâyet, olsa, ise
lâ teşkurûne : şükretmiyorsunuz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Dileseydik onu tuzlu, acı bir su hâline getirirdik, hâlâ mı şükretmezsiniz?

 Abdullah Parlıyan = Dileseydik o gökten inen tatlı suyu, tuzlu ve acı su haline getirirdik. Öyleyse neden şükretmiyorsunuz?

 Adem Uğur = Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?

 Ahmed Hulusi = Eğer dileseydik onu acı (bir su) kılardık. . . Şükretmeniz gerekmez mi?

 Ahmet Tekin = Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, onu tuzlu ve acı yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?

 Ahmet Varol = Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?

 Ali Bulaç = Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi?

 Ali Fikri Yavuz = Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde (bu türlü nimetlere karşı Allah’a) şükretseniz ya...

 Ali Ünal = Eğer dilemiş olsaydık, o suyu tuzlu ve acı yapardık; yapmadığımıza göre, şükretmeli değil misiniz?

 Bayraktar Bayraklı = (68-70) İçtiğiniz suyu hiç düşündünüz mü? Siz mi onu buluttan indiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik onu acı yapardık. Hiç şükretmez misiniz?

 Bekir Sadak = N/A

 Celal Yıldırım = Dileseydik onu acı yapardık. Artık şükretmez misiniz ?

 Cemal Külünkoğlu = Dileseydik onu acı ve tuzlu bir su yapardık. O hâlde niçin hâlâ şükretmezsiniz?

 Diyanet İşleri (eski) = Dileseydik onu acılaştırırdık; hala şükretmez misiniz?

 Diyanet Vakfi = Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?

 Edip Yüksel = Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmez misiniz?

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dilesek onu acı bir çorak ediverirdik o halde şükretseniz a

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dileseydik onu acı bir çorak yapardık. O halde şükretseniz ya!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya!

 Gültekin Onan = Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi?

 Harun Yıldırım = Dileseydik onu acı kılardık. Peki şükretmeniz gerekmez mi?

 Hasan Basri Çantay = Eğer dileseydik onu (içilmeyecek) tuzlu bir su yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?

 Hayrat Neşriyat = Dileseydik onu tuzlu (acı bir su) yapardık; o hâlde şükretmeniz gerekmez mi?

 İbni Kesir = İsteseydik onu tuzlu bir su kılardık. Öyleyse şükretmeli değil misiniz?

 Kadri Çelik = Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; o halde neden şükretmiyorsunuz?

 Muhammed Esed = (O tatlı bir su şeklinde iner, ama) dileseydik yakacak kadar tuzlu ve acı yapabilirdik. Öyleyse neden (Bize) şükretmiyorsunuz?

 Mustafa İslamoğlu = Eğer dileseydik onu tuzlu ve acı bir su yapardık: şu halde neden hala şükretmiyorsunuz?

 Ömer Nasuhi Bilmen = (69-71) Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler Bizler miyiz? Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? Sonra gördünüz mü o ateşi ki, çakıverirsiniz?

 Ömer Öngüt = Eğer dileseydik, onu (içilmeyecek) tuzlu bir su yapardık. Hâlâ şükretmez misiniz?

 Şaban Piriş = İsteseydik onu tuzlu bir su yapardık; şükretmeniz gerekmez mi?

 Sadık Türkmen = Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, onu tuzlu ve acı yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?

 Seyyid Kutub = Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?

 Suat Yıldırım = Dileseydik onu tuzlu da yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?

 Süleyman Ateş = Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde (bu türlü nimetlere karşı Allah’a) şükretseniz ya...

 Tefhim-ul Kuran = Eğer dilemiş olsaydık, o suyu tuzlu ve acı yapardık; yapmadığımıza göre, şükretmeli değil misiniz?

 Ümit Şimşek = (68-70) İçtiğiniz suyu hiç düşündünüz mü? Siz mi onu buluttan indiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik onu acı yapardık. Hiç şükretmez misiniz?

 Yaşar Nuri Öztürk = N/A

 İskender Ali Mihr = Eğer dileseydik, onu acı kılardık (yapardık), öyle ise (niçin) hâlâ şükretmiyorsunuz?

 İlyas Yorulmaz = Biz isteseydik o suyu içilemez hale (acı, tuzlu) getirirdik. Şükretmeniz gerekmiyor mu?