Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/72

 وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ

  Ve lekad erselnâ fî him munzirîn(munzirîne).

Kelime Karşılaştırma
ve lekad : ve andolsun
erselnâ : biz gönderdik
fî him : onların arasına, onlara
munzirîne : nezirler, uyarıcılar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve andolsun ki biz, onların içinden, korkutucular göndermiştik onlara.

 Abdullah Parlıyan = Halbuki kendilerine uyarıcılar göndermiştik.

 Adem Uğur = Kuşkusuz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.

 Ahmed Hulusi = Andolsun ki onların da içinde uyarıcılar irsâl ettik.

 Ahmet Tekin = Biz de onlara, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar, peygamberler göndermiştik.

 Ahmet Varol = Andolsun ki biz onların içlerinde uyarıcılar göndermiştik.

 Ali Bulaç = Andolsun, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.

 Ali Fikri Yavuz = Gerçekten biz onlara, azabla korkutucu peygamberler de gönderdik.

 Ali Ünal = And olsun ki, iclerine uyaricilar gondermistik.

 Bayraktar Bayraklı = Şüphesiz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.

 Bekir Sadak = And olsun ki, iclerine uyaricilar gondermistik.

 Celal Yıldırım = And olsun ki, biz onlara uyarıcı peygamberler göndermiştik.

 Cemal Külünkoğlu = (72-73) Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik. Şimdi bak, uyarılıp ta yola gelmeyenlerin sonu ne oldu?

 Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, içlerine uyarıcılar göndermiştik.

 Diyanet Vakfi = Kuşkusuz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.

 Edip Yüksel = İçlerinden uyarıcılar göndermiştik.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlim hakkı için içlerinde inzar edici Peygamberler de gönderdik

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, içlerinden uyarıcı peygamberler de gönderdik,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gerçekten biz onlara içlerinden uyarıcı peygamberler de gönderdik.

 Gültekin Onan = Andolsun, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.

 Harun Yıldırım = Kuşkusuz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik.

 Hasan Basri Çantay = Yemîn ederim ki biz içlerinde (kötü hareketlerinin encamından) korkutucu (peygamberler) de göndermişizdir.

 Hayrat Neşriyat = (Ve yine) and olsun ki, onların içlerinde de (Allah’ın azâbından haber veren)korkutucu (peygamber)ler göndermiştik.

 İbni Kesir = Ve andolsun ki; onlara, uyarıcılar göndermiştik.

 Kadri Çelik = Şüphesiz biz onlara uyarıp korkutucular göndermiştik.

 Muhammed Esed = halbuki kendilerine uyarıcılar göndermiştik.

 Mustafa İslamoğlu = Ve elbette onların arasına da uyarıcılar göndermiştik:

 Ömer Nasuhi Bilmen = (72-74) Yemin olsun ki, onların içinde korkutucular göndermiş idik. Artık bak, o korkutulmuş olanların akibetleri nasıl oluverdi? Allah'ın ihlâsa erdirilmiş olan kulları müstesna.

 Ömer Öngüt = Ululuğum hakkı için biz onlara, uyarıcılar göndermiştik.

 Şaban Piriş = İçlerinden uyarıcılar gönderdik.

 Sadık Türkmen = Ant olsun ki, onların içine uyarıcılar göndermiştik.

 Seyyid Kutub = Biz onların içine de uyarıcılar göndermiştik.

 Suat Yıldırım = (71-72) Daha önce yaşayan insanların ekserisi de yoldan sapmışlardı. Biz de onları uyarıp gerçeği gösteren peygamberler göndermiştik.

 Süleyman Ateş = Biz onların içine de uyarıcılar göndermiştik.

 Tefhim-ul Kuran = Andolsun, biz onlara uyarıcı-korkutucular göndermiştik.

 Ümit Şimşek = Biz ise onların içinden de uyarıcılar göndermiştik.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik.

 İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki, onlara nezirler (uyarıcılar) gönderdik.

 İlyas Yorulmaz = Onlara uyarıcılar göndermiştik.