Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/77

 فَإِنَّهُمْ عَدُوٌّ لِّي إِلَّا رَبَّ الْعَالَمِينَ

  Fe innehum aduvvun lî illâ rabbel âlemîn(âlemîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : o zaman
inne-hum : muhakkak onlar
aduvvun : düşman
: benim için
illâ : ancak, hariç
rabbe : Rab
el âlemîne : âlemler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Şüphesiz onlar benim düşmanımdır. Ancak âlemlerin Rabbi olan Allah, dostumdur.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Hiç şüphe yok ki artık, âlemlerin Rabbinden başka onlar, bana düşman.

 Abdullah Parlıyan = Hiç şüphe yok ki, düzmece ilahlar benim düşmanlarımdır ve benim için, alemlerin Rabbinden başka dost yoktur.

 Adem Uğur = İyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur);

 Ahmed Hulusi = "Kesinlikle onlar benim düşmanımdır. . . Sadece Rabb-ül âlemîn. . . "

 Ahmet Tekin = 'Kesinlikle onlar benim düşmanımdır. Ben ancak âlemlerin, bütün varlıkların Rabbini ilâh tanır, candan müslüman olarak O’na bağlanır, saygıyla O’na kulluk ve ibadet ederim.'

 Ahmet Varol = İşte onlar benim düşmanlarımdır. Yalnız alemlerin Rabbi hariç.

 Ali Bulaç = "İşte bunlar, gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca alemlerin Rabbi hariç"

 Ali Fikri Yavuz = Muhakkak onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi müstesnadır.

 Ali Ünal = “Görüyorum ki, taptığınız o şeylerin hepsi bana düşmandır; ancak Âlemlerin Rabbi başka.

 Bayraktar Bayraklı = (75-83) İbrâhim şöyle demişti: “Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”

 Bekir Sadak = (75-83) Ibrahim: «Eski atalarinizin ve sizin nelere taptiklarinizi goruyor musunuz? Dogrusu onlar benim dusmanimdir. Dostum ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, dogru yola eristiren de O'dur. Beni yediren de, iciren de O'dur. Hasta oldugumda bana O sifa verir. Beni ldurecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gununde yanilmalarimi bana bagislamasini umdugum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasina kat.

 Celal Yıldırım = Şüpheniz olmasın ki o taptıklarınız benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbı müstesna. (O benim yegâne dostumdur).

 Cemal Külünkoğlu = (İbrahim:) “Şüphesiz onlar benim düşmanımdır. Ancak âlemlerin Rabbi (olan Allah) dostumdur.”

 Diyanet İşleri (eski) = (75-83) İbrahim: 'Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.

 Diyanet Vakfi = İyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur);

 Edip Yüksel = 'Onlar benim düşmanımdır; yalnız Evrenlerin Rabbi hariç;'

 Elmalılı Hamdi Yazır = (76-77) Hep onlar benim düşmanım ancak o rabbül'âlemîn başka

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onların hepsi benim düşmanımdır; alemlerin Rabbi hariç;

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Hep onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)»

 Gültekin Onan = "işte bunlar, gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca alemlerin rabbi hariç"

 Harun Yıldırım = “İşte bunlar, gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca alemlerin Rabbi hariç.”

 Hasan Basri Çantay = «işte onlar benim muhakkak düşmanımdır. Fakat aalemlerin Rabbi böyle değil».

 Hayrat Neşriyat = "Onlar benim düşmanımdır. Yalnız âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)."

 İbni Kesir = «İşte bunlar, gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca alemlerin Rabbi hariç»

 Kadri Çelik = “İşte bunlar gerçekten benim düşmanımdır; âlemlerin Rabbi müstesna”

 Muhammed Esed = "İmdi, (bana gelince, ben biliyorum ki,) şüphesiz (bu düzmece tanrılar) benim düşmanlarımdır, (ve benim için) alemlerin Rabbinden başka (tanrı yoktur);

 Mustafa İslamoğlu = İşte artık (ilan ediyorum) ki, benim için onlar birer düşmandır. Başka değil, sadece alemlerin Rabbi vardır.

 Ömer Nasuhi Bilmen = «İşte onlar, benim için şüphe yok bir düşmandır, alemlerin Rabbi ise müstesna».

 Ömer Öngüt = “İyi bilin ki, onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak âlemlerin Rabbidir. ”

 Şaban Piriş = Evrenin sahibinden başka, onların hepsi benim düşmanımdır.

 Sadık Türkmen = Ben bütün bunlara karşıyım! Yalnız âlemlerin Rabbi hariç/(O) benim dostumdur.

 Seyyid Kutub = O putlar, benim düşmanlarımdırlar. Benim tek dostum alemlerin Rabb'i olan Allah'tır.

 Suat Yıldırım = Bilin ki ibadet ettiğiniz o tanrılar, Rabbülâlemin hariç, hepsi benim düşmanlarımdır.

 Süleyman Ateş = "Onlar benim düşmanımdır. Yalnız âlemlerin Rabbi (benim dostumdur)."

 Tefhim-ul Kuran = «İşte bunlar, gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca alemlerin Rabbi hariç»

 Ümit Şimşek = 'Onların hepsi benim düşmanımdır. Ancak Âlemlerin Rabbi müstesna.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Şüphesiz onlar benim düşmanım. Ama âlemlerin Rabbi dostum."

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki onlar, benim için düşmandır ama âlemlerin Rabbi hariç.

 İlyas Yorulmaz = “Âlemlerin Rabbi dışında, taptıklarınızın hepsi benim düşmanımdır. ”