Önceki Ayet Sonraki Ayet  
12. Sûre Yûsuf/75

 قَالُواْ جَزَآؤُهُ مَن وُجِدَ فِي رَحْلِهِ فَهُوَ جَزَاؤُهُ كَذَلِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ

  Kâlû cezâuhu men vucide fî rahlihî fe huve cezâuhu, kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
cezâu-hu : onun cezası
men vucide : kimde bulunursa
fî rahlihi : onun yükünde, yükü içinde
fe huve : o taktirde, artık odur (kendisidir)
cezâu-hu : onun cezası
kezâlike : işte böyle
neczî ez zâlimîne : biz zalimleri cezalandırırız
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar da: “Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Kimin yükünde bulunursa dediler, o, malını çaldığı adama köle olur. Biz zulmedenleri böyle cezâlandırırız.

 Abdullah Parlıyan = Ya'kub'un oğulları: “Bunun cezası, su kabı kimin yükünde çıkarsa, yaptığının cezası olarak o kimse tutuklanır. İşte suç işleyen, yaratılış gayeleri dışında yaşamaya çalışanları biz böyle cezalandırırız.”

 Adem Uğur = Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız dediler.

 Ahmed Hulusi = (Kardeşler) dediler ki: "Onun cezası: (Melik'in su tası) kimin yükü içinde bulunursa o (yükün sahibi) tutuklanır. . . Zâlimleri işte böyle cezalandırırız!"

 Ahmet Tekin = Onlar:'Onun cezası, su tası kimin yükünde bulunursa yükünde bulunan şahısı alıkoymak, ona el koymaktır. Biz, zâlimlere işte böyle ceza veririz.' dediler.

 Ahmet Varol = 'Cezası yükünde (çalıntı mal) bulunan kimsenin kendisidir. [4] Biz zalimleri böyle cezalandırırız' dediler.

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız."

 Ali Fikri Yavuz = Kardeşler de: “- Kimin yükünde çıkarsa, işte o kimse, bunun cezasıdır (köle olarak alınır), biz zalimlere böyle ceza veririz.” dediler.

 Ali Ünal = "Bunun cezası": diye cevap verdi (Yakub'un oğulları), "(kupa) kimin denkleri arasından çıkarsa (yaptığının) ceza(sı) olarak tutsak edilir! (Bu suçu işleyen) zalimleri biz işte böyle cezalandırırız".

 Bayraktar Bayraklı = Kardeşleri dedi ki: “Cezası, kayıp eşya kimin yükünde bulunduysa, ona aittir. Biz hırsızları böyle cezalandırırız.”

 Bekir Sadak = Dediler ki: «Onun cezası, kimin yükünde bulunur ise, işte o, onun cezasıdır. Biz zalimleri böylece cezalandırırız.»

 Celal Yıldırım = Onlar da hırsızlığın cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o onun cezasıdır. Nitekim biz zâlimleri böyle cezalandırırız, dediler.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar da: “Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisinin alıkonması onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler.

 Diyanet İşleri (eski) = 'Cezası, kimin yükünde bulunursa, ceza olarak ona el konulur; biz zalimleri böyle cezalandırırız' dediler.

 Diyanet Vakfi = «Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız» dediler.

 Edip Yüksel = 'Onun cezası,' dediler, 'Kimin torbasında bulunursa o kişi alıkonur. Biz zalimleri böyle cezalandırırız.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Cezası dediler: kimin yükünde çıkarsa işte o, onun cezası, biz zalimlere böyle ceza veririz.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dediler ki «Cezası kimin yükünde çıkarsa, işte o onun cezası! Biz zalimlere böyle ceza veririz!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Kimin yükünde çıkarsa, o kendisi onun cezasıdır. Biz zalimlere işte böyle ceza veririz.»

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Bunun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız."

 Harun Yıldırım = Dediler ki: “Bunun cezası, yükünde bulunan kimsenin kendisinin karşılık olarak alınmasıdır. İşte biz zalimleri böyle cezalandırırız.”

 Hasan Basri Çantay = «Onun cezası yükünde (hırsızlık mal) bulunan kimsenin kendisidir. İşte o kimse (şahsan) bunun cezasıdır. Biz (memleketimizde) zaalimleri (hırsızları) böyle cezalandırırız» dediler.

 Hayrat Neşriyat = (Onlar da:) 'Bunun cezâsı, (su kabı) kimin yükünde bulunursa, işte o (kişinin köle olarak alıkonması) onun cezâsıdır. O zâlimleri böyle cezâlandırırız' dediler.

 İbni Kesir = Dediler ki: Bunun cezası, yükünde bulunan kimsenin kendisidir. İşte o kimse bunun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız.

 Kadri Çelik = “Onun cezası, (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız” dediler.

 Muhammed Esed = "Bunun cezası": diye cevap verdi (Yakub'un oğulları), "(kupa) kimin denkleri arasından çıkarsa (yaptığının) ceza(sı) olarak tutsak edilir! (Bu suçu işleyen) zalimleri biz işte böyle cezalandırırız".

 Mustafa İslamoğlu = "Onun cezası" dedlier, "kimin denkleri arasında bulunursa, onun ona karşılık rehin alınmasıdır: biz bu (suçu işleyen) zalimleri işte böyle cezalandırırız!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Onun cezası, kimin yükünde bulunur ise, işte o, onun cezasıdır. Biz zalimleri böylece cezalandırırız.»

 Ömer Öngüt = “Onun cezası, kayıp eşya kimin yükünde bulunursa; işte o onun karşılığıdır, o şahsa el konulur. Biz zâlimleri böyle cezalandırırız. ” dediler.

 Şaban Piriş = -Kimin yükünde bulunursa, ceza olarak o alıkonulur. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız, dediler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Onun cezası; kimin yükünde bulunursa, işte o, onun karşılığıdır. Biz hainleri böyle cezalandırırız.”

 Seyyid Kutub = Yusuf'un kardeşleri «Hırsızlığın cezası, tası yükünde bulduğunuz kimsenin karşılık olarak tutulmasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız» dediler.

 Suat Yıldırım = "Cezası, dediler, kimin yükünde çıkarsa, işte o onun cezasıdır (yani çalması sebebiyle kendisi rehin ve mahkûm olur). Biz zalimleri böyle cezalandırırız!"

 Süleyman Ateş = "Cezâsı, (tas) kimin yükünde bulunursa işte o, onun karşılığıdır. (Hırsızlığına karşılık kendisine el konur). Biz haksızları böyle cezâlandırırız!" dediler.

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Bunun cezası (su tası) yükünde bulunanın kendisidir. İşte biz zulmedenleri böyle cezalandırırız.»

 Ümit Şimşek = Yusuf'un kardeşleri dedi ki: 'Çalınan kimin yükünde bulunursa, o kimse onun cezasıdır. Zalimleri biz böyle cezalandırırız.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Kardeşler dedi: "Cezası şu: Çalınan mal kimin yükünde çıkarsa yükün sahibi çalınan mala karşılık olacaktır. Biz zalimleri böyle cezalandırıyoruz."

 İskender Ali Mihr = “Onun cezası, o taktirde yükünde (kayıp eşya) bulunan kişinin kendisidir (kişinin kendisi ceza olarak bir yıl köle olur). Biz, zalimleri işte böyle cezalandırırız.” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Yusuf’un kardeşleri “ Çalıntı kimin yükünde bulunursa, o cezalandırılır. Biz haksızlık yapanları böyle cezalandırırız” dediler.