Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/74

 فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ

  Fe cealnâ âliyehâ sâfilehâ ve emternâ aleyhim hıcâraten min siccîl(siccîlin).

Kelime Karşılaştırma
fe cealnâ : böylece kıldık, yaptık
âliye-hâ : onu, en yüksek (yaptık)
sâfile-hâ : onu en alçak (yaptık)
âliye-hâ sâfile-hâ : onun üstünün altına gelmesi, onun yükselip alçalması
ve emternâ : ve yağmur yağdırdık
aleyhim : onların üzerine
hıcâraten min siccîlin : siccîlden (öldürücü) taşlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bir anda (yaşadıkları yerin) üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Abdullah Parlıyan = Ve böylece, şehirlerinin altını üstüne getirdik; üzerlerine çamurdan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Adem Uğur = Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Ahmed Hulusi = Oranın üstünü altına çevirdik ve üzerlerine siccilden taşlar (pişirilmiş taşlaşmış çamur - volkanik lav) yağdırdık.

 Ahmet Tekin = Böylece, ülkenin altını üstüne getirdik. Belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine balçıktan dökülerek pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Ahmet Varol = O an (şehirlerinin) üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Ali Bulaç = Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.

 Ali Fikri Yavuz = Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık.

 Ali Ünal = Yakalayıverdi de, o (kirlenmiş) memleketin üstünü altına getirdik ve o halkın üzerine (pişmiş) balçıktan taş yağdırdık.

 Bayraktar Bayraklı = Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Bekir Sadak = Memleketlerini alt ust ettik, uzerlerine sert tas yagdirdik.

 Celal Yıldırım = Şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık.

 Cemal Külünkoğlu = Ve bir anda (yaşadıkları yerin) üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Diyanet İşleri (eski) = Memleketlerini alt üst ettik, üzerlerine sert taş yağdırdık.

 Diyanet Vakfi = Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Edip Yüksel = Onun altını üstüne getirdik. Üzerlerine çamurdan yapılmış sert taşlar indirdik.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Derhal şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine siccilden taşlar yağdırdık

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Derhal şehirlerinin üstünü altına getirdik ve balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık üzerlerine.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz, onların şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Gültekin Onan = Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.

 Harun Yıldırım = Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Hasan Basri Çantay = Hemen (şehirlerinin) üstünü altına getirdik. Tepelerine de balçıkdan pişirilmiş bir taş (yağmuru) yağdırdık.

 Hayrat Neşriyat = Böylece oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık!

 İbni Kesir = Ülkelerinin üstünü altına getirdi. Üzerlerine sert taş yağdırdık.

 Kadri Çelik = Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.

 Muhammed Esed = ve böylece (bu günahkar şehirlerin) altını üstüne getirdik; belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine püskürtü halinde sert taşlar yağdırdık.

 Mustafa İslamoğlu = ve oranın altını üstüne getirdik ve o coğrafyanın üzerine (püskürtü halinde) akkor balçıktan taşlar yağdırdık.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Hemen onların üstünü altına getirdik ve onların üzerine balçıktan yapılmış taşlar yağdırdık.

 Ömer Öngüt = Şehirlerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

 Şaban Piriş = Tavanlarını yerin dibine geçirdik. Üzerlerine de yağmur gibi pişmiş taşlar yağdırdık.

 Sadık Türkmen = Onun üstünü altına getirdik, pişmiş çamurdan taşları da üzerlerine yağdırdık!

 Seyyid Kutub = Beldelerinin altını üstüne getirdik ve üzerlerine taşlaşmış balçık kütleleri yağdırdık.

 Suat Yıldırım = Bir anda şehirlerinin üstünü altına çevirdik. Pişirilmiş çamurdan yapılmış taş yağmuruna tuttuk onları!

 Süleyman Ateş = O kentin üstünü altına getirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taşlar yağdırdık.

 Tefhim-ul Kuran = Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık.

 Ümit Şimşek = Şehirlerinin altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişmiş taşlar yağdırdık.

 Yaşar Nuri Öztürk = O kentin üstünü altına getirdik/üst düzeydekileri alt düzeye indirdik. Ve üzerlerine pişmiş çamurdan taşlar yağdırdık.

 İskender Ali Mihr = Böylece onun (o beldenin) üstünü altına getirdik. Onların üzerine siccîl’den (öldürücü) taşlar yağdırdık.

 İlyas Yorulmaz = Yaşadıkları yerin altını üstüne getirdik ve üzerlerine sertleşmiş taş gibi, çamur yağdırdık.